tavşanlı linyit spordan tanıdığım Ajaxın alt yapısında çalışmış profesör lakaplı teknik adam. sempatik ve özgün birisi, batuhan karadenizi alması ve oyuncularına motive edicem ayağına söylediği saçma sözlerle* gözümden 1-2 tık düşmüş durumda.
Dünkü maçta gol sevinçleri beni tahrik etti. Tam istediğimiz gibi olmasa da iyiydi. demiş insan. neyin peşindesin abi sen ? trabzon da seksi bi kulüp sanırım.
tanımadığım etmediğim şahıs. ancak kendisini takımın başına getiren kişinin kapasitesini, kelime dağarcığını göz önünde bulundurunca beklentilerin düşük olması gayet doğal.
yabancı oyuncularla diyalog kurmak için incil okuduğunu söyleyen teknik traktör.trabzonspor da ki yabancı futbolcuların hepsi incili ezbere biliyor sanki,önce yabancı dil öğren be gerizekalı bence daha kolay diyalog kurarsın.
sen trabzonspor da 10 hafta kal,bende futboldan hiçbir şey anlamıyorum.
yabancı futbolcuların kalbine giden yolu bulmak için, incil okuyan teknik direktör. dikkat etsinde kalbine gideceğim ayağına, dinden dönmesin. bu arada umarım, tavşanlı linyit ve 1461'de başardıklarını, üst seviyeye taşıyabilir.
sadece futbol adamı değil, aynı zamanda düşünürdür. futbolun felsefesiyle de ilgilenir. "Bu ülkede dış görünüşe gereğinden fazla önem veriliyor, buna bir tepki olarak anarşist bir görüntüm var." diyebilecek kadar samimi bir adamdır mustafa hoca. "Alt yapılarımızla çok sağlıklı, marjinal ve ihtilal düzeyinde eylemler yaparak her şeyi yeniden başlatabiliriz. Tanrı'nın bize genetik kodlamayla vermiş olduğu yetenekleri; duygusal zeka, inisiyatif alma kabiliyeti ve analitik düşünceyle birleştirebilirsek o zaman Türk futbolu olarak zirveden inmeyiz. Ben buna inanıyorum, potansiyelimize güveniyorum ve her zaman cebimin bir köşesinde bu düşünceyi taşıyorum." diyecek kadar kendi değerlerine kafa yoran bir adamdır mustafa hoca.
Her trabzonlu gibi o da hırt adamdır. ama saygıyı çoktan haketmiştir. ne kadar büyük bir adam olduğunu 1461 ile yazdığı destanlarla kanıtlamıştır. aynı destanları trabzonspor ile yazmaya gelmiş ve adını kulüp tarihine altın harflerle yazdıracağına inandığım büyük insandır. filozoftur. ikinci güneşimizdir. kısacası adamdır adam...
tanım:trabzonspor'un 1461 trabzonspor'dan yeni transferi.
tolunay kafkas'ın trabzonspor'dan ayrılmasına ne kadar üzüldüysem, mustafa hocanın trabzonspor başına gelmesine de o kadar sevindim.
trabzonspor'un tek sorunu trabzon'dur. yetenekli başarılı gençlere forma vermede süreklilik kazandıramadıgı gibi karadenizli gençler için bir futbol fabrikasına dönüşemedi. uzun bir yönetim ve teknik adam becerisi yani istikrara ve sabra ihtiyac duyan bir takım olduğu bilinmesine ragmen ilk şamarı her zaman trabzonspor yemekte.
şimdi taraftarın yönetim'den tek istediği getirdikleri teknik adamın arkasında olmasıdır. mustafa hocanın da tek istediği güven, zaman ve gerekli yardımın esirgenmemesi ki 1461 trabzon ve tavşanlı linyitte gösterdiği başarıyı sağlayabilsin.
umarım trabzon taraftarı verdiği krediyi hemen istemez.
mustafa hocanın ilk işi 1461 trabzonda verim aldıgı oyuncuları transfer etmek ve yeni bir iskelet yaratmak olacaktır. umarım yabancı oyuncu seçiminde para saçmak yerine nokta atışı yapar.