kesinlikle paradoks olmamakla birlikte hayatın ta kendisidir, zira etrafında sürekli 'sorunlu' kişileri barındıran ve mütemadiyen onların derdini, sıkıntısını dinleyip onları mutlu etmeye çalışan kişi bir süre sonra mutsuz olur. bunu becerebilen tek grup psikiyatristler ki onlar da sorunu hastaya ilaç dayayarak çözmeye, yani bastırmaya, yani susturmaya çalışarak yaparlar.. neticede vardır efendim böyle bişey.
kendi mutlulugunu hiçe sayıp, karsındaki insanın mutlulugu için ugrasmaktır. kendin mutlu ol ya da olma karsındaki mutlu olsun yeter politikasidir. insanı zamanla yıpratır ve artık tüm yaptıkların yapmacık olur.
imkansız olan şey. başkasının mutluluğu için kendi çıkarlarını feda eden kişi, diğer kişinin mutlu olmasının kendisine vereceği mutluluğun kendisi için yapacaklarının vereceği mutluluktan fazla olduğu için öyle davranır. mutsuz olmak diye birşey sözkonusu değildir.