mustafa kemal in milletvekillerini tehdidi

entry33 galeri0
    33.
  1. saltanat yanlılarının hiç hoşlanmadığı konuşmadır.

    tam metni şudur;

    Efendiler! içinde bulunduğumuz şartlara rağmen safsatayla, münakaşayla, nazariyatla vakit geçirdiğimizi görüyorum. Hakimiyet ve saltanat hiç kimseye ilim icabıdır diye münakaşa ile mügalata ile verilmez. Hakimiyet ve saltanat kuvvetle, kudretle, zorla alınır.Türk milleti de hakimiyet ve saltanatı bil fiil isyan ederek kendi eline almıştır.Bu olmuş bitmiş bir durumdur.Mesele, 'hakimiyet ve saltanatı bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız' Meselesi değildir.Mesele bu zaten olmuş bitmiş durumu ifade etmekdir.Bu herhalde ve mutlaka olacaktır. Burada toplananlar meclis ve herkes,meseleyi bu şekilde görürlerse fikrimce uygun olur. Aksi takdirde yine hakikat ifade olunucaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir.

    sevgili şakirt kardeş;

    bakıyorum kıvırmaya başladın ama yazdıkların açık.saltanatı savunuyorsun.

    herşeyden önce konuyu doğru anlamak lazım. mustafa kemal demokrasi fikrini içselleştirmemiş bir lider olsa varlık yokluk mücadelesi olan kurtuluş savaşını dahi meclis kurarak,milletvekilleriyle birlikte kanunlarla idare etmezdi.savaş sonrası da saltanatı kaldırmaz o saltanatın başına geçer padişah olurdu.zira herkesin beklentisi buydu.

    ve bugünde devletin başında o mustafa kemal'in torunu yada torununun oğlu olurdu.kayıkçının oğluyla, tornacının oğlu da muhtemelen şu anda baba mesleklerini yürütüyorlardı.cumhurbaşkanı başkabakan olmanın hayalini bile kuramazlardı.

    haliyle sen bu kafayla kurtuluş savaşını başlatan mustafa kemal'e savaş yanlısı vb suçlamalar da getirirsin.nefret 3 tutam aklını hepten almış götürmüş.

    tekrar en cahile anlatır gibi kısaca özetliyorum.

    1 kasım 1922'de kaldırıldı saltanat.ekim ayında lozan görüşmeleri için davet aldı meclis ama istanbula da aynı davet gönderilmişti.haliyle kurtuluş savaşına gram faydası olmadığı gibi sürekli taş koyanların vatan kurtulduktan sonra savaşı nihai olarak bitirecek ve devletin tapusu olacak görüşmelerde yer alması hem emeğe saygısızlıktı hemde amacın iki başlılık çıkarmak suretiyle türklerden masabaşında daha fazla şey koparmak olduğu aşikardı.

    bu oyunun bozulması için batıya tek meclis tbmm'dir tek hükümet onun seçtiği hükümettir başka hükümet tanımayız bu şartlar dahilinde ancak lozan'a geliriz mesajını vermek gerekiyordu.bu amaçla da saltanatın acil olarak kaldırılması ve tbmm'nin türkiye topraklarında bir saltanat ve onun seçtiği bir hükümet tanımadığını göstermek gerekiyordu.mustafa kemal bunu yaptı.

    meclisin çoğunluğu saltanat yanlısı filan değildi.15-20 kişiydi bunlar.zaten saltanatı kaldırılması ile ilgili kanun teklifini önleme şanslarıda yoktu ama kanunun yasalaşmasını geciktirme imkanları vardı.o amaçla da işi 20 imzalı bir önerge ile komisyona havale ettirip geciktirmeye çalıştılar.bu amaçla da tbmm hükümetinin ben istanbul mistanbul tanımam tek bir hükümet var o da benim söyleminin içini boşaltmış olacaklardı.işi saltanattan çıkarıp din iman hilafet konularına da getirerek diğer milletvekillerinin de aklını bulandırmaya çalıştılar.uzun tartışmalarla günler geçiyor istediklerini elde ediyorlardı.taa ki mustafa kemal'in işte o tehditine kadar.

    özetle zaman dardı bir an önce saltanat kaldırılmak zorundaydı.mustafa kemal sonucu belli bir konuyu geciktirme çabalarını kabul etmedi oyunu bozdu.e zor oyunu bozar tabi.sonuçta saltanat kaldırıldı ve hükümet batıya lozan davetiyle ilgili gereken yanıtı saltanatın kaldırıldığı ilanıyla birlikte verdi.kararlılığını gösterdi hem istanbula hem batıya.

    dolayısı ile bu gerçekleri inkar ederek bir yere varamazsın. ne osmanlı ne türkiye nede daha önceki türk devletleri öyle kabile devletleri değildi.her kararı her kanunu en basit resmi yazışmaları bile kayıtlıdır türkün.hele meclisteki her toplantının içeriği konuşma metinleri tutanaklarla sabittir.o yüzden inkar boşuna.

    mustafa kemal demokrasi kültürünü içselleştirmemiş bir lider olsaydı devrimlerini birkaç güne sığdırırdı.ama yavaş yavaş toplumu ikna ederek yaptı hepsini.nitekim hilafeti de o tarihlerde kaldırması gerekirdi senin mantığınla hareket edersek.oysa saltanatın kaldırıldığı tarihten nerdeyse 2 sene sonra kaldırıldı hilafet.çünkü saltanatın kaldırıldığı tarihte meclisin çoğunluğu hilafet konusunda hem fikir değildi.uzun uzun anlatıldı işin doğrusu.herkes ikna edildi artık çoğunluk hemfikirdi ondan sonra gereken adım atıldı.mustafa kemal tüm devrimleri halkla birlikte halkını inandırarak yaptı.

    madem cumhuriyetçisin o halde bu mustafa kemal düşmanlığı niye? ne yapsaydı mustafa kemal, saltanatı kaldırmasa mıydı yada lozana istanbul hükümetiyle birlikte mi katılsaydı? aslında haklısın bugün ülkenin geldiği hali görünce sana ne be adam geç saltanatın başına padişah sen ol.tabi halife de.boy boy çocuklar yap babadan oğula devam etsin saltanat.ne işin olur cumhuriyetle demokrasiyle filan diyesi geliyor insanın senin gibileri gördükten sonra.
    3 ...
  2. 32.
  3. bir konuşmadan cımbızla alınan bazı bölümlerin yıllarca ısıtılıp ısıtılıp önümüze konması olayıdır.
    şimdi, mevz-u bahis cümlenin geçtiği konuşma lozan görüşmeleri'ne başlandığı sıralarda lozan'a gönderilecek delegenin kim olacağı tartışmalarında söylenmiş olup bu sırada istanbul hükümeti, ankara hükümeti'nin konferansa katılma hakkının olmadığını ileri sürüp ipleri eline alma isteği sonucunda söylenmiştir. söz konusu cümleyi cımbızla çekip saldırmak için kullanan şahıs da açıkça dile getirmiştir ki; "dikkat! mustafa kemal bu konuşmayı teröristlere değil, daha 2-3 yıl önce vatanı için savaşan gaziler, komutanlar ve milletin has temsilcilerine yapmıştır." fakat, daha 2-3 yıl önce vatanı için savaşan gaziler, komutanlar ve milletin has temsilcilerine değil kurtuluş savaşı'nın meyvelerini toplamak isteyen istanbul hükümeti ve saltanat kurumuna söylenmiştir. dikkat çekici olansa saltanat'ın kaldırılmasının bu devirlere rastlamasıdır

    isteyenler şu adresi inceleyebilir: http://www.ataturktoday.com/1922kurtulussavasi.htm
    1 ...
  4. 31.
  5. mustafa kemal atatürk ün tehtidi değil , her türlü fitne ve fesata karşı içteki doğacak hainlere verdiği göz dağıdır.
    1 ...
  6. 30.
  7. Düşmanlığın sonu yok, günün şartlarını düşünün bu toprakların değerlerini hadsizce eleştirme,kimseye birşey kazandırmaz.Tabi bu toprakların insani iseniz.
    1 ...
  8. 29.
  9. savaş ortamdından yeni çıkılmış bir ortam var ve yıl 1922. bu şartlarda süper özgürlük beklemek zeka geriliğidir. atatürk en azından uyarmış bakınız fransız devrimine seri idamlar birbirini izlemiştir.
    1 ...
  10. 28.
  11. paşa yokken havlayan köpek elbette çok olacaktır.

    ancak doğru bir başlık değildir. her laftan nem kapanların nasiplenmeye çalıştığı sözlerdir.

    vesveseli, biteviye konuşmalar, kısır hesaplaşmalar içindeki milletvekillerine bir uyarıdır.

    anafartalar kahramanından ne bekliyordunuz? kutup ayısıyla bahtsız bedevi muhabbeti yapmasını mı?**

    edit: işbu entry ile canını sıkım sıkım sıktığım şakirte iki kere kapak olsun.*
    0 ...
  12. 27.
  13. son derece yanlış kaynaklara dayalı bilgidir. atatürk'e kurban ol sen başlığı açan hödük. onun bu vatana kazandırdıklarının milyonda birini senin 7 sülalen gelse yapamaz. paçozz.. şimdi def-ol yobaz..
    0 ...
  14. 26.
  15. -helal olsun, bazı kafalar kesilecektir dedi!

    -ayar yiyenler göt olmuş şimdi
    nasıl göt olduğunu anlatıyorlar.
    0 ...
  16. 25.
  17. bütün söyledikleri kaale alınsaydı, bugün vekil maaşları 12 bin türk lirası değil öğretmen maaşıyla aynı olacaktı.
    belki bazıları pekeke diye bağıramayacaktı bugün meclisin ortasında.
    örnekleri çoğaltabilirim, gerek yok.
    ileri görüşlü bir söz daha çıkmış mustafa kemal'den. özetle bu. helal olsun.
    0 ...
  18. 24.
  19. aradan 90 sene geçmiş değişen bir şey olmadığını gördüğümüz durum..
    1 ...
  20. 23.
  21. özür dilerim, yazdığınız uzun entryleri okumadım. kısaca şöyle söylemeliyim ki, milyonlara insanca yaşama şansı vermiş birini, özgürlük mücadelesinin ne olduğunu bir kez düşünmemiş insanlar yargılamamalıdır. şimdi devam edebilirsiniz.
    0 ...
  22. 22.
  23. Bundan 89 yıl önceki durum düşünülmeden, sırf karalamak için çarptırılmaya çalışan dangalak söylemi.
    Pembe gözlüğü çıkarıp. Bi yerinize monte etmek vardı ama. Neyse.
    0 ...
  24. 21.
  25. mustafa kemal den hiç hazzetmezdim ta ki bu şakirtler iktidar sarhoşu olduktan sonra bu milletin ne kadar değeri varsa hepsini dizayn etme kaygısına düştüklerinden beri mustafa kemali çok iyi anlamaya başladım.
    bu örümcek kafalılar bişeyler öğreniyorlar evet aynen öyle demiş olabilir. o zamanki şartları hep işlerine geldiği gibi göz ardı ediyorlar. unutmayın ki tarih tekerür edebilir ama şartlar hiç bir zaman aynı olmaz.
    0 ...
  26. 20.
  27. mustafa suphi yi enver paşa öldürdü gibi iddialarda dolaşmaktadır.
    0 ...
  28. 19.
  29. tarihin tanımı yapılırken her şeyi içinde bulunulan zamaanın etkilerine göre değerlendiriniz der.içinde bulunan zmana göre olması gerekndir yapılmıştır, istiklal mahkemeleri kurulmuştur.bu gün farklı bir durum söz konusu değildir.liderin istemediği adam işsiz kalıp toplum tarafından dışlanmakta hatta hapse atılmaktadır. bu günün şartlerı bunu gerektirmektemidir hayır gerktirmemektedir.iyi düşünülüp tartışılması gerekir.
    1 ...
  30. 18.
  31. 17.
  32. tehdit değil ayar olması muhtemeldir efendim.
    0 ...
  33. 16.
  34. Söz konusu sözler bizzat nutukta geçmektedir ayrıca bir kanun olarak adlandırılanda saltanatın kaldırılması meselesisidir. Yani milletin temsilinin önündeki en büyük engeldir. Şimdi şu görüş savunulabilir halk zaten saltanatı istiyordu denebilir. Mustafa Kemal'in büyüklüğü burada ortaya çıkar o yıllar sonrasından bakarak Osmanlı tarafından kasten cahil bırakılmış halkın göremediğini çok rahat görmüş ve uygulamıştır. Eğer bu sözü söylemese idi zaten devrimci olamazdı.
    0 ...
  35. 15.
  36. saltanatı savunan kim sallama ve dayatma ustası kemalist ?

    ben her ne kadar saltanat karşıtı olsam da(ki ben cumhuriyetçiyim) orada saltanatı savunanlar kişiler bu milletin vekili ve meclisinde çoğunluğuydu.

    hadisenin muhtevasına girmemem ise asıl vermek istediğim mesajın önünü kesmemesi içindi. yani içeriği değil, o içeriğin nasıl sunulduğuydu, amaçlıydı, sistematik bir mesajdı, istersen vakıanın esasını anlatan başka bir başlık sen aç. senin keyfine göre yazmıyorum zira. ama hala kemalist kafan vakıanın usul değil esasına takılmış durumda.

    oradaki vekiller saltanat taraftarı da olsalar meclisteki iradeleri tehdit yoluyla bastırılamaz. daha nasıl anlatılır bilmiyorum...yani lozan'ı çoğunluk istiyorsa bunu geri çekmek parlamenter sistemin raconudur.
    1 ...
  37. 14.
  38. son sözü oldukça meşhurdur.yani yeni ortaya çıkarılmış bir söylem değildir.

    cahil şakirt;

    seni tutan mı vardı, varsa vikipediadan yada başka kaynaklardan öğrenip yazsaydın.niye yalan yazıyorsun işin aslını yazmıyorsun.

    o sözlerin ne için söylendiğini öğren yaz ondan sonra da görüşünü belirt niye böyle yapmıyorsunda işin aslını gözlerden kaçırmaya çalışıyorsun.

    bu senin yaptığın sahtekarlık değilmi ?

    açık açık o söylemin saltanatın kaldırılmasını istemeyen bir avuç milletvekiline karşı yapılmış bir tehdit olduğunu yazarsın ondan sonrada saltanatın faziletlerini anlatırsın kendince bizde ona göre cevap yazarız senin yorumuna.

    gerçi hem özgürlükten dem vurup hemde saltanatı nasıl savunacaksan o da ayrı bir komedi.

    gelelim şu ikna ve telkin konusuna,

    malesef düşmana ve haine ikna ve telkin olmuyor. yunani ingilizi fransızı ve bunların işbirlikçisi hain takımını ancak bilek zoru ikna etmiştir.

    belirttiğim üzere saltanatı savunan bir cahilin özgürlükten demokrasi kültüründen dem vurması komik bir çelişki oluyor.ya birini ya diğerini savun zira ben kapak takmaktan sıkıldım.
    11 ...
  39. 13.
  40. 12.
  41. sözlüğün bütün trollerinin aralarında anlaşarak ilk yazıları yazmayı becerdiği bir olay ile ilgili olan tehdittir. çok uzun ve karışık bir cümle oldu.

    özet: kaynak şakirt götü.

    ekleme: ne kadar doğru bilemiyorum ama diyelim ki doğruluk payı var. sen o günün meclis koşullarını bugününkiyle mi kıyaslıyorsun? savaştan yeni çıkılmış, bir kısım vatan hainlerinin istiklal mahkemelerinde yargılanıp idam edildiği günlerin ardından gelen meclisten bahsediyoruz. bilmediğinizden değil ya, maksat siz haklı olun.
    1 ...
  42. 11.
  43. kemalist kardeş cehalet ve ilkellik ikna ve telkin ile yapamadığını zorbalıkla yapanların vasfıdır ve ortaçağ'dan gelmedir.

    biz burada hadisenin muhtevasını, lozan'ın meclisten nasıl geçtiğini değil, bunun ne üslupla, nasıl bir zorbalıkla, nasıl bir tehditle yapıldığını tartışıyoruz.

    meclis kürsüsünden vekil tehdit eden bir insanın 80 yıldır bu ülke insanına nasıl tozpembe bir vasıfla, yalanlarla tanıtıldığının hakikate bakan yüzünü açıklıyoruz.

    siz ise bilgi veriyorsunuz. vikipedia ya ulaşabilecek olan herkesin bilebileceği şeyleri.
    2 ...
  44. 10.
  45. tarihi ayardır ama meclis kürsüsünde değil.komisyonda verilmiş ayardır.

    cahil şakirt;

    o konuşma şeriye komisyonunda tabiri caizse komisyonu basmak suretiyle yapılmış bir konuşmadır. konuşmanın nedeni saltanatı kaldırmak istemeyen muhalif vekillerin işi uzatma çabalarına karşıdır.

    saltanatın kaldırılması için verilen kanun teklifini bu muhalif vekiller komisyona havale ettirip orada günler süren tartışmalarla işi sürüncemede bırakarak saltanatın kaldırılmasını engellemeye en azından geciktirmeye çalışmışlardır.işte bu çabalara karşı mustafa kemal'in verdiği tarihi ayardır o konuşma.

    o ayar sonrası komisyondan geçen tasarı meclisce kabul edilmiş ve saltanat kaldırılmıştır.

    saltanatın bir an önce kaldırılması gerekiyordu.çünkü lozan görüşmeleri için batı kendi ifadesiyle hem ankara hükümetini hemde istanbul hükümetini çağırmıştı.amaç ikilik yaratmaktı.bu nedenle meclis, Türkiyeyi yöneten tek hükümetin tbmm'nin seçtiği hükümet olduğunu göstermek zorundaydı.bu açıdan saltanatın uzamadan bir an önce kaldırılması ve batının bu planını bozmak gerekiyordu.

    mustafa kemal'de meclisteki hainlikle gaflet arasında gidip gelen bir avuç milletvekilinin emperyalizme hizmet eder mahiyetteki saltanatı koruma gayretlerine izin vermemiştir.çünkü bu bir avuç milletvekili komsiyonda işi saltanattan çıkarıp hilafet din iman mevzularına taşımışlardır.

    ayrıca dönemin 1920'ler olduğunu, bu olaydan daha birkaç ay önce bir kurtuluş savaşının verildiğini hatta lozan görüşmelerinin daha başlamadığını düşünürsek savaş halinin hala devam ettiğini unutmamak gerekir.ayrıca söz konusu kişi en şiddetli kurtuluş savaşı mücadelesini dahi meclis kurarak o meclisin çıkardığı kanunlarla yürütmüş bir kişidir.haliyle millet hakimiyeti ve demokrasi fikrini o dönem içselleştirmiş birkaç insandan biridir.

    sonuç itibariyle özgürlükten bahsedip saltanatı savunmak gülünç bir çelişki olmuş şakirt kardeş.o yüzden sen sen ol bir daha sağdan soldan duyduğun her lafa mal bulmuş mağribi gibi atlama.sonra böyle kapağı takarlar sana.
    12 ...
  46. 9.
  47. istiklal mahkemeleri 1920 den beri var ve de vatana hainlik edenler asıldı, bildiğiniz üzere savaş 1922 de bitti!
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük