Öncelikle her zaman, her gün mutlu olmanın mümkün olmadığını kabullenerek işe başlanılabilir.
Bununla birlikte Bedenini,yüzünü, kendini sevmek, bu benim demek, senden aynı bir başkası olmadığının özgünlüğünü yaşamak gerek. Ve Sağladığın özgüveninle başına gelecek her kötü durumu atlatmak daha kolay; mutluluğa ulaşmak da öyle. Ha, bunları ben hep yapıyor muyum? Hayır.
Kuşkusuz mutluluk, mutluluk maksadında olmama ön koşulu ile özü belirlenmiştir. Çünkü en doğrudan bakışla ilkin mutluluk, imkanını kontrol edilemez, ihtiyari sağlanamaz ve/veya o amaçla gerçekleştirilmemiş, -söz gelimi- kendiliğinden olarak karşılaşmaLarın, sürecin yan ürünüdür. Yani mutlu olmak için yapılması gerekenler demek başlı başına kendisini olumsuzlar. Mutluluk bir sonuç, çıkarım, amaç gibi bir eylemin, bir sürecin, rastlantının bilinçli nihayetiyle ilgili değil ama bunların sürekli-yeterli, olumlu karşılanmasıyla ilişkilidir. Mümkündür ama gerçek değildir. Asıl övülmesi ve arzulanması gereken tıpkı kaygının olduğu nesnesiz neşedir. Rabbim neşeyi dıştan edinilmeyen, dışla belirlenmeyen olarak yarının kaygısına sevgili diye yaratmıştır.