yanlış millete gelmiş olmaktır ki sanırım bu da onun elinde değildi. kısaca hatasız diyebilirim, bakın hatasız kul oluyormuş demek. bu girişleriniz beni çok güldürüyor, zannedersiniz bu insanlar her gün devlet kuruyor, savaş kazanıyor, ülke yönetiyor. daha doğru dürüst karar verebilme yeteneğinde bile değilken, sözde özel hayatlarına bile sahip çıkamazken nasıl ahkam keserler anlamak mümkün değil. bir de atatürk'ün eleştirilememesinden dem vururlar. en yakın örneğiyle son bir haftadır sürekli atatürk ile uğraşmaktasınız. buraya da açık açık yazmaktasınız zaten. eleştiremiyoruz derken bile eleştirmektesiniz tüm yetersizliğinizle. bu ülkede atatürk'e veled-i zina denmiştir, bırakın eleştirmeyi.
ayrıca şu da ayrı bir komedidir;
--spoiler--
nedir peki bu hatalar? örnek verecek olursak, harf devrimi ile yüzlerce yıllık bir tarihe bu halkı yabancılaştıran bir insandan bahsettiğimizin altını çizmek isterim. yüzbinlerce osmanlıca ve farsça esere yabancılaşmış bir milletiz. birileri çıkıp, osmanlıca ve farsçanın eğitiminin ve öğrenilebilirliğinin zor olmasını gerekçe gösterebilir ancak o zaman size binlerce yıllık çin'in, rusya'nın, israil'in dilleri olan, çin,kiril ve ibrani alfabesini örnek gösterebilirim. onlar latin harfleriyle konsolide bir şekilde kendi alfabelerini kullandılar, ancak biz ne hikmetse bir gecede bütün halkı kara cahil yaptık. batılılaşmadan çıkarılmış kıt bir anlam olduğunu düşünüyorum. ayrıca belirtmekte fayda var ki; atatürk'ün ''tarihini bilmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur'' sözünün yaptığı bu icraat ile ne denli uyum gösterdiğini de merak etmekteyim.
--spoiler--
şimdi bunu okuyunca ulan ne kötü şeymiş bu harf inkilabı dil devrimi falan diyen saflar çıkabilir. bunu yazan insanlar da biliyorlar ki osmanlı imparatorluğunda okuma yazma oranı son derece düşüktü, zaten öyle osmanlıca, farsça konuşanlar da senin benim gibi insanlar değil saray eşrafıydı. ha sen ben kesin saraydan geliyorum diyorsan orası ayrı. ben saraydan gelmedim muhtemelen. bu sebeble ben de okuma yazma bilmeyen atalarımdan türemekteyim. yazı diline hiç girmiyorum, edebi eserlerden hiç bahsetmiyorum orada kullanılan dilden de bi'haber olduğunuz aşikar zaten. yahu siz çocuk mu kandırıyorsunuz? okuma yazmayı yaygınlaştırmak için alternatif bir öneriniz var mıdır? ya da sadece üst düzey insanlar okusun yazsın mı istersiniz? anlayamıyorum ki. bak bak tarihimizden olmuşuz, be adam sen tarih yazmış atana sahip çıkamazken hangi tarihten bahsetmektesin?
Okuduklarını azıcık anlayıp, anladığı kadarıyla manalar çıkarabilecek hemen herkes konuyu başlatan mesajın odaklandığı anlamın Atatürk'ün yaptığı hataların dökümünün çırakılması değil; günümüz Türkiye'sinde üniversite bile okumuş, özgür ve eleştirel düşünebileceği varsayılan büyük bir güruhun Atatürk'ün eleştirilemezliği üzerine olan fanatik bağnazlıklarının tespiti olduğunu anlayabileceklerdir.
Ki zaten konu çok da dallanıp budaklanmadan bu dogmaya işareten eden anlamı haklı çıkartacak güzel bir çıkış da geldi, herkesin gözü aydın. O artık duyuldukça bunalım geçirten, " kime göre, neye göre" masalı, ortalığa serseri bir mayın misali bırakılıverdi. Heyecanlanmaya, baltaları sallamaya gerenk yok. Konuşuyoruz şunun şurasında.
Anlatılmak istenen, az önce de örneklendiği gibi neden Atatürk'ün de bir insan, bir asker, bir devlet adamı gibi eleştirilemediği, neden bütün çıkış noktalarımızı Atatürk'ün hata yapmayacağı/yapamayacağı gerçeği üzerine ayarlamak zorunda oluşumuz, neden Atatürk'ün böyle fanatik bir şekilde tabulaştırıldığı ya da neden bu tabuların hala yıkılamadığıydı. Ki sanırım daha bir süre aynı cevabı alacağız. Bozuk plağın aynı bıktıran, usandıran şeyleri söylemesi gibi tekrarlanıp duracak yıllardır söylenen aynı boş sözler.
doğrusu çok hatası az olduğu için önemsenmemesi gereken ayrıntılardır. hilafeti kaldırıp, cumhuriyeti ilan ettiği için aşırı dinciler tarafından sevilmez ve şartların elverdiği kadar eleştirilir. türk milleti olmak yerine, islam ümmeti olmayı isteyenler hatalarını arayıp durur. sanki değiştirdiği düzen "hasta adam" olarak adlandırılan osmanlı devleti değilmişde, fatih sultan mehmet'in, yavuz sultan selim'in dönemindeki dünya'ya hükmeden, islam sancaktarı güçlü osmanlı devletiymiş gibi suçlamalarda bulunurlar.
silah arkadaşlarıyla ve türk milletiyle, ülkesinin bağımsızlığı için onurlu bir mücadele vermiş, ülkesini babalar gibi pazarlamamış, kimsenin kuklası olmamıştır ve ölümünün üstünden 70 sene geçmiştir. onun hatalarını aramak yerine günümüzün onursuz ve amerikan kuklası yöneticilerinin hatalarını gündeme getirmek, engel olmaya çalışmak herkes için daha hayırlı olucaktır.
bir kişinin hatası aranıyorsa heralde doğrularının çok çok fazla olduğuda kabul ediliyordur.
Atatürk çok partili demokrasiye geçilmesini ve halkın kendisini yönetecekleri seçebilme özelliği kazanmasını çok istiyordu. ancak ömrü yetmedi bir türlü çok partili siyaset onun zamanında oturtulmadı. ve aradan geçen bunca zaman içinde hala bizi yönetecek insanları doğru düzgün seçmesini başaramıyoruz. yalan mı!
hiç şüphesiz en büyük hatası harf inklabıdır. zira bir milleti bir gecede %99 cahil durumuna getirdiği için. sonrası zaten malumdur. bilinir ki o dönemde latin alfabasini bilenler sadece gayri müslim kimselerdi. dolayısıyla okullarda resmedildiği gibi atatürk okul okul dolaşıp çocuklara alfabeyi öğretmemiştir. eğitimi tamamen gayri müslim kimseler üstlendiği içindir ki belli bir zaman sonrasında bilinçsiz kuşaklar yetişmeye başladı. ve daha sonra ki tablo bu cumhuriyeti kuran dini bütün şehitlerimiz unutuldu yerine bunlara yobaz diyebilen bilinçsiz aydınlarımız(!) geldi. aklımın almadığı nokta bu cumhuriyeti kuran zaten müslüman türklerdir, acaba bugün neden müslüman dinine bağlı türkler tehlike olarak görülüyor?
atatürk'ün en büyük hatası istiklal mahkemelerinde sallandırdığı hainlerin soyunu kurutmamaktır. zira o soysuzların torunları, onların torunları bugün harıl harıl eserinin türkiye cumhuriyeti'nin temellerini saçma sapan osmanlı rüyalarıyla oyarlar efendim. burdan bazı osmancıklara seslenelim : bitti osmanlı bitti canım uyan!! ne balkanın seni takar ne ortadoğun. hepsi birbirini boğazlamakta o bölgeler türkiye'nin sınırlarında, hadi sizin rüyalarınızdaki osmanlı cumhuriyetinde olsaydı, bugün kıçını yayıp buraya entry girmek yerine belki kıçı boklu arabın kürdün enayi gibi jandarmalığını yapacaktın. kafanızda bir osmanlı bitmedi gitti sorsan bu adama değişim, devinim nedir diye tek değişim "eskiye dönmek" der. osmanlı tarih kitaplarına gömüldü unutun artık. fatih'i kanuni'yi canlandırıp başımıza padişah mı yapacaksınız anlamadım. ne meraklıymışsınız milletin tüm zenginliğini bir kaç kişiye yedirmeye.
(bkz: saltanat) = (bkz: geleneksel oligarşi)
Dünyada hem düzenli orduyla başarı sağlamış, hem siyasi zeminde halkın aslında hazır bile olmadığı devrimleri yapma cesaretini göstermiş kaç lider vardır? Bugünden bakınca keşke şunu şöyle yapmasaymış denilebilir. Hatta şahsen kendim de bu muhasebeyi yaparım. Fakat tarihi kendi içerisinde değerlendirdiğinizde Dünya'da sayılı liderlerdendir.
Atatürk'ü dogmalaştıran, tartışılmasını ve konuşulmasını yasaklayan zihniyet için de elinden geldiğince yol göstermiştir. Hem kurtuluş savaşı sırasında, hem meclisin kurulması sırasında hem de cumhuriyet döneminde başardıklarını kendine mal etmemiş ve her zaman demokrasiyi, halkın iradesini önemsemiştir. Bugün Atatürk nidaları çekenlerin pek çoğu esasında bunları benimseyemedikleri için, zor zamanlarda darbe çığırtkanlığı yaptıkları için halktan bu kadar oy alabilmişlerdir.
Hataları vardır. Belki de çoktur ama hiç bir lider kendi ülkesinde bu eleştrileri görmez. Bunu da not etmekte fayda vardır.
bir avuç insanı, soykırım kelimesinin tanımı olacak olaylar silsilesinden kurtarıp, demokratik bir devlet kurmaya teşvik etmek olarak özetlenebilecek hatadır. (kadrini bilen olsa, hata sayılmazdı.)
her insan hata yapar. hata yapmayan insan gösteremezsiniz. peygamberler dahi hatalar yapmıştır. ancak bu hatalar ne yazık ki bazı çevrelerce o günün koşulları göz önüne alınmadan yapılmaktadır. gazi paşa hata yapmamışmıdır, tabi ki yapmıştır kendisi de bizzat söylemiştir. ancak önemli olan bunları belli çerçeveler içinde değerlendirmektir. ne yazık ki bazı kendini bilmez gazi paşa düşmanları bunu kullanmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. gazi paşa eleştirilemez söylemine de çok karşıyım. niye eleştirilmesin, belli sınırlar içerisinde olan yapıcı eleştiriler ilerlemeyi sağlar. gazinin istediği ilerleme işte budur.
20 yıl daha yaşamamak (tabi bu bir hata değil ömür,mukadderad meselesi) özet geçmek gerekirsem bizi erken terk etmeyip kalan işlerini tamamlayıp öyle rahat uykusuna yatmasını dilediğim yaşamasa da lider olan tek komutandır.
resmi tarihin pembe yalanlarıyla uyumuş, sabahın soğuğunda andımızla uyanmış nesillere 4 numara büyük gelen soru. ataturk dogmalarla savaşmıştır diye inletirken gökyüzümüzü yepisyeni atatürk dogmalarıyla zehirliyoruz kendimizi. anlayamıyoruz, herkesin hatalar yapabileceğini anlamıyor, kutsal devletimizin gösterdiği yönden farklı bir yöne bakamıyoruz.
atatürk'ün de hataları olduğunu/olabileceğini söylemek nedense kasıyor narin bedenlerimizi. artık köhneleşmiş bir zihin yapısıyla eleştirel düşünceyi kaka olarak algılıyoruz. ve biliyor musunuz işin en kötüsü eleştirel yaklaşamadığımız konularda eleştiri sunanları da öteki olarak algılayıp farklı cepheler yaratıyoruz.
kraldan daha kralcı, cahil, farklı kaynaklardan beslenmemiş, farklı düşünceleri hazmedemeyen belki kayıp değil ama kaybolmaya yürüyen bir nesiliz.
en büyük hatası arkasından ona hakaret eden, bilmeden konuşan, tıpkı islamı da araştırmadığı gibi kendini de araştırmadan körü körüne atatürk düşmanı olan şimdiki yobazların dedelerini, büyükbabalarını yok etmemek olmuştur.
ben demiştim, kimse dillendiremez diye. hatta herkes ''evet canım o da insan hataları vardır'' der ama nedense konuyu dallandırıp, budaklandıramaz ve atatürk'ü sorgulayamaz. demiştim ben daha önce. [koskoca gülücük efekti buraya]
girizgah bitti
dillendirdiğiniz takdirde nankörlük ile itham edildiğiniz hatalardır. ne hikmetse hiçbir zaman sevmediğiniz, inanmadığınız abd başkanlarının yeri gelince paşayı öven sözlerinin altına imza atar, ''koskoca abd başkanı yanlış mı söyler olm'' triplerine girersiniz. sonra sevmediğiniz biri hakkında bir abd başkanı çıkıp ''iyi adamdır tanırım'' dediğinde ''bak or.spu çocuğuna, ülkeyi karıştırıyor'' dersiniz. yazık ki abd başkanından medet umar şekilde atatürk'ü savunma yolunu seçmişsiniz. daha mantıklı argümanlarla gelmenizi beklerdim, yazık atatürk gençliğine çok yazık!
tekrar ediyorum, maalesef ki atatürk de ademoğullarından biridir. büyük bir komutan, devlet adamı olabilir ancak bu o'nun tanrısal sıfatlara mazhar olmasını gerektirmez. köyünde sabanıyla öküzünü tarlasında koşturan cemal aga'ya fötr şapka giydirerek aydınlanma sağlanmıyor efendiler! bir milleti millet yapan[yüzlerce yılda oluşan teamüller sonucu] özellikler ve kabul görmüş ulusal tavırlar vardır. kafalardaki osmanlı düşüncesini bertaraf etmek için bütün herşeyi bir anda değiştiriseniz, ben de burada yanlış var kardeşim derim, kimse de kusura bakmasın. bunu ne adına yaparsanız yapın, yanlıştır ve uzun vadede bu ülkede sorun teşkil etmiştir.
siz bence yine hamasi edebiyatı yapın ama. iyi prim yapıyor üniversitede falan. işinize gelmeyince ''be hey dürzü''yü okuyun, çevrenizde alkışlayacak birkaç şakşakçı bulursunuz elbet. ancak rasyonel çözümler kuru gürültü yaparak elde edilmiyor. galileo diye bir adam çıkıp da dünya yuvarlak demeseydi, hala tepside yaşıyoruz zannedecektiniz. koyun sürüsü gibisiniz. ya birileri çıkıp adam gibi şeyler karalasın ya da ilelebet sussun bence. ya da en iyi yaptığınız işi yapın, basın eksiyi, orgazm olun.
-türk halkina bağımsızlığını vermektir... çünkü türk halkı ilk fırsat da kendini imf ye teslim eden menderes hükümetini ve türevlerini iktidar ederek bir anlamda ekonomik bağımsızlığını kaybederek, emanete ihanet etmiştir.
-türk kadınına özgürlüğünü vermektir,ki o çok değer verdiği türk kadınları kendilerini örtülmesi gereken bir gerçek olarak gören akp gibi partilere oy vermiştir.
-gençliği muhatap almaktır, ki o gençlik şimdi msn başında ya da playstation, hadi bilemedin tarikat yuvalarında...
-türklüğe değer vermektir, çünkü halkımız bunu bir suç olarak görüp hemen arap kültürüne geçtiler.
kusura bakmayın atatürk çok hata etti,size değer verdi.
doğrusu daha fazladır. ancak atatürkün hatalarını geçin de, sevdiğiniz bir insanın hatalarını umuma açık bir yerde tartışıp dile getirmemelisiniz. iki kişi, üç kişi, sohbet arasında olur, ama biz bizi kötülersek, bizi kim iyi edecek?
sonra atatürk düşmanlarının, bölücülerin bir tarafı kaldırırsınız mazallah...
mutlaka olmuştur. ama bu hatalar yaptığı devrimlerle alakalı hatalar değildir. her insana mahsus olan ve onu karalamaya yetmeyecek hatalardır bunlar. elbette ki kimseyi putlaştırmamak gerekir ama bir şey söylerken de mantıklı olmak gerekir. bugün sadece hoş bir anı olarak hatırladığımız tam bağımsız türkiye sadece onun devrinde olmuştur. herşeyiyle bitmiş bir devleti küllerinden yeniden doğurmuştur. bu devletin geri kalmışlıktan kurtulması için çok çaba göstermiştir.
sen bunları yap; yaşadığın devirde ortaya koyduğun ilkeler hala geçerli olsun; tüm dünya seni hala geçerli görüşleri olan 20. asrın en büyük şahsiyeti seçsin; şu an dünyada istediği atı koşturan malum devletin ex başkanı tüm dünyaya yaptığı milenyum konuşmasında seni çağın en büyük lideri seçsin ama senin ülkende birileri senin hataların olduğunu iddia etsin ve bunu dile getirsin. şu insanoğlu çok nankör be!
yaptığı tek hata kendine iyi bakmaması, içki ve sigarayı çok kullanmasıdır. şayet bunları kullanmasaydı en az 10-15 yıl daha yaşar ve en azından şu an ki durumumuzu bir 50 yıl daha geciktirebilir, belki de ortadan kaldırabilirdi.
her kesimden insanın olduğuna inandığı ancak ne hikmetse kimsenin dillendiremediği hatalar bütünüdür. bu bugüne kadarki politikaların insanlar üzerinde yaratmış olduğu korkudan ileri geldiği gibi, atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olduğunu ve bu sayede bilimsel metodolojinin sadık neferleri olduğunu iddia edenlerin atatürk'ü dogmatik bir şekilde değerlendirmelerinden de ileri gelmekte. yani şayet siz, atatürk'ün aydınlattığı yolda ilerleme yolunu seçtiyseniz, o zaman bilimin her zaman yaptığı sorgulama ilkesine sadık kalmak zorunda ve o'nun da tarihe malolmuş hatalarından bahsetmek durumundasınız. muassır medeniyet seviyesine ulaşma gayesinde olan bir topluluk bunu yapmaktan çekinmemeli.
nedir peki bu hatalar? örnek verecek olursak, harf devrimi ile yüzlerce yıllık bir tarihe bu halkı yabancılaştıran bir insandan bahsettiğimizin altını çizmek isterim. yüzbinlerce osmanlıca ve farsça esere yabancılaşmış bir milletiz. birileri çıkıp, osmanlıca ve farsçanın eğitiminin ve öğrenilebilirliğinin zor olmasını gerekçe gösterebilir ancak o zaman size binlerce yıllık çin'in, rusya'nın, israil'in dilleri olan, çin,kiril ve ibrani alfabesini örnek gösterebilirim. onlar latin harfleriyle konsolide bir şekilde kendi alfabelerini kullandılar, ancak biz ne hikmetse bir gecede bütün halkı kara cahil yaptık. batılılaşmadan çıkarılmış kıt bir anlam olduğunu düşünüyorum. ayrıca belirtmekte fayda var ki; atatürk'ün ''tarihini bilmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur'' sözünün yaptığı bu icraat ile ne denli uyum gösterdiğini de merak etmekteyim.
85 yıl önceki bilimsel ve sosyal pratik ile bugünün dünyasında herşeyin üstesinden gelemeyeceğimiz aşikar ancak üzerimizde paşanın eleştirilemez bir şahsiyet olduğu dayatması yüzünden ne yazık ki hiçbir problemi değerlendiremez, o'nın koyduğu kaidelerin dışına çıkamaz olduk. sonra da nesnellikten, aydınlanmadan bahsediyoruz. kimse herşeyin doğrusunu bilemeyeceğine göre, artık o'nu da eleştirmenin, yanlışlarını doğrularla değiştirmenin vakti gelmiştir sanırım. ancak tabi bu ülkede değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen yasalar varken, problemlere somut çözüm önerileri getirilebileceğine dair inancım yerle bir vaziyette. sonuçta bir nevi dogmatik kanunlara tabiyiz. biri kutsal kitabına değiştirilemez derken, diğeri anayasasındaki maddeler değiştirilemez diyor, biz de aydın zannediyoruz kendimizi. ne güzel istanbul be!
