Kuşkusuz mutluluk, mutluluk maksadında olmama ön koşulu ile özü belirlenmiştir. Çünkü en doğrudan bakışla ilkin mutluluk, imkanını kontrol edilemez, ihtiyari sağlanamaz ve/veya o amaçla gerçekleştirilmemiş, -söz gelimi- kendiliğinden olarak karşılaşmaLarın, sürecin yan ürünüdür. Yani mutlu olmak için yapılması gerekenler demek başlı başına kendisini olumsuzlar. Mutluluk bir sonuç, çıkarım, amaç gibi bir eylemin, bir sürecin, rastlantının bilinçli nihayetiyle ilgili değil ama bunların sürekli-yeterli, olumlu karşılanmasıyla ilişkilidir. Mümkündür ama gerçek değildir. Asıl övülmesi ve arzulanması gereken tıpkı kaygının olduğu nesnesiz neşedir. Rabbim neşeyi dıştan edinilmeyen, dışla belirlenmeyen olarak yarının kaygısına sevgili diye yaratmıştır.
akp seçmeni ve fenerbahçe, beşiktaş fanatiği ile ısrarla tartışmaya girmemek de bir mutlu olma yöntemidir. onlarla diyalog kurmadıkça rahat ve huzurlu hissediyorum.
- insanlardan uzaklaşmak,
- göz teması kurmamak,
- kitap okuyup dizi ve film izleyerek çevreyle ilgiyi kesmek,
- herhangi bir şey hissetmediğin kadınlardan uzak durmak,
- güzel kadınları sıklıkla görmezden gelmek,
- uzun yürüyüşler yapmak,
- aileyle vakit geçirmek,
- zaman zaman ortadan kaybolmak,
- gereksiz ve yorucu polemiklere girmemek,
- yorucu ve sinir bozan kişilerle karşılaşmadıkça bağ kurmamak.
Hayat sizi mutsuz yapmak isterse bunu çok güzel yapar bi bok yapamazsınız. Önemli olan hayatın sizi neden mutsuz etmeye çalıştığını bulmak. Demek ki aşırı monotonluktan göremediğiniz bazı özelliklerinizin değişmesi gerekiyor. Farkına varmanız için hayat tekme atar bazen.
Para (geçim derdinin olmaması), dertleşecek/mutluluğu paylaşacak hakiki bir dost ve en önemlisi de sağlık. Sağlık olmazsa olmaz. Alzheimerdan muzdarip olup yatağa düşmek, tekerlekli sandalyeye mahkum olmak ve elaleme bağımlı yaşamak ölmekten beterdir sonuçta, evet.
Namerde muhtaç olmayacak kadar para, elden ayaktan düşmeyecek kadar sağlık, gözlerinin içi gülen bir can yoldaşı, yol arkadaşı, rakı, balık, midye, kokoreç ve fenerbahçe.