adam medeni kanunu boşanma hakkını getirmiş, tüm avrupa medeniyeti hayal bile edemezken seçme seçilme hakkı varmiş, karılarınızı dövün diyen, iki kadının şahitliğini bir erkeğe eşit sayan yobazın tekinin kuburdan attığı iftiraya bak.
kadınlar onun sayesinde birey olmuşlardır. bunu çöl bedevilerinin anlamasını beklemiyoruz.
türk kadını kapılar ardına peçenin arkasına esir etmez, kadın erkeğin arkasında değil her zaman yanında yürür, ana değerlidir el üstüne tutulur ve her kadın bir anne adayıdır başımızın tacıdır. arap zihniyeti bunu anlamaz.
atatürk daha ne yapsın yüzyıllarca kapalı kapılar peçeler arkasında baskı altında tutulmuş türk kadınına zamanın toplum yapısına bakıldığında verilebilecek tepkiler düşünüldüğünde verdiği özgürlükler kadına saygı duyduğunu yücelttiğinin en açık göstergesidir.
tesettür dediğin ise kadını yürüyen avret yeri vajina senin anlayacağın anlam ile yürüyen am dahası avrat olarak görmekten her görenin tahrik olacağını düşünmekten, onu örtmekten başka bir şey değildir. yani kadının araptaki karşılığı değeri alınıp satılacak amdır ötesi değil.
öyle olduğu için kadınlarımızı (bkz: avrupalı kadınlara parmak ısırtan islami rahmet)lerden mahrum etmek için elinden geleni yapmıştır. oysa o rahmetler öyle rahmetlerdir ki onlarla rahmetlenen kadın şad olur. bak şuradaki şad olmak üzere:
kurtuluş mücadelesi döneminde ögretmenlere konuşma yaparken kadın öğretmenlerin arka sıralarda tecrit edilmiş halde oturduğunu görünce ön sıralara yerleşmelerini sağlamadan konuşmasına devam etmemek.
halide edip adıvar gibi kara fatma gibi kurtuluş savaşı kahramanlarına rütbe vermek, cumhuriyet kurulduktan sonra kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu bir medeni kanun çıkarmak, kadınlara seçme hakkı vermek.
akpli diyanetin şu fetvasıyla anlaşılabileceği gibi medeni kanun ve resmi nikah olmasaydı erkekler eşlerinden sms yoluyla boşanabileceklerdi.
(bkz: diyanet ten sms ile boşanma mümkün fetvası)
Atatürk'ün, Türk kadınına milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınması üzerine bir notu: "...Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasî hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lâzım gelecektir. Türk kadını evdeki uygar yerini salâhiyetle almış, iş hayatının her safhasında başarılar göstermiştir. Siyasî hayatta Belediye seçimlerinde tecrübesini yapan Türk kadını, bu sefer de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Uygar memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu salâhiyet ve liyakatle kullanacaktır. Bu notla en mühim inkılâplardan birini anmış oluyoruz."
askerlik yapmayacakları için atanın gözünde kadının değeri yoktur. Ve bundan dolayıdır ki o çok sevilen * olayı khf ile 1923te ile başlayan bir siyasi-toplumsal direnişin neticesinde alınmıştır. hayır, bu verilmiş bir hak değildir kadınların söke söke aldıkları bir haktır.
mka için degerverilesi bir kaç kadın vardır mesela halide onbaşı veya sabiha gökçen veya buna benzer bilfiil savaşın içinde bulunmuş kimseler. bunlar haricindekiler değersizdir.
Türk’ün töresinde kadına değer vardır. Atatürk’te kadınlara değer vermiştir. Fransız kadınından bile önce haklar tanımıştır. Şimdi kadınlar Atatürk’ü kötülüyor ne hallere düştük Atatürk kadınlara verdide bazı kadınlar Atatürk’ün değeri bilmiyor.
çok kasmaya gerek yok. mualilmler okngresinde mazhar müfit bey e kadın öğretmenleri ayrı oturttuğu için "sizin kendinize mi güveniniz yok yoksa türk kadınlarının namus ve iffetine mi, bir daha boyle bir şey görmek istemiyorum." demesi yeterli kanıttır.