Cahiliyet devrinden kalan bir nikah şeklidir. islam'ın ilk yıllarında, özellikle harp zamanlarında, uzun zaman kadınlardan uzak kalan askerler için mut'a nikahına izin verilmiş, Hayber savaşına kadar mübah olan bu nikah Peygamberimizin sünnetiyle yasaklanıp haram kılınmıştır.
Mut'a nikahı ücret karşılığında belli bir vakit için kadınla evlenmektir. Muta'nın en az müddeti bir cinsel ilişki geçecek zaman parçasıdır. En çok ise 99 senedir.
hz. muhammed ilk dönemler bu nikaha cevaz vermiş ancak sonradan bu uygulamayı kaldırmıştır. işin ilginç tarafı hz. ömer dönemine kadar bu uygulama devam etmiş ancak hz. ömer " kim üç şahit getirip bu uygulamanın hz. peygamber tarafından kaldırıldığını kanıtlayamazsa mut'a yapanları cezalandıracam " dedikten sonra kaldırılmıştır.
konuyla ilgili hadisler genelde abdullah ibn-i abbas tarafından rivayet edilmiştir. ancak bu rivayetler de sahih kaynaklarda birbirleriyle çelişmektedir. şia mezhebinde ( günümüzde iran kalesidir) hz. ömer döneminde tamamen yasaklandığı için ve şii'ler de hz. ömer'i muteber sahabeler arasında görmediği için hz. ömer'in keyfi bir uygulaması olarak görmektedirler.
şii'ler tarafından da mut'a nikahı seferde olmak ya da eşinden uzun süre uzakta olmak gibi şartlara bağlanmıştır ama günümüzde tamamen bu şartlar ılımanlaştırılmıştır.
cariyelik gibi paran kadar sevişebileceğin ya da diğer işlerinde kullanabileceğin kadınlar satın alabildiğin halde , tarihsel süreç içerisinde cariyelik kurumu kalktığı için günümüz islam hukuku kitaplarında bahsedilememektedir bile.
islamın en yumuşak karnı olan kadın sorunsalı, üzerindeki tozların kaldırılmasını beklemektedir.
süre şartı konularak kıyılan dini nikah. şer'en caiz olmamakla birlikte, islam dini kolaylık dini diyen sözde müslümanların allah'ı kandırdığını sanarak sex yapabilmek amaçlı kullandıkları yöntem.
Bir ücret karşılığında belirli bir müddet bir kadınla nikahlanmaya denir. Bir kısım şiî**fakihin dışında bütün islâm bilginleri muta nikahının haram olduğu konusunda birleşmişlerdir. Muta nikahı ve belirli bir süre için kıyılmış nikah batıldır. Müminun suresinde şöyle buyrulmuştur:
(Esirgeyen ve bağışlayan allah'ın* adıyla)
5) ve onlar ki ırzlarını korurlar. 6) ancak zevcelerine ve kendilerinin mülkü olan (kendilerine ait) cariyelerine karşı müstesna; çünkü bunlar yüzünden kınanmazlar. 7) kim de bundan ötesini ararsa işte artık onlar haddi aşanlardır.
(allah doğru söyledi)
ibn abbas şöyle anlatmaktadır: islâm'ın evvelinde muta vardı. Kişi tanımadığı bir beldeye gelince, oradan yerli bir kadınlar, kalacağını tahmin ettiği müddet miktarınca nikah yapardı. Kadın böylece onun eşyasını muhafaza eder, gerekli işlerini görürdü. Bu hâl "onlar namuslarını korurlar; ancak hanımlarına ve cariyelerine karşı müstesna, bunlarla olan yakınlıklarından dolayı kınanmazlar." Meâlindeki ayet nazil oluncaya kadar devam etti (tirmizî*, nikâh, 27).
Ayrıca hazret-i ali, "rasulullah aleyhisselâtu vesselâm hayber gazvesi günü kadınlarla mutayı, ehlî eşek etlerinin yenmesini haram kıldı." Demiştir(buharî*, megazî*, 38; *, nikah 29; nesai, nikah, 71).
Hazret-i ömer de hilafeti döneminde muta nikahını zina gibi kabul ederek yasaklamıştır.
Kaynak: dinî kavramlar sözlüğü, diyanet işleri başkanlığı yayınları
babasının rızası alınan bakire kızlarımız da faydalanabilirler. geçici evlilik sırasında kızımızın hamile kalması durumunda doğacak çocuğun bakım ve masrafları annenin ailesi tarafından karşılanır.
bir rivayete göre öykü şudur: mekke'den medine'ye göç eden müslümanlar kadınsız kalmışlardır. bir süre sonra muhammed'e giderler ve "biz azdık, duramıyoruz."* derler. medine'de dul kadınlar yaşamaktadır ve onlar da mekkeli gençlere "aş ermektedir" (anlatılana göre). islâm peygamberi bunun üzerine düşünür ve bir çözüm olarak mut'a nikâhını getirir.
bazı mezheblerde yeri olan uygulama. bütün din alimleri mezhebine bakmadan muta nikahının yanlışlığını bilir. fakat bir kısmı özellikle şiiler bu konuda daha yumuşaktır. muta nikahına zorunlu hallerde izin verilir. amaç muta nikahını meşrulaştırmak değil zaten yapılan bir yanlışı kitaba uydurmaktır. böyle bir hak var mı yok mu tartışması bir tek muta nikahında değil bir çok konuda vardır.
bazı günahların "daha büyük günah işlemeyi engellesin, günah işlemeyi alışkanlık haline getirmesin ve insanları kafirliğe zorlamasın" diye günah olduğu söylenmez ve izin verilir. ama önemle uyarayım: bazı din alimleri bunun dini değiştirmek olduğunu söyleyip şiddetle karşı çıkarlar. binlerce yıldır bu iki görüş çatışmıştır. bir kısım din alimi avam ile alim arasında fark olduğunu avam'ın dine uyumunun zor olduğu için yumuşatılmasını gerektiğini söyleyerek günahları zorunlu hallerde günah olmaktan çıkarmıştır. başka örneği var mıdır diye sorarsanız mesela ben sigara içmenin haram olduğunu bilirim. çoğu din alimi haram değil demeye devam eder. böylelikle haramları bilerek yaparak, haram işlemenin alışkanlık haline getirilmesini önlemeye çalışırlar. haklı yönleri vardır. her insan aynı bilgi ve zekaya sahip değil. adamın zorlandığı bir konuda kesin şartlar koyarsanız kendini değiştirmek yerine baskıdan kurtulmayı seçebilir. zaten devamlı günah işliyorum deyip bir umutsuzluğa kapılabilir. din alimleri de; varsın bilmeden günah işlesin de diğer görevlerini yapsın belki affedilir, belki bir süre sonra cehennemden çıkar deyip avama bilerek günah işlediklerini söylemezler. maksat seviyeyi düşürmemek. sonuçta bir insan aslında kötü olduğunu bilirse daha kötü şeyler için sınırı geçebilir. karşıt gruplarsa allah'ın haram ettiği şeylere haram değil demenin şirk olduğunu söyleyip şiddetle karşı geliyorlar.
bir başka konuda muta nikahı olmadığı halde dini nikahların bilgisizlerce muta nikahı sanılmasıdır. mesela ben birinden hoşlandım ve dini nikahımızı kıyıp evlendik. kısa bir süre sonra boşandık. bilgisizler bunu muta nikahı zannetmekte. oysa bizim dinimizde evlilik ve boşanma kolay şeyler. bizim ülkemizdeki medeni kanun bu işleri zorlaştırmış, evliliğe büyük anlamlar yüklemiş. dinimizde boşanmak iyi görülmez ama insanlara boşanmayacaksın da denmez. istersen bir yıl içinde 30 kez evlenip boşanırsın. bir kadında 12 kez evlenip boşanabilir. ama boşanacağını bilerek evleniyorsan buna muta nikahı diyebiliriz. bizim medeni kanun nüfus müdürlüğüne çok iş düşmesin diye * bir kişiyle evlenirsen ömür boyu onunla yaşamayı zorluyor.
dindarların ahlak anlayışları dindar olmayanlardan daha yumuşak. birinin bakire olması, evlenip boşanması fazla bir sorun edilmez. nedense dindar olmayanlar nikah kıymadan istediğinle yatabilmeyi savunurken dini nikah kıyarak birbiriyle olup ayrılanları suçluyorlar. dinimiz bir insanın geçmişine bakmaz geleceğine bakar. geçmişinde binlerce kez zina etmiş olsa da tövbe ettikten sonra tertemizdir.
allahı kandırarak (!) * fuhuş yapmaktır. alenen fuhuş yapan biri muta nikahı yapan biriden daha az günah alır. çünkü allahı kandırmayı çalışmamaktadır.