Her biri ayrı ayrı gibi görünen ama roman tadında öyküleri olan öykü ustası. Dergah dergisinin uzun yıllar (1990-2015) yazı işleri müdürlüğünü yürütmüştür. Öyküleri bence şiirden sürülmüştür. insani özü şiir tadında bir anlatımla öyküleştirmiştir.
"içinde olması gereken bir şeyin kaybından hangi mağaraların ücrasına saklandığımı, oradan çıkmamak üzre kendime davalar aradığımı anlıyorum. Her şeyi tamamlayacak olan o şey. Ancak onunla var olabilirim. ırmak bir başlangıç. Bir düş. Ama bir yol ve yoldaş. Ne tabiat parçası, ne çiftlik hayali. Ne kaçıp gitmek, ne ekip biçmek. Sefer de içimde, tahammül de."
(Ya Tahammül Ya Sefer)
Türk öykücülüğünün kilometre taşlarından biri olan mustafa kutlu üzerine yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biri olan kentle kavga: mustafa kutlu öykücülüğünde mekan, bilal can'ın ilk kitabı.
(bkz: bilal can)
Ülkemizde devlet desteğiyle sevdirilmeye çalışılan yazar. Halbuki bir yazar kendi çabasıyla, yeteneğiyle ve verdiği eserlerle sevilir Ve okunur. Mesela Tolstoy, yaşar Kemal, Sartre, orhan Kemal, Dostoyevski ve dünya veya Türkiye çapında bir çok yazar devlet hormonlu yazarlar değildir.
Şayet mustafa kutlu ve eserleri okunacaksa buna yapay bir müdahalede bulunmayın. Eserlerine gölge yapmaktan uzak durun. Bırakın kutlunun eserleri doğal yollardan yoluna devam etsin. Belki çok iyi eserlerdir ve geleceğe kalacaklardır ama sizin bu çabanız bu duruma zarar vermektedir.