"demek noel gelmiş
sen ne yaptın peki
bak bir yıl daha geçmiş
bir yenisi ona eklenivermiş
demek noel gelmiş
umarım eğlenirsin
yanında yakınların ve sevdiklerinle
evdeki yaşlılar ve çocuklarla
hep birlikte
neşeli, coşkulu noeller
ve de mutlu yeni yıllar
umalım herşey iyi olsun
hiçbir korkuya yer kalmasın
john lennon
happy xmas war is over (mutlu noeller savaş bitti)
sayın başkanlar, başbakanlar, bakanlar, parlamenterler, şirket
başkanları, yönetim kurulu başkanları, murahhas âzalar ve diğer
başkanlar...
bu noel gecesinde ailecek sofraya otururken, evdeki yaşlılar ve
çocuklar, o her zamanki babacan ve güvenilir gülümsemenizde bir
farklılık seziyor olabilirler. her zamanki gülümsemeniz değil
dudağınızın kenarındaki. o her zaman var olan sorunların hep farkında
olduğunuzu, ama her zaman hepsinin üstesinden geldiğinizi gösteren o
bildik gülümseme değil sanki.
havada bir tuhaflık var. insanlık tarihinde ender raslanan bir
"durum"un içindeyiz sanki ve sanki siz bunun farkındasınız. o tuhaf
gülümsemeniz bu yüzden olabilir mi?
siz sorunları çözmek için vardınız hep. yönetmek için vardınız. varlık
sebebiniz buydu. oysa, bu noel'e farklı bir durumda giriyorsunuz ve
böyle durumlar "yönetilemiyor". ve siz yönetenler, bunu herkesten iyi
biliyorsunuz.
"dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç" durumları bunlar yani. ve
havada bu korkunun kokusu var. bir zamanlar abd başkanı roosevelt, o
korkunç ekonomik bunalım sırasında "korkudan başka korkacak şeyimiz
yok" demişti ya, işte o cinsten: bilumum siyasilerin ve yöneticilerin
sorun çözmekten vazgeçmek zorunda kaldığı, dehşetten felce uğramış,
çarpılmış bir gülümsemeyle bakakaldığı o korkunun kokusu.
şimdi siz, çoluk çocuk ailece o mis gibi kızarmış baba hindiye
geçmeden önce, "konvansiyonel olmayan" silahlarla derileri eritilmiş
felluceli insanlar aklınıza gelmiyor olabilir...
süslü püslü, ışıltılı pırıltılı çam ağacının dallarına asılı rengârenk
çorapların içindeki noel armağanlarını sevgili çocuklara dağıtma
törenine başlamadan önce, uzak bir hastanede çorapsız ayaklı cılız
bacaklarından biri kökünden kopmuş halde, elinde plastik oyuncak
kamyonuyla yatan 2 yaşındaki iraklı çocuğu düşünmüyor olabilirsiniz...
yemekten sonra, sıra "hazım için" likörlü-konyaklı çikolatalara
geldiğinde, çok uzak bir afrika ülkesinde, sebebi bilinmeyen o tuhaf
"baş sallama" hastalığına tutuldukları için, öğütülmüş köklerden
oluşan günlük yemeklerini yiyemeyen, ama kendilerine farklı herhangi
bir yiyecek -mesela çikolata- verildiğinde baş sallamaları aniden
sona eren küçük kara çocukların gölgesini hemen kafanızdan siliyor
olabilirsiniz.
ilâhiler söylenmiş, yemekler yenmiş, hediyeler, behiyeler sahibini
bulmuş, gülünmüş söylenmiş ve artık uyku bedene çökmüşken, yatağa
taşıdığınız mutlu -ve haklı olarak azıcık şımarmış- küçüklere son bir
kez sarılırken uzak bir sokakta, kafası kopmuş bir büyüğüne sarılmış
yatan iraklı çocuk cesedini ya da nablus'ta kollarını birbirlerinin
omuzuna atmış güle oynaya çarşıya giden iki filistinli çocuğun bir
israil askerince aynı anda tek bir kurşunla öldürülmesini zihninize
geldiği anda kovuyor olabilirsiniz...
noel gecesi çocuklarınızı yatırıp onları sarı derili göçmen dadılarına
emanet ettikten sonra şık şıkırdım gittiğiniz dev kulüpte eşiniz
dostunuzla dansederken, abd'nin en saygın üniversitelerden birinin
hazırlayıp britanya'nın en saygın tıp dergilerinden birinde yayımlanan
raporunda irak'ta istila ve işgal sonunda "en çok ölü veren felluce
hariç!" 100 bin sivilin katledildiğini hatırladığınız anda unutuyor
ve bu rakamları yalanlayan resmi yalanları hatırlamayı tercih ediyor,
çünkü siz de pentagon gibi "ceset saymıyor" olabilirsiniz...
pistte rakseden neşeli noel babalar'ı görünce, noel baba'nın kızağını
çeken kırmızı burunlu ren geyiklerinin küresel ısınma yüzünden yakında
tükeneceğini belirten bilimsel raporu unutup bunu yalanlayan resmi
politik yalanları aklınıza getirmeyi yeğliyor, çünkü siz de abd devlet
ve şirket yöneticileri gibi kötü şeyleri düşünmek istemiyor, yadsıyor
olabilirsiniz...
peki hepsini anladık da, noel gecesi bu çarpık tebessüm neden o zaman?
hadi ama, silelim onu yüzümüzden hemen ve ilâhi lennon'a eşlik edip -harlem çocuk korosu ile- hep birlikte söyleyelim:
neşeli, coşkulu noeller
ve de mutlu yeni yıllar
umalım herşey iyi olsun
hiçbir korkuya yer kalmasın..."