yine görüldüğü gibi bu ekolde 'sabah' ve 'akşam' kavramları dikkat çekici bir şekilde sık tekrarlanıyor.. zamana ilişkin bu takıntı, mustidyistlerin belirgin özelliklerinden..
'sabahakşam' kelimesi ise bu akımın öncülerinin, toplum kurallar bütünlerini nasıl da umursamadıklarının, adeta felsefenin deyim yerindeyse 'kötü çocuğu' olduklarının da bir göstergesi..
tabi bütün bu alt mesajları içermesinin dışında, bu ideanın ana fikrini de ıskalamamamız lazım: her zaman olumsuzluk bulmak ve bildirmek..
(bkz: ismi muhammed diye komik lakap takmama)
bu felsefenin en önemli unsuru süphesiz satır aralarını iyi okumak ve o satır aralarından bir espri çıkartmaktır. bu felsefe ile yoğrulmuş ve hayatını bu felsefenin gerektirdiği şekilde şekillendirmiş kişilerin espri kısırlığı çekmeyeceği aşikardır.
modern zamanların insanları robotlaştırdığını ve duygu yoksunu birer biyolojik varlık olarak hayatlarını devam ettirdiklerini savunur. dünyanın en kötü duygusu isimli çalışması ''insan duygulardan var olan bir varlıktır.'' kavramının en güzel açıklayıcısı olmuştur. ben deyim pasif direniş, siz deyin sivil itaatsizlik.
nlp kaynağım ve roll modelim olan mustidy yazarının felsefesidir.
bu akım ''ben'' merkeziyetçi bir yapıdadır. aslında her şeyin kendi içimizde çözüleceğini, içimizdeki gücün farkına varmamız gerektiğini vurgular. mustidyistler sofistler gibi kuntiz, Septistler gibi alengirli değildirler.