şahsi internet sitesinde kendi biyografisini şu şekilde tarif etmiştir:
10.05.1966 Konya doğumluyum. Çiftçi bir ailenin yedi çocuğundan biriyim.
Tahsilim lise terk. 16 yaşında bağlama ile başlayan şiirler, besteler. 1986-1988 arasında askerliğim. 1990 Yılında evlendim.Şu an Ahmet 14,Gülsüm 12,irem 10, üç can parcam var. 1990 ilk albümüm DOĞUYORUZ UFUKLARDAN ile başlayan ve 2005 yılında son albümüm SATAN SATANA, 15 yılda 13 albüm
1988 yılından bu güne kadar, Edirne'den Kars'a, Avusturya'dan ingiltere' ye kadar binlerce konserlerim ve bitmeyen heyecanlarım, tükenmeyen umutlarım ömrün son demine kadar aynı şekilde devam edecek Allah ömür verirse ..
Nice yeni albümlere ,nice güzelliklere Hep birlikte ve hep beraber. Biliyorum ve unutmuyorum ki
ülkücüler arasında ahmet kaya dinleyen vardır da, mustafa yıldızdoğan dinleyen bir komüniste henüz rastlanmamıştır. demek ki neymiş; ''görüşleri beni ilgilendirmez sanatına bakarım'' geyiği yalanmış
Şarkıcı değil halk ozanıdır. Apoyu özlediik diye havlayan Gebermiş teröriste cumhurbaşkanlığı ödülü veren akp, demokrasi mitinglerinde mustafa yıldızdoğan çaldırmıştır. işine gelince hayın, zora gelince dayım.
şarkılarında vatan ve millet kavramını çok güzel işler ama gelin görün ki vatanını sevmesi dolayısıyla eleştirilen kişidir. insanların vatan hainleri varken niye bunları dinliyorsunuza getirdiği sanatçı kişidir. bu ülkede sevilmek için ülkeyi kötülemek teröristlerle işbirliği mi yapmak gerekiyor sorarım?
sırf savunduğu fikir uğruna haksız ithamda bulunulan bir başka sanatçı.
bir başka haksız itham da, kaset yapımcılarının yazım hatasının, kasetin görünen, dinlenen yüzü olduğu için sanatçının üzerinde kalmasıdır. ilginç olanı, bu hatadan dolayı onu sorumlu tutanların yarısı klavye türkçesi/ingilizcesi ile konuşurken, diğer yarısı her gün defalarca klavye hatası yapmakta..
...
bursa'daki "hepimiz mehmet'iz" mitinginde "ölürüm türkiyem" çalıyordu. şehit anası, "türk'üm ben, ne mutlu türk'üm diyene, ölürüm türkiye'm" diye haykırıyordu. herkes "amin" diyor, vatan-millet sloganlarıyla destekliyordu annemizi.
( anlamayanlar için tercümesi : sizin anlayacağınız, faşist bir anne, binlerce faşistin karşısında, onu sevmeyenlerin de içinde bulunduğu türk milletine dualar ediyor, karşılığında dualar alıyordu. dua etmenin, vatan ve millet sevgisinin...vs. ortaçağ feodalitesine uygun olduğunu düşünenler bu yazıyı okumasınlar. )
annemizden sonra "sahneye", bütün mitingleri kendi partisine mal eden bir milletvekili çıktı. binlerce kişi "ölürüm türkiye'm"i söylerken sahnedekinin yüzünü seyredecektiniz...
