televizyona bakmamak ne zaman baksam mutsuz oluyorum. boş insanlarlada muhabbeti kestim kimseye değerde vermiyorum. komik videolar seyredip güzel neşeli müzikler seyrediyorum. herzaman mutluyum kafam hep güzel gülüp eğleniyorum taki davarın biri neşemin ortasına sıçana kadar. cidden böyle ruh emici negatif enerji yayan maltozlar var.
ama kendinizi üzmeyin coğrafya kader derler ya. işte asıl mutsuzluk bundan kaynaklı. ülkemiz çok güzel bir yer ama içindeki bazı insanlar olmasa daha güzel olucak. ekonomi kötü, cinayetler, trafik, stres millet ajj nasıl mutlu olsun.
insanın mutsuzluğunun kaynağı, doğa konusundaki cehaletidir. Çocuklukta öğrendiği düşüncelerden kurtulmak için tutunduğu azim, ki bu düşünceler onun varoluşuyla örülmüştür, zekâsını doğru yoldan saptıran, zekâsının gelişmesini engelleyen, onu hayalin kölesi yapan sonradan gelen önyargı, onu daimi hataya mahkûm edecek gibi görünmektedir. Deneyimsiz ve boş kavramlarla dolu bir çocuğa benzemektedir; tehlikeli bir maya kendini onun bütün bilgisiyle karıştırmaktadır; çaresiz, muğlak, oynak ve yanlıştır: Düşüncelerinin sesini, hatalı olan veya onu kandırarak menfaat sağlayacak, başka kişilerin otoritesine taşır. - Paul Henri Thiry d'Holbach
mutlu eden şeylerin, izlemekten mutlu olduğum, olmaktan, düşünmekten mutlu olduğum şeyleri yapıyorum. buraya kadar herkes yapıyordur. bence asıl nokta şu. herhangi o bir şeyden asla mutlu olmayacağım ama mutlu olmamayı içime sindirmeye çalışacağıma, olabilidiğince beni üzecek o herhangi bir şeylerden uzak duruyorum, böylelikle mutlu olmak veya üzülmemek için ekstra çabaya gerek kalmıyor. ha bunu tam anlamıyla başaramıyorum. ama olacak. swh.