pek fazla beklenti içerisine girmemektir herhalde. bilmiyorum sadece tahmin yürütüyorum. sanıyorum ki tüm evlilikler haddinden fazla uzundur ve haddinden fazla sıkıcıdır buna da katlanmanın tek yolu beklentileri çok düşük tutmaktır.
yanlış önermedir. zira evliliğin sırrı değil sınırı vardır. sevgi, saygı gibi kavramlardan örnek verelim mesela. bu ögeler(soyut) evliliğin sırrı değil sınırlarıdır. orrayt mı? anlamayan var mı?
tarafların biribirlerini kabullenmeleri ve alıcılarını dış etkenlere kapamasıyla ilgilidir. Cicim ayları bittikten sonra kaşı gözü oynuyor ve yeni heyecanlar aranıyorsa,gözleri sürekli arayış içineyse yapacak bişey yok. Mutlu eviliğin sırrı ; eşini her haliyle sevmeyi öğrenmekten, onu hergün keşfetmeye çalışmaktan geçer...sen onu sadece birgün koklayıp bir kenara koyarsan zaten solar ama hergün sular ve onunla konuşursan sana hergün daha güzel şeyler gösterir.
karşılıklı sevgi, saygı ve "alttan alma sanatında ustalaşmak" olmazsa olmazdır. sonra ki aşama "cinsel hayatın kalitesi" olur ki bu durum sol frame'de yıllardır, detaylı olarak irdelenmektedir.
beklentileri en aza indirmek.
doğru insan yoktur, siz doğruysanız eşinizde doğru insan olacaktır. o nedenle beklentileri en azda tutmak ve mutluluğun kavramının tanımını eşinizin karakteriyle doğru orantıda değiştirmektir.