bugün

"başka çağdan kalma adetlerinizde alışkanlıklarınızda direnirseniz cüzzamlılar paryalar gibi tek başınıza kalırsınız benliğinize bağlı kalın ama gelişmiş uluslar için gerekli olan şeyleri batıdan almasını bilin yoksa bilim ve yeni düşünceler sizi bir lokmada yiyip bitirir" -Atatürk
görsel

ikinci Dünya Savaşı öncesi Mussolini'nin Anadolu harekatı düşüncesi üzerine Atatürk;

“Bizim için sulh esastır; fakat Mussolini bize taarruz etmek cinnetine kapılırsa, sahillerimize bir çıkarma yaparak gelmelerini temenni ederim. Sahillerimiz açıktır, arazi itibarıyla müsait gördükleri herhangi bir bölgeye, her zaman bir çıkarma yapabilirler, buna mâni olamayız. Yalnız asıl çıkarma yeri belli olduktan sonra, bütün kuvvetimizi toplayıp üzerlerine gider, gelenleri behemehal denize dökeriz. Bu suretle yurt korumaktaki eşsiz azim ve kudretimizi cihana, bir kere daha göstermiş oluruz. Fakat böyle bir şey yapamazlar çocuk! ...

Hasan Rıza Soyak, Atatürk’ten Hatıralar ıı, s.526

Fotoğraf 》 Atatürk ve Hasan Rıza Soyak.

https://www.facebook.com/...6/posts/2975579365866479/
Türk tarihinin aydınlık yüzlerinden olan büyük bir devrimcidir. Yaptığı devrimlerle Türklerin modern bir ulus olmasını sağlamış ve Türklüğü geleceğe taşımıştır.
Ümmetin lideri Başkan Erdoğan’ın yanında yaptıklarının esamesi okunmayacak şahıs evet en basiti Mustafa Kemal’de kanal istanbul gibi büyük bir projeyi bırakın yapmayı, bunu düşünebilecek kadar vizyon var mıydı? Hadi bakalım Kemalistler açıklayın bunu.
görsel

Mustafa Kemal, reisicumhur unvanıyla izmir'e ilk ziyaretinde cumhuriyetin inşası sürecinde en kritik konuları karara bağlamıştır. Bunların en başında genelkurmay ve halifelik kurumları vardır. Şehre gelişinin üçüncü haftasında Başbakan ismet inönü'nün halifenin bazı faaliyetlerine dair telgrafina cevap yazarken, "Her gün ufuktan saltanat güneşinin tuluğuna duacı bir hanedan ve mensupları" şeklinde sert bir ifade kullanması bu kurumun geleceği hakkında karara ulaştığını göstermektedir. Onun hilâfet kurumu hakkındaki olumsuz tutumunda asıl etken, 24 Kasım 1923 günü Hindistanlı Müslüman ismaililerin lideri Ağa Han ile Emir Ali'nin Başbakan ismet inönü'ye mektup göndererek halifenin siyasi pozisyonunun korunmasını istemeleri olmuştur. Bu mektubun muhatabının eline geçmeden istanbul gazetelerinde yer alması, Halife'nin diğer ülkelerden müttefikler aradığının ortaya çıkması şeklinde anlaşılmıştır. istiklal Harbi'ni büyük fedakarlıklarla kazanan bir ülkenin içişlerine karışılması elbette hoş karşılanmayacaktır. Bu olayın ardından Başbakan ismet inönü ve Savunma Bakanı Kâzım Özalp izmir'e gittiklerinde Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'ın bulunduğu bir toplantıda reisicumhur, "Artık hilafeti kaldırmanın zamanı gelmiştir; harp oyunlarından sonra Ankara'ya döner dönmez bu işi halletmek gerekiyor" diye konuşmuştur. Reisicumhur, Avrupa'da "vur patlasın çal oynasın" hayat süren Ağa Han'ın ingiliz ajanı olabileceğini de söylemiştir.
Ağa Han ile Emir Ali'nin mektupta, "Eğer islamlık dünyada büyük bir manevi güç olarak korunmak isteniyorsa, Halife'nin söz geçirme gücü ve onuru hiçbir zaman Papa'dan az olmamalıdır. Türkiye'nin gerçek dostları bizler, halifeliğin ve halifenin Müslüman milletlerin güven ve sevgisine layık bir yere yerleştirilmesini ve böylece Türkiye'ye onur ve güç kazandırılmasını" vurgulamaları yanında, yabancı basında bu konuda yapılan analizler de Ankara liderliğini rahatsız etmiştir.
Bunlardan, 18 Aralık günü ingiltere'nin Times gazetesinde Abbas Ali Baig imzasıyla yer alan "islam Birliği" başlıklı analizde, Mustafa Kemal'in halifeliğini islam dünyasının onaylayacağını ama hilafetin Ankara Türklerinin korktuğu gibi bir fitne merkezi değil, Müslüman liderlerden dostça uyarıların merkezi olduğunun kabulü istenmiştir. Müslüman nüfusu 10 milyonu bile bulmayan Türkiye'ye, 300 milyona yakın Müslüman'ı yöneten ingiltere'nin kontrolünde temsilcilerin seçeceği bir halifeye bağımlılık önerilmektedir. Bu ise, sömürgecilerin kendi Müslümanlarının bağımsızlık tutkusuna kapılmasından nasıl korktuklarını gösterir. Times gazetesi 29 Aralık ve 4 Ocak nüshalarında Türkiye'de başlayan gerginliğin ingiltere'nin amacına uygun olduğunu yazmaktadır. Analizde sahibine ulaşmadan özel bir mektubun gazetelerde yayımlanması eleştirilerek Ankara'nın kargaşaya sürüklendiğini ve asıl hedefin gerçekleştiği vurgulanmıştır:

Ankara hükümetine büyük darbe oldu... "Cumhuriyete darbe" diyorlar, anlaşılıyor ki sinirler bozuk... Sebebi, halk içinde büyük sefalet var ve hiçbir şey yapamadığı için hükümeti eleştiriyorlar... Bütçe açığı beklenenden fazla... Mustafa Kemal hasta ve izmir'e kapandı...

31 Ocak günü Beyrut'un Arap gazetesi el Belag'da yer alan analiz ise bütün islam dünyasını karıştırmaya yönelik büyük oyunu haber vermektedir:

Ne kadar yazık ki, hilafet meselesi Müslümanlar arasında anlaşmazlıklara sebep oluyor. Türklerin bir kısmı halifenin Arap, Afgan veya başka milletten olmasına aldırmıyor. Bir kısmı ise, Türkiye'ye aittir diye bırakmak istemiyor. Üç aday ve onları destekleyen üç ülke var: ingiltere, Fransa, italya. Özellikle ingiltere, bütün islam dünyasını emrine almak istiyor. Vahdettin, hakkından asla vazgeçmeyeceğini, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı çıkmaya hazır olduğunu söyledi. Halkının istemesini bekliyor. Kendi kendimize soruyoruz, acaba ingilizler isteyince iddiasından vazgeçer mi ? ingilizler yeni darbeler hazırlıyorlar.

▪︎ Kaynaklar 》

Hasan Rıza Soyak, Atatürk'ten Hatıralar, s.236-238.

Kâzım Özalp - Teoman Özalp, Atatürk'ten Anılar, s.28-29.

Willy Sperco, Mustafa Kemal Atatürk, s.137.

Orhan Koloğlu, Türk-Arap ilişkileri Tarihi, s.354-355.

(27 Ocak 1923, izmir) ...

https://www.facebook.com/...5/posts/2798216476970734/
Erdoğan Selçuk bayraktar ise bu da berat Albayrak.
görsel

ANNE KABRiNDE YEMiN! ...

Fotoğraf 28.01.1923 tarihli Tercüman-ı Hakikat Gazetesi'ne aittir ...

Gazete’nin manşeti şöyledir:

"Gazi Paşa’nın validesinin kabri önünde hitabeleri"

"Validemin mezarı önünde ve Allah'ın huzurunda yemin ediyorum. Milletin bu kadar kan dökerek elde ettiği hakimiyetin korunması için icab ederse validemin yanına gitmekte asla tereddüt etmeyeceğim. Hakimiyeti milliye uğrunda canımı vermek namus ve vicdan borcum olsun."

Kaynak:

Türk Basınında Mustafa Kemal Atatürk, istanbul Gazeteciler Cemiyeti (Hazırlayanlar; Recep Bilginer, Niyazi Ahmet Banoğlu, Hüsamettin Bozok.) Sayfa:74

https://www.facebook.com/...9/posts/1602608326560107/
Asıl solcular Atatürk'ün adını anmaktan vazgeçmeyecek.
görsel

Atatürk kapaklı osmanlıca kelebek dergisi.
Dünya tarihinde yeryüzüne inen
yüce Türk ulusunun kurucu meleği.
Liderliği yedi düvele nam salmış bir paşa ;
(bkz: gazi Mustafa Kemal Atatürk)
Olarak binir.
https://youtu.be/kFP6WSGYUN0
Dün de vardı
Bugün de var
Yarın da olacak.

Namusum ve şerefim üzerine and olsun ki;
Unutursam, yolundan dönersem, unutturursam kalbim kurusun.
Uludağ'daki troll evlatlarının sadece okulunda şöyle bir hayatına baktığı bir kahraman.
Solculuğa ve sağcılığa sıkıştırılmaması gereken milli bir değerdir.
Ne yerin dibine sokun ne de göğe çıkarın. Bırakın herkes doğrusuyla yanlışıyla yeryüzünde yürüsün.
Yaşadığı dönemde ileri görüşlülük yeteneği ile dünya tarihine geçmiş büyük bir liderdir. Dönemindeki pek çok liderin bugün adının anılması suç iken Atatürk'ü bugün Türkiye dahil dünyanın modern ülkeleri ve insanları örnek almaktadır.

Saygı ve özlemle.
bu topraklar için bir şans.
mezarında bile azınlık faşolarını ve din sömürücülerini kudurtan kişi.
görsel
ölünceye kadar hatta öbür tarafta bile sayacağım büyük türk evladı.

eğer ki allah benden sorarsa ben en güzel makama layıktır diyeceğim.

ki ucunda bana cennet sevap hiçbişey yok .
Anası belli babası anonim tiplerin sevgisine ihtiyacı olmayan türk lideri.
özbeöz türktür, türk milliyetçisidir. Türkün yegane reisidir.
Muhaliflerinin, düşmanlarının bile hayali onun gibi olabilmektir.

Zehi tasavvur u batıl
Zehi hayal i muhal
Ortaçağlarda feodaller ve kiliseler yüzünden toprak sahibi olamamış ve köleleştirilmiş yığınların, sanayi devrimi sonrası kurdurulan ulus devletler aracılığı ile tapu kadostro falan denilerek mülksüzleştirilme süreci devam ettirilmiş bu sefer bu yığınlar mülksüz bir şekilde hayatlarını kiraya vererek yaşamaya çalışmışlardır. Savaş sonrası kurdurulan bu devletlere birer milli kahraman ve başarı hikayeleri yazdırılıp sabah ritüellerinde okutulmuştur.

Bu devletler genellikle demokratik laik ve insan haklarına saygılı modern devletler olmuşlardır.
Solcu da sağcı da değildir; aklın bilimin mantığın inradikalliğin lideriydi.
görsel

Tam bir alfadır ve itin köpeğin sevgisine ihtiyacı yoktur.