avrupadan daha kolay bir şekilde cinsel ilişkiye girilebilecek nikah türü.
avrupada bir sürü dil dökeceksin, paran olacak, tipin olacak, dilin olacak, oturma iznin olacak vb.
muta nikahında sadece biraz paran olacak. üstelik bir gün sonra bırakabiliyorsun.
zinayı meşru kılmak adına yapılan nikah. esas merak uyandıran konu o nikahı kıyan imamın giydiği ayakkabının topuğu, giydiği gömlek, boynuna taktığı altın zincirin kalınlığıdır.*
--spoiler--
Hayat kadınlarının sorunlarıyla ilgilenen insanca Yaşamı Destekleme Derneği, Diyanet işleri Başkanlığı'na mail yoluyla başvuruda bulunarak, genelevlerde çalışan kadınların birlikte olduğu erkeklerle "muta nikahı" (ücret ya da eşya karşılığında belli bir süre için yapılan nikah) kıyılması yönünde görüş bildirip fetva vermesini istedi.
Dernek, genelevdeki ilişkilerin dini açıdan "zina" olarak görüldüğünü, bu durumun "muta hikahı" yoluyla aşılabileceğini gerekçe gösterdi ve söz konusu talebin "laikliğe aykırı olmadığını" savundu. Başvuruyu inceleyen Diyanet'ten ise mail yanıtı geldi: Muta inancımızda haramdır. ilahiyatçılar da, muta nikahının Sünnilik'te yasaklandığını Şiilik'te ise kısmi serbest olduğunu savundular.
--spoiler--
molla nikahı da deniyor. iran da çok yaygın. duyduğumda şok oldum. tamam biliyordum böyle bir şeyler olduğunu ama bu kadar alelade yapıldığını tahmin etmezdim. baya irana bu iş için giden insanlar var. çok normalmiş gibi bahsediliyor. hayatın içinden bir şey olmuş. olay şöyle gerçekleşiyormuş; erkek kadını alıp mollaya gidiyor, istediği zamanı söylüyor ve nikah kıyılıyor. molla bir belge veriyor erkeğe. eğer bu belge olmadan yakalanırlarsa recm ile cezalandırılıyorlar. belge sadece erkekte kalabilir. yani kadının gene hiç bir hakkı yok.
yapılan fuhuş işte. sen bunu nasıl din ile geçerli hale getiriyorsun? yapanın da, yaptıranın da, böyle ülkenin böyle sistemini de uzaya fırlatmak gerek. zaten bunu yapanların allah korkusu, haram-helal gibi şeyleri düşündüklerini sanmıyorum. devletten korkuyorlar.
bide bununla ilgili bir belgesel var. yönetmen nahid persson nun. adam iranlı. daha sonra ülkeye girmesi yasaklanmış. zaten yasakmış. filmi de gizli çekmiş. iyi yapmış. film daha çok kadınların uğradığı aşağılanmadan bahsediyor. tabi o ayrı bir konu. burada
türkiye de en abaza gencin bile kabul edemeyecegi, iran da serbest (nikah) türü. elin kiziyla sikisiyorsun ve günahi yok, oh ne güzel. erkek istedigi zaman bosanabiliyor ve kadina söz hakki yok, erkegin rizasi olmadan bosanma sansi yok. allah i kandirdigini sanmak bu olsa gerek. rezil mollalar!!!
allahı kandırarak (!) * fuhuş yapmaktır. alenen fuhuş yapan biri muta nikahı yapan biriden daha az günah alır. çünkü allahı kandırmayı çalışmamaktadır.
bazı mezheblerde yeri olan uygulama. bütün din alimleri mezhebine bakmadan muta nikahının yanlışlığını bilir. fakat bir kısmı özellikle şiiler bu konuda daha yumuşaktır. muta nikahına zorunlu hallerde izin verilir. amaç muta nikahını meşrulaştırmak değil zaten yapılan bir yanlışı kitaba uydurmaktır. böyle bir hak var mı yok mu tartışması bir tek muta nikahında değil bir çok konuda vardır.
bazı günahların "daha büyük günah işlemeyi engellesin, günah işlemeyi alışkanlık haline getirmesin ve insanları kafirliğe zorlamasın" diye günah olduğu söylenmez ve izin verilir. ama önemle uyarayım: bazı din alimleri bunun dini değiştirmek olduğunu söyleyip şiddetle karşı çıkarlar. binlerce yıldır bu iki görüş çatışmıştır. bir kısım din alimi avam ile alim arasında fark olduğunu avam'ın dine uyumunun zor olduğu için yumuşatılmasını gerektiğini söyleyerek günahları zorunlu hallerde günah olmaktan çıkarmıştır. başka örneği var mıdır diye sorarsanız mesela ben sigara içmenin haram olduğunu bilirim. çoğu din alimi haram değil demeye devam eder. böylelikle haramları bilerek yaparak, haram işlemenin alışkanlık haline getirilmesini önlemeye çalışırlar. haklı yönleri vardır. her insan aynı bilgi ve zekaya sahip değil. adamın zorlandığı bir konuda kesin şartlar koyarsanız kendini değiştirmek yerine baskıdan kurtulmayı seçebilir. zaten devamlı günah işliyorum deyip bir umutsuzluğa kapılabilir. din alimleri de; varsın bilmeden günah işlesin de diğer görevlerini yapsın belki affedilir, belki bir süre sonra cehennemden çıkar deyip avama bilerek günah işlediklerini söylemezler. maksat seviyeyi düşürmemek. sonuçta bir insan aslında kötü olduğunu bilirse daha kötü şeyler için sınırı geçebilir. karşıt gruplarsa allah'ın haram ettiği şeylere haram değil demenin şirk olduğunu söyleyip şiddetle karşı geliyorlar.
bir başka konuda muta nikahı olmadığı halde dini nikahların bilgisizlerce muta nikahı sanılmasıdır. mesela ben birinden hoşlandım ve dini nikahımızı kıyıp evlendik. kısa bir süre sonra boşandık. bilgisizler bunu muta nikahı zannetmekte. oysa bizim dinimizde evlilik ve boşanma kolay şeyler. bizim ülkemizdeki medeni kanun bu işleri zorlaştırmış, evliliğe büyük anlamlar yüklemiş. dinimizde boşanmak iyi görülmez ama insanlara boşanmayacaksın da denmez. istersen bir yıl içinde 30 kez evlenip boşanırsın. bir kadında 12 kez evlenip boşanabilir. ama boşanacağını bilerek evleniyorsan buna muta nikahı diyebiliriz. bizim medeni kanun nüfus müdürlüğüne çok iş düşmesin diye * bir kişiyle evlenirsen ömür boyu onunla yaşamayı zorluyor.
dindarların ahlak anlayışları dindar olmayanlardan daha yumuşak. birinin bakire olması, evlenip boşanması fazla bir sorun edilmez. nedense dindar olmayanlar nikah kıymadan istediğinle yatabilmeyi savunurken dini nikah kıyarak birbiriyle olup ayrılanları suçluyorlar. dinimiz bir insanın geçmişine bakmaz geleceğine bakar. geçmişinde binlerce kez zina etmiş olsa da tövbe ettikten sonra tertemizdir.
bir rivayete göre öykü şudur: mekke'den medine'ye göç eden müslümanlar kadınsız kalmışlardır. bir süre sonra muhammed'e giderler ve "biz azdık, duramıyoruz."* derler. medine'de dul kadınlar yaşamaktadır ve onlar da mekkeli gençlere "aş ermektedir" (anlatılana göre). islâm peygamberi bunun üzerine düşünür ve bir çözüm olarak mut'a nikâhını getirir.
