devamlı kendisini ve ülkesini yaşadığı için. ne yapacaktı yok bilmem ne kuramı yok bilmem şu doktrini. üniversitede prof. mu olacaktı?
çok sevdiğim bir laf vardır "bana felsefe yapma" denir. bunun nedeni felsefeye karşı olan tavırdan değil aksine mangalda kül bırakmayan çok konuşup da yaptıklarıyla söyledikleri arasında hiç icraatı olmayanlara söylenir. çok da etkilidir.
şimdi bana felsefe yapma!
hayatı ve ülkesini belli bir felsefede kurana da çamur atma.
Atatürk,Felsefe konusunda şöyle der: Felsefe, evren karşısında insanın akılcı davranışıdır. Bu yüzden felsefe bilmeyen insan, edebiyatçı da, politikacı da olamaz. Felsefe bilmeyen bir asker, belki bir savaş kazanır, ama savaşı anlayamaz. Ben felsefeyi severim, fakat, sistemleri sevmem. Çünkü sistemler tek gerçeğe dayanırlar. *
felsefi yönünün olmamasından ziyade felsefeci olmaması dile getirilmesi gereken durumdur. mesleği askerlik olan ve pek de edebi bir yanı olmayan bir insandan felsefeci olmasını beklemek hakzıslık olur. toplulukları etkilemiştir, iyi hatiptir ama söylediği yada ona giydirilen sözler oldukça düz şeylerdir. dibe vur karma.
atatürk düşüncesinde din ve laiklik; nutuk gibi iki büyük eser bırakmıştır bizlere.
ayrıca 400 küsür sayfalık atatürk ün bütün eserleri isimli kitabı herkesin okuması gerekir.
atatürk ün not defterleri, demeçleri ise her yerde bulunabilir. okuyun da felsefe neymiş görün.
atatürk'ün yarattığı felsefe anti emperyalizm felsefesidir. atatürk ün yarattığı felsefenin benzerini yoketmek için avrupa, amerika ve rusya ikinci dünya savaşında elele vermiştir.
dünya üzerinde direnen son kaledir atatürk'ün felsefesi. çıktığı topraklarda karşısında duran olanca kansıza rağmen.
kemalizmin eklektik bir felsefe olmasinin, biraz korporatizm, biraz soldirizm, hafiften fasizm kokmasinin sebebidir. Bu eksiklik, kadro hareketi gibi bir takim yapilanmalarla giredilmeye calisilmissa da, sonucta kadrocular da kemalizmi donusturmekten cok tanimlamaya ve ona eklenmeye calistiklarindan, ortaya garabet bir soylem cikarabilmislerdir.
Sadece Mustafa Kemal'e ozgu degildir aslinda bu durum, hemen butun ittihatci subaylar, rousseau okumakla yetinmis, pozitivizmi ve jakobenizmi 'gercegin mutlak tarifi' sanmislardir.
Yine "ataturk'un felsefesi yoktur" derken, ozellikle 1925 oncesi devrimci demokratik tavirlari, 1925-30 arasi ulus kurucu batici tavirlari, ve 1930 sonrasi orta-asyaci Turkcu tavirlari arasindaki gidip gelmelerini, tek bir hat uzerinden siyaset yapmayip, ozellikle de uluslararasi alanda otoriter rejimler yukseldikce onlara ozenmesi, ulkenin rejimini de o yone dogru yonlendirmesi hatirlanmali.
Son olarak, bu felsefi eksikligin bir sonucu da, ataturk'un politik mirasinin sinirlarinin muglakligidir. "Ataturk yasasa refah partisine oy verirdi" diyen Erbakan da, Kalpakli Ataturrk resmini baskoseye asan ulkucu reis de, Ataturkcu fikirlerle sosyal demokrasiyi savunan kemalist solcu da vardir bu ulkede. Neden? zira ataturk'un siyasi-dusunsel mirasi heterojendir, cesitlidir, ve kapsamli bir politika tanimlamamiza izin verecek capta bir degismez-cekirdek icermez.
felsefi yönden ne bahsedildiğine bağlı. hayatı boyunca 4000 tane kitap okuyan bir liderden bahsettiğimizi unutmamız gerek. öyle bir lider ki; "çanakkale Savaşı sırasında, orkun Kitabeleri, osmanlı tarihi, kazak ve kırgız türkçesi, tatar türkçesi okuyordu. lenin, j.jack rousso, çalıkuşu, iktisat okuyordu" Atatürk bu kitapları en az 2 3 kez okuyordu. üstüne üstlük birde bunlarda ki hatalı bulup düzeltiyordu. bunlarla kalmayıp bir savaşı kumanda ediyordu. hiç eseri yok diyen zat-ı muhteremlere sorarım söylev kimin eseridir?
edit: eser isimleri alıntı olduğundan entry'de yaşanan sıkıntılardan dolayı özür dilerim.
"Türk Milleti milli duyguyu insani duyguyla yanyana düşünmekten zevk alır.
Vicdanında milli duygunun yanında insani duygunun şerefli yerini daima muhafaza etmekle iftihar eder."
bu kadar çok alkol alıp rakı içebilen, o masada 8-10 saatlik alkol maratonları yaşayabilen birisinin, "felsefi yönü olmama" şansı olmadığını düşünüyorum. ya sizin rakınızda sorun var ya sizin masanızda demek ki.
felsefi yanı o kadar düşükmüş ki cevabını ben değil o veriyor.
beni anlamak demek mutlaka yuzumu gormek demek degildir. benim fikirlerimi, benim duygularimi anliyorsaniz ve hissediyorsanız, bu kafidir
Mustafa Kemal Atatürk ismini böyle bir tartışma konusunda görmenin ne kadar can yakıcı olduğunu şiddetle savunacak bir başlıktır.
Bir insandı neticede; tüm gücüyle milli birlik ve beraberlik için savaştı onlarca yenilik kanun nizam çıkardı. Devleti yeni baştan inşa etti kaldı ki nutuk adlı eseri hiçe saymanın anlamı ne?
Böyle bir başlıkla bu mükemmel insanı provake etmenin kime ne faydası olabilir ki...
En azından teşekkür etmeyi bilseniz.
şiddetle karşı çıktığım yoksayım. "ne mutlu türküm diyene" demiş kişinin felsefi boyutu illa ki vardır. "olana" dememiş, "diyene" demiş... sizce sıradan kahvehanede oturan biri bunu diyebilir mi? sığ bi insan "ben türküm" diyenin mutlu olabileceğini kavrayabilir mi? rica ediyorum, atamıza yüklenirken hakaret etmeyin. şu sancılı günlerde bir de siz üzmeyin.
hadi diyelim felsefi yanı olmasın. ülkemizi kurtarması, cumhuriyeti getirmesi, ve en önemlisi babalarımızın kim olduğunu bilmemizi sağlaması bile bize yeter.
Atatürk 'beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi , benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir' diyerek felsefi yönünü ortaya koymuştur.
Bir ülke düşünün. Cahillik, hainlik, şerefsizlik gırla.
bunları yok eden birisi var.
Hiççilik.
Bir ülke düşünün. Dogmatik inançları savunan din adamları dinine egemen olmuş...
Bunları kaldıran yerine tertemiz bir inanç bırakan bir adam var. Demiş ki, Tanrı varsa eğer bırakın Kuluyla arasındaki ilişkiyi...
Bilinmezcilik...
Bir ülke düşünün. Bilgisi yalancı imamların, paralı dinadamlarının elinde olan.
Bir adam düşünün bunu yokeden, Hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir diyen.
Akılcılık...
Mustafa Kemal Atatürk felsefi yöne sahip değildi. Hiç bir felsefe anlayamadı kendisini, felsefiliği marksçılıktan başka olmayanlar hiç anlayamadı onu... Felsefe ile birlikte, siyaset, din, bilim, aklına gelen beşeri tüm ilimler hepsi hepsi ancak tamamlar Mustafa Kemal'i...
Bunlar en basit örneklerim. Peki ya sen sir isaac?
tabi canım ne olucak bi yanda itilaf devletleri gelmiş boğazda girmek için uğraşıyorlar bir yandan şehirlerde çatışmalar çıkıyor kafkaslardan bahsetmiyorum bile böyle bir durumda felsefi yönü olmaması çok kötü * resim de yapsaydı di mi ? sanat yönü gelişirdi hem.
vatanı kurtarmaktan modern türkiye'yi yeniden inşaa etmekten felsefe yapmaya pek vakti kalmamıştır. bırak da felsefeyi feylesoflar yapsın denilesi hede höde.