muthis egitim sistemimiz

entry3 galeri0
    4.
  1. sistem değişmez insanlar sisteme uyar.sistemi konuşmak insanı sadece oyalar,sistem kötü olabilir,şartlar olumsuz olabilir ama unutmayalım ki herkes için kötü sadece senin benim için değil.herkes aynı şartlarda bi yerlere en iyi yere gelmeye çalışıyor o yüzden işin çok da zor değil.insan kendini 15-19 yaş arası geliştirir evet doğru ama öss kapsamındaki çalışmalar bu gelişmelerden tamamen soyut değildir aslında öss insana düzenli olmayı düzenli çalışmayı öğretir,diğer insanları takmadan kendinizi kendi yerinizi önemsemeyi öğretir.kısacası anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.şartlar sadece bazılarının çenesini yorar diğerleriyse bir yerelere gelirler zor ya da kolay.
    0 ...
  2. 4.
  3. aynı tarih bölümlerini iki yıl okuyup tarihten ve özellikle yakın tarihten bihaber olmak:
    0 ...
  4. 4.
  5. Malum bu yıl ki ÖSS yaklaşıyor.Yaklaştıkça sinir de stres te artıyor. iyi bir üniversitede okumaya ne kadar layık olduğu ölçülecek öğrencilerin sonuçta.
    Öncelikle söylemek istediğim şey,Çağatay'ın kendi notunda bahsettiği gibi sistemin ne denli berbat olduğu. Hayır,kendi başarısızlığımı sisteme yüklemiyorum. Ancak şu bir gerçek ki bir insanın kendisini geliştireceği en önemli yaşlar olan 15-19 arasında böyle bir sınava hazırlanmaya mecbur bırakılıyoruz.Peki ya sonrası? Sonrası ise tam bir fiyasko aslında. Çocukların kitap okumaları için Türkçe derslerini (haftada 1 saat!) seçiyoruz. Açıklaması da belli: Kitap okuyan gençlik.Peki ne kadar inandırıcı?Hiç de değil... Öncelikle öğrencileri öyle bir sınava sokuyorsunuz ve öyle bir sistemde yetiştiriyorsunuz ki ellerine kitap aldıklarında "ÖSS'ye çalış vakit harcama bunlarla,sonra okursun" diye ailelerinden kimi zaman öğretmenlerinden tepki alıyorlar. Sonra ise televizyonlara çıkıp "Türkiye'de kitap okuma oranı düşük","baskı sayısız az" diyorsunuz.Okuyucuyu suçluyorsunuz,peki ya siz? Elbette burada gerçek anlamda sisteme karşı çıkan yazarları kastetmiyorum ama tek yaptığı birkaç mecaz ve bir iki süslemeyle olmayan bir dünyayı anlatan, hayatın,devletin,sistemin eleştirilmesine asla yanaşmayan, harikalar diyarı yazarlarından da nefret ediyorum.
    Kitap okumamanın tek sebebi elbette bu değil ama en önemli sebebi bu bana kalırsa. Türkçe'yi öğrenmenin en iyi yolu olan,düşünmeyi geliştirmenin en iyi yolu olan kitap okumanın önüne müthiş bir set çekiyorlar.Bunu yaparken de kitap okumayı vebalı bir alışkanlık gibi gösteriyorlar zaman zaman.
    En iyi üniversiteleri bitirmiş insanların iki kelimeyi bir araya getiremediğini görmek insanı üzüyor.Yüksek makamlardaki insanların ise buna hala el atmaması insanı kahrediyor...
    Yalnızca kitap okumak değil elbette etkilediği şey sistemin. Spordaki başarısızlığımızın da temel nedeni bu belki . Herhangi bir sporda başarılı olabilecek insanların geleceğini mutlu değil de fakirlik içinde görmesi insanları spordan uzaklaştırıyor.Sporla uğraşan insanlara ise zaten imkan verilmiyor pek.Sanatçılık için de aynı şey geçerli. Müziğe yeteneği olan insanları" zurnacı mı olacan eşşoğlu otur ders çalış!" diyerek daha da sindiriyorlar.
    Düşünün bir lütfen bugüne kadar üniversitelerimiz ne bulmuş ne yapmış? Yabancı üniversiteler ile karşılaştırın.Evet maddi katkı vb gibi olaylar önemlidir.Ancak kullandığımız facebook'un yapımcısı yabancı bir üniversiteden mezun olmuş biri,bunun için devlet kaynak mı ayırdı?Hayır. işte sistem ve işte verimsiz geçmiş onlarca yıl.Türkiye'nin geleceği denenlerin hiçbir katkı yapamaması,Türkiye'nin geleceği denenlerin,yeri geldiğinde göğsünde kocaman ATATÜRK rozetiyle gezenlerin en ufak fırsatta yurt dışını düşünmesi.
    Ve işte müthiş bir gençlik. Etrafındaki olaylardan bir haber,iki kelimeyi yanyana getiremeyen,düşünme dolayısıyla muhalefet etme yeteneğini kaybetmiş bir insan yığını!Tek derdi hayvanlardaki çoğalma arzusu gibi yoğun olan para kazanma hırsı! Yanındaki insanların gelecekleri,ülkesi umrunda olmayan bir et yığını.
    Gençlik demişken belki en büyük problem de gençlikte.Bu sistemin yetiştirdiği bireyler ne kadar bozuk olursa olsun aralarından sistem hatası olarak sağlıklı düşünen insanlar çıkabiliyor.Peki bunların büyük çoğunluğu ile sistemin sağlıklı üretimleri ne yapıyor? Eskiden eleştirdiği sistemin kucağına hemen atıyor kendini. Bir iki bin liralık maaşı görünce ağzının suları akıyor. Ama asla düşünmüyor,anaokulundan ilkokula kadar,ortaokuldan liseye kadar ve hatta üniversitede kendisi için harcanan,ailesinin cebinden çıkan sayılamayacak kadar parayı!Unutuyor hemen ailesinin ve kendinin neler çektiğini!iyi bir maaşı kaybolmuş onlarca yılına, boşa geçmiş onlarca yıla değişiyor.Tek suçu düşünmek olan,kendini daha fazla geliştirmek olan insanlar ise işsiz kalıyor veya hakettiği yere gelemiyor.işte Türkiye işte sistem.Ve işte siz yıllarca eleştirdiğiniz sistemin kucağına kendini atan ahmaklar.
    Bir söz vardır ya herşey hayal kurmakla başlar diye...Doğru;ancak mezun olduğu zaman alacağı iki bin liranın hayaliyle yaşayanlarla bu ülkede ne başlar? Yorum sizin.

    not:bahsi geçen çağatay arkadaşımdır,facebookta yazdığım bir nottu,buraya koydum.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük