Yorar arkadaş. Mutsuzluğunu örtmeye çalıştığın her an yorar. Evvela kendi cephende sorular biriktirir ve cevaplar hazırlarsın.
Hazırlıksız yakalanmak olmaz.
Bir şeyler mırıldanırsın kendi sesinle dublajladığın maskene.
Inandırıcı olsun diye kuvvetli oynarsın oyununu.
Bazen indirirsin maskeni, soluklanırsın. Tam nefeslenirken ilişir soluğuna bir nefes, işte o an anlarsın...
Yalnız değilsin!
Genelde hayatın her alanında bunu yapmak zorunda kalırız, mesela iş yerinde devamlı gülmek demeyelim de Mutsuzluğunu belli etmeden çalışmak zorundasın. Fakat bu durum evde Aile içinde yapıldığında, zamanla sevdikleriniz sizin Mutsuzluğunuzu kabul etmemeye başlar artık siz tamamen mutlu görünmek zorunda kalırsınız, ve onların gözünde mutsuz olmak size yasaktır artık....!!!!
Ve şu an evliliğim, tam da bu yüzden çatırdamaya başladı.
güçlü olmaktır. insanların beni mutsuz görüp içten içe taşşak geçmesindense, "alayınıza inat taş gibiyim, en kralınızı sker atarım" modunda takılmayı tercih ederim (bkz: tercih meselesi).
dışarda güçlü görünmeye çalışıp eve girer girmez ağlamaya başlamaktır, mutlu olmak için sebep aradığın halde hiçbir şey bulamamak, en yakın arkadaşlarınla bile paylaşmaktan sıkıldığınız mutsuzluğunuzu dizginlemeye çalışma çabalarıdır.
içinizde kopan fırtınaları görmezden gelerek ömür boyu sıkıcı ve standart bir hayatınızın aslında olmadıgı düşüncelerini benimseyerek beyin kıvrımlarınızda mutluluk senaryoları oluşturmaktır.