"Yalnızlık, okuduğum bir film. Yazdığım bir heykel." diyen yazar söylemidir. Mükemmel ötesi olduğunu düşünerek söylüyorum, bu adam benden bile yalnız. yalnızlığın kademeleri.
katılıyorum çünkü;
mesela şiir.
insan mutluyken neden şiir yazmak istesin ki?
aklına bile gelmez hatta şiir yazmak.
ama mutsuzken...
bir boşlukta hisseder insan kendini,
derdini bir şekilde anlatmak ister,
ama insanlara değil,
insanlar anlamazlar çünkü onu,
bir ton laf ederler şimdi,
en iyisi kağıda dökmek içindekileri...
seni anlayan tek şey o kağıttır çünkü...
mesela şebnem ferah...
sıkı hayranıyımdır. her şeyini bilirim kadının.
mutsuz olduğu dönemlerde çıkan şarkıları her zaman mükemmelin ötesindedir.
kelimeler yetse adlı albümü en mutsuz anlarından çıkan şarkılardan oluşan bir albümdür ve hepsi efsanedir. zamanında şebnem ferah'ı, sevgilisi süha yavuz, ebru gündeş'le çok fena aldatmıştır ve şebo bu albümü ve şarkıları kendisini aldatan o herif için yazmıştır.
bu albümdeki şarkılar;
üşenmiyorsanız eğer hepsinin sözlerine teker teker bakın, ne kadar yaratıcı cümleler kurduğunu göreceksiniz şebnem'in.
diğer albümler de genellikle mutsuzluktan doğan albümlerdir.
ama gel gelelim şebo'nun son albümüne... od
bu son albüm şebnem'in mutluyken yazdığı şarkılardan oluşur. dikkat ederseniz, mutlu şarkılar değil, mutlulukla yazılan şarkılar. çünkü şebnem ferah şarkıları yazarken mutluydu. iyi giden bir ilişkisi, yakışıklı genç bir sevgilisi vardı ve tüm dostları yanındaydı.
bu yüzden şebo'nun şarkı yazarken zorlandığını düşünüyorum, çünkü albümdeki şarkılar cidden bok gibi. sıkı bir şebnem ferah hayranı olmama rağmen bok gibi diyorsam eğer, o şarkılar cidden kötüdür, kimse kusura bakmasın.