kendisi kağıdı da geçip duvarlara yazıyormuş notlarını. annesine de silme onları diyormuş.
benim güzel ülkemde neden hep böyle olur ki. adam birinci olmuştur. haberler hep 'çok efendi çocuk' 'günü gününe ders çalışıyordu' 'amuda kalkıp koşabiliyordu'...
bırakın gözünüzü seveyim. bi kere duvara yazmıştır onunda sebebi vardır, kağıt yoktur bi şey yoktur.. zaten anne duvara yazıldığı zaman 'aferim oğlum, duvarın biterse bizim odaya da geçersin' gibi sözler söyler evlatlarına.
birinci oldu mu oldu, tebrik edilsin mi edilsin. ama haber yapıcam diye yok havada uçtu, ayağı ile yazı yazabiliyordu gibi saçmalıklarla gelmeyin.
universitede de boyle devam ederse is bulmakda zorlanacak kisidir. is yerinde masaya not yazmakla verim alinmiyor. asosyal inek seni. az insanligin gerektirdiklerini de yap.
kim olursa olsun, nasıl bi kişiliği olursa olsun "helal olsun" cümlesini hakeden gençtir. çalışmış, başarmıştır. asosyaldir, inektir, gıcıktır kendini ilgilendirir. zoru başarmış, tebrik edilmesi gereken kardeşimiz.
(bkz: psikopat)
öss psikopatı. ha üniversitede aynı yürüyüş hızında giderse ne olacağı meçhul. hayatının en güzel yıllarını bu şekilde geçirmez inşallah.
akp hatay milletvekilidir. çevre komisyonundadır. internet sitesinde çevre ile bir sürü yazı bulunurken kendi hükümetinin onayladıgı nükleer santrallere neden sessiz kaldığı düşündürmektedir.
28 şubat sürecinde irtica ile mücadelenin ön plana çıkaraılarak ülkenin ekonomik kaynaklarının sömürüldüğünü belirterek "300 milyar dolar para bir yerlere gitti.28 şubat'ın zenginleri türedi.20 yıl önce etten püften şirketler bir anda dev oldu" demiş ak parti hatay eski milletvekili.*
Bu gece Öteki Gündem'in tekrarında gördüğüm hocadır. Ne yazık ki adını ilk kez duydum. Konu evrimdi ve gerçekten çok çok iyi bir ilahiyatçı olduğuna tanık oldum. Adam yalnızca şunu dedi: Kitapta evrime yanlış ya da doğru bir şey yok. Evrimin doğruluğunu bilim açıklayacaktır. Ne kuran'da evrimi ayetlere yüklemek (işte başka bir nedenle inmiş ayete Kuran'da evrim var demek) ne de evrim çeliştirmek doğrudur. Kuran yalnızca birtakım bilgiler ortaya sunar bunu araştır bul der ve bunun da kuran ile çelişen yanı yoktur. Kısacası adam ne Kuran'da evrim var deyip ayetlere anlamlar yüklüyor ne de evrim yok diyerek evrimcileri kafir ilan ediyor. Bilmediği konuda konuşmak yerine topu bilim insanlarına atıyor.
islam ve bilim konusundaki tezleriyle biz müslüman gençler için hayli içimizi rahatlatan ve ufuk açan, hayatını tefsire ve Kuran'a adamış Çukurova Üniversitesi öğretim üyesidir.
Şunu savunuyor:
"Kur'an tarihsel bir düzlemde belli bir zamana belli bir topluma inmiştir ve bunun zorunlu sonucu olarak o toplumun background' una zihinsel bilişsel dilsel altyapısına ait kavramlar içerir.Dolayısıyla Kur'an'daki yıldızla yahut ay'la yahut dünyayla bugün bilimin bahsettiği bir süpernovayı karşılaştırmak,ikisi arasında bir bağ kurmaya çalışmak müptezelliktir, rövanşist ve kompleksli bir yaklaşımın sonucudur. Oysa tarihe dönüp baktığımızda ne ibni Sina'nın ne Biruni'nin ne de Ali Kuşçu'nun ya da diğerlerinin Kuran'ı ellerine alıp evet burda Allah şu astronomik yahut tıbbi ya da mekanik bir bilgiye işaret ediyor demeleri söz konusu değildir.Çünkü Kur'an toplumsal ve ahlaki bir düzen boyutunda mesajlar veren ve inanmak için bize etrafımıza bakmamız gerektiğini söyleyen bir kitaptır. Bu açıdan bakıldığında kuran ve bilim ilişkisinin batı aydınlanması ve doğunun kültürel değil belki ama ekonomik ve toplumsal yenilgisinin vermiş olduğu psikolojiyle uzaktan değil çok yakından ilişkisi vardır."
Şeklinde özetlenebilir bu konudaki görüşleri.
Tvye çıkan birçok reformist ilahiyatçı (caner taslaman, mehmet okuyan vs. vs.)nın götten uyduruk tutarsız metodolojisine bakınca bu adamın değeri daha çok anlaşılıyor...
Ama birçok yaklaşımına kesinlikle katılmıyorum bunu belirteyim. Ama yinede farklı fikirler her zaman iyidir.
soruları sorgulamaları çok iyi. ama yanıtları da iyi olsa keşke.
meal okuyanlara; "yetmez dinin başka kaynaklarını da okuyacaksın, kuranın tarihselliğini yok sayamazsın" diyen, ama bence tam da ne demek istediğini anlatamayan ilahiyatçı.
kuran dışı kaynaklara yönelen kuransız dindarlar şimdilik sevinçten ellerini ovuştursa da bir süre sonra Mustafa Öztürk'ten de uzaklaşacaklar diye düşünüyorum. çünkü ayetlerden sıkça ve yerinde bahsediyor. Yersiz yorumluyor derseniz o ayrı mesele.
kesinlikle dikkate alınması gereken bir isim, soruları sorgulamaları açısından. adama saçmalıyor demek kolay, ancak sorularına adamakıllı yanıtlar veren görmedim.
kendisinin çoğu düşüncesine katılmıyorum. ancak din algısı ve anlayışını kökünden sarstığını, ve tarihsel gidişatı derinden etkileyeceğini düşünüyorum. ileride çok çok tartışılacak, çokça gündeme gelecek.
kendisine çok güzel sorularım var, ancak internette, sosyal medyada soru sormaktan sorgulamaktan kaçınır oldum. sadece şunları belirtmek isterim;
evet mealle hüküm olmamalı, arapça bilmeden ayetleri üzerinde derinleşmeye çalışmak, yorumlar çıkarmak yanılgılara neden olabilir, ancak bu meal okunmamalı demek değildir, arapça öğrenmemeliyiz demek değildir ki bunu Öztürk de böyle düşünebilir, ancak ön plana çıkmıyor söylemlerinde.
ayrıca tarihsel bağlamlara nasıl güvenebiliriz? madem tarihsel bağlamlar bu kadar güvenilir ve doğru idi öyleyse neden sorunlar bir türlü aşılamadı? filanca alimi, falanca bilgini, kimi neyi okursak okuyalım, kuranı meallerinden takip etmeye çalışmalı bir şekilde kur'ana direkt muhatap olmaya çalışmalıyız müslümanlar olarak.
bir de öztürk'ün en dikkat çektiği konu, meal okuyarak toplumda karizma yapmaya çalışanların yanlışlığı. mesela belki yani toplumda tutunamamış, işi gücü olmayan, dikkate alınmayan, birtakım insanların ciddiye almadığı vs vs sırf hocanın tabiriyle artistlik için konuşan tipler diyelim. yani konu kur'an değilse dikkate alınmayacak insanlar diye düşündüğümüzü varsayalım.
ama unutmamak lazım ki kuranı bir kenara koyduğunuzda ilahiyatçılar da artistlikleri sıfırlanacak insanlar. çok bilmeleri de doğru bilmeleri anlamına gelmiyor.
bir kere çıksınlar agnostiklerin ateistlerin sorgulamalarıyla yüzleşsinler ekranda, yüzyüze tartışsınlar hadi!
görebiliyor muyuz böyle tartışmalar? neden göremiyoruz?
öyle bir kitap ki kuran, bir dünya konuşuluyor, ama neredeyse hiç okunmuyor. çok ilginç!
en güzeli sözü ayetlere bırakalım. türkçe meal verecem kusura bakmasınlar, ya da baksalar da hiç umurumda değil. dini onlardan öğrenmedim nasılsa:
"Andolsun ki, bu Kur'an'da insan için her örneği verdik. Fakat insanın en çok yaptığı şey tartışmadır."
(Kehf - 54) (Şaban Piriş Meali)
6. Sana (Kur'an'ı), okutacağız, unutmayacaksın.
7. Yalnız Allah'ın dilediğini unutursun. O, açığı da bilir, gizli olanı da.
8. Seni en kolay yola muvaffak edeceğiz.
9. O halde eğer hatırlatmak yarar verirse hatırlat, öğüt ver.
10. (Allah'a) Saygılı olan hatırlar (öğüt alır).
11. Bahtsız olan da ondan kaçınır.
12. O da en büyük ateşe girer.
13. Sonra orada ne ölür, ne de yaşar.
14. Doğrusu, mutluluğa ermiştir zekat veren;
15. Rabbinin adını anıp namaz kılan.
Meallerden kur2an anlaşılmıyorsa bu hiç anlaşılmıyor demek değildir, yanlış anlaşılabilir mi olabilir, sanki hocalar doğru anlaşılıyor mu? ya da hep doğru konuşuyorlar mı?
sevgi ve muhabbetle kalın, kim ne derse desin müslüman kurandan ayrılmamalı. sımsıkı sarılmalı.
resulullah'ı kurandan örnek alanlara gelsin:
Zuhruf Suresi 43. Ayet (Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
"Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a sarıl. Şüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin."
28 şubat'ta samsun ilahiyattan Çukurova ilahiyata sürülen akademisyen. bir mühendis olarak konuşmalarını oldukça beğeniyorum zira analitik bir muhakemeye sahip. Kuran'ın tarihselci yorumunu benimsiyor.