Hayat sanki akıp giden yol çizgileri gibi hızlıca geçiyor gözlerimin önünden. Sonu ucu bucağı yokmuş gibi gelse de bize mutlak hedef olmasada mutlak son herkes için aynı. Hayatın içerisinde farkına varamıyoruz geçip giden yılların. Çocukluğum daha dün gibi sanki uzansam dokunabileceğim ilk sivilcelerime * . Fakat aynaya bakınca yüzümde sivilceden eser yok daha çok artık olgunluk çizgileri. Geride kalan otuz iki yıl sanki bir gün gibi, dolu dolu bir gün. Geriye yaşanacak ne olursa olsun kalan günlerimde geçecek geride kalan o bir gün gibi.
Bu yolu benimle aynı zamanda yürüyenlere bakıyorum ne de çok yol arkadaşım vardı oysaki hepsi kendi yolunda ilerliyormuş ve ancak kesişen yolların mesafeleri kadar yakın yıldızlar kadar da uzakmış. Hayat bu kadar büyük bir aldatmaca iken anlayamıyorum kendini bu dünyada ki sayılı günlerini rahat yaşamak için tüm zamanını rahatsız geçiren ve elde etmek istedikleri şeye sahip olduklarını fark edemeyip halde onu hoyratça harcayanları.
Bu dünyanın güzellikleri çok pahalı değil farkına varamasak da. Tuz kokan bir deniz esintisi yeter insanı gülümsetmeye, sıcak bir yaz günü bir çınarın gölgesinde uzanmanın keyfi okşar ruhunuzu buz gibi bir pınarın suyu temizler tüm benliğinizi. Sevdiğiniz kadına sarılıp uyumaktan daha büyük mutluluk var mı? Bu güzel anı ertesi gün ki işleri düşünerek daha fazla para kazanma hesabı yaparak harcamaya değer mi? Zaten bir düzlükte iken önünüzde ki dağların arkasındaki düzlükleri hayal etmenin bir anlamı var mı? Bir bebekteki mutluluk çok mu pahalı bir bebeğin gülen gözlerinden daha güzel bir şey var mı bu dünya da?
Daha zengin daha güçlü ve daha güzel bir hayat yaşamak için verdiğiniz savaşta harcadığınız şey bir daha sahip olmayacağınız hayatınızdır unutmayın bunu. Kaldırın kafanızı aldığınız nefesin hakkını verin mutlu olmak ve mutlu etmek bir bebeğin hiçbir para vermeden yakalayabildiği kadar kolay ve ucuz aslında
insanların küçük sorunlar yüzünden kendilerine ben mutsuzum etiketini yapıştırmalarını bir türlü anlayamam. yaşadığımız her şey, nefes alışımız bile bir mutluluk sebebidir. yaptığımız yanlışlar bizi üzer belki ama ders alırız, bu bile mutlu etmeli bence. hayatımızdaki olağan durumlar, her zaman hayatımızda olan kişilerin şu an için bir önemi yoktur. her zaman olacakmış, hiç bitmeyecekmiş gibi davranırız sonunu bilmeden. kimse hiçbir şeyin değerini kaybetmeden anlamıyor sanırım mutlu olmak için mutluluğu harcayan aptalların bir şey kaybetmesi gereklidir.
sevdiğiniz kişileri üzmeyin kimseyi kaybetmeyin. yapmaktan memnun olduğunuz işleri, aktiviteleri yapın mutlu olmanın en basit ve en temel kuralları bunlardır.