"Evlenirken bir gözünü kapa, evlendikten sonra gözünü dört aç!" yani evlenirken küçük farklılıkları görmemeye çalış, evlendikten sonra beraberliği yürütmek için çok çabala.
1- Gülümseyin
2- Sevdiğinizi söleyin
3- Ellerini tutun
4- Birbirinize sarılın
5- Dua edin
6- Doğum günü gibi günleri unutmayın
7- Eşinizin görebileceği yerlere güzel notlar bırakın
8- Eve dönünce hemen pijama giymeyin
9- Kahvaltıyı mutlaka birlikte yapın
10- emreder gibi değil rica eder gibi konuşun
11- Gezmeye çıkacakmış gibi güzel giyinip evde durun
12- Ailesine önem verin
13- Güzel sözlerle hitap edin
14- Onu kapıdan uğurlayın
15- Dışarıda baş başa yemek yiyin, aynısı evde daha az maliyetli olur diye düşünmeyin.
Aileniz yüzünden eşinizin kalbini kırmayın ,
Imkaniniz varsa ailelerinize uzak bir yerde yaşayın ki evlilik anca böyle evlilik olabilir aksi takdirde rus sirkine döner. Birden bir bakmışsınız babanne çocuğunuzu bağıra bağıra giydirmeye çalışıyor falan " hoop , orada dur " ile başlayıp zırt pırt tartışıp bir dr bu stresi çekmek zorunda kalmazsınız. Bunun gibi binlerce nedeni var tabi.
Saygı çok önemli. Biz kadınlar özellikle saygıya önem veriyoruz. Saygı göremiyorsanız evlenince mutlu olurum diye hayal kurmayın. Baştan bitmiş , gitmiş.
öncelikle boş kuruntulardan uzak durulması gerekir. en çok problem çiftlerin birbirleri hakkındaki düşüncelerinin değişmesinden kaynaklanır ya da sadece öyle zannedilmesinden. erkek veya kadın eşinin ona karşı düşüncelerinin, sevgisinin kendisinin yaşlandığından dolayı değiştiğini zanneder. kendisinin ilk zamanlarda ki gibi güzel ya da yakışıklı olmadığı düşüncesine kapılır. bu tarz düşünceler çoğu zaman sadece kuruntudan ibaret olsalar da bir aileyi yok etmek için yeterlidirler. buradan ortaya çıkan huzursuzluklar ailenin yok olmasıyla sonuçlanabilir. çiftler kendilerine ömür boyu bu ilişkiyi sürdüreceklerine dair söz vermelidirler. Bu tür şeyler basit gibi görünebilir ancak aklınıza, bilincinize bu tür şeyler yerleştiği zaman emin olun geleceğinizi de buna göre yönlendirirsiniz. eğer böyle bir düşünceniz yoksa zaten en küçük bir tartışma ilişkinizin kopması için yeterli olacaktır.
sadakattir bağlı tutan insanları birbirine. gerek yok arkadan iş çevirmeye. olmasın pembe yalanlar günü kurtarmak adına. aldatmaz insan, aldanır aldattım diye. seviyorum diyorsan yapma küçük kaçamaklar.
eğer baktığında mutlu oluyorsan, yanındayken huzur veriyorsa evlendiğin adam/kadın dürüst ol. kaybedeceğini bilsen de dürüst ol. önce kendine dürüst ol.
sana yapılmasını istemediğini karşındakine yapma. bu en büyük problemlerdendir aslında. farkında olmadan zayıflatır bağları.
bazı şeyleri alışkanlık haline getirme. mesela gönüllü olarak yaptığı bir işi "bu artık senin görevin" dercesine karşındakine yıkma.
paylaş sevgini, düşüncelerini, işlerini. erkeksen; kadınına yardım ediyormuşcasına ev işi yapma, bu ikinizinde göreviymiş ve iş dağılımı yapmışsınız gibi yap. kadınsan; o aldığın para sadece seninmiş gibi ayrı tutma. ikinizi ortak olunan bir kurumun başındaymışcasına gör, tüm gelir ve giderlerin bu kuruma ait olduğunu düşün. hele çalışıyor ve maddi gücün varsa bunu başa asla kakma.
ama yine de özünde; sadakat, sadakat, sadakat...
karşındakine sadık kal, kendine sadık kal, ikinize sadık kal.
bir kadın yatakta mutlu oluyorsa çene çalmaz arkadaş ben çevremde ki büyük dul kesimden (çünkü yatakta mutlu edilemediklerinden boşandılar) bunu bilirim bunu söylerim.
ama er kisisi anlamıyor kı birlikte oldukları kisiyle 3 -5 yılı devirince özentisiz kendi islerini görecek kadar efor sarfetmeye başlıyorlar robotlaşıyorlar monotonlaşıyor.
sonra vay efendim kadın çok konuşuyor da evde huzurum yokta mutsuzum da
aldatılırsında sen ilerde demedi deme susturmayı beceremiyorsun artık.
bi kere sen o kadını yatakta mutlu etmeyince ne olacak
kadın kuruntulara başlayacak kadin beyni böyle çalışıyor kabullenin
artık beni sevmiyor mu? artık beni begenmiyor mu? yoksa başka biri mi var?
kendi darlandıkça senide darlatacak mutlu evliliğin cözümü
kadına bunları düşündürtmeyeceksin öyle olsa bile belli etmeyeceksin
1 saat sporunu yapicaksin arkadaşım yoksa sürmez bi ömür.