kimliğindeki ismi, nasiplendiği coğrafyayı, şehrini, semtini, mahallesini, apartmanını, evini, mutfağını tam olarak, kusursuz bir şekilde tarihsel olarak bilemeyecek olmaktır. atatürk'ü sevmemek, o yüce insandan ziyade, vatanını, evini sevmemektir.
varsa evini, yemek yediği mutfağını sevmeyen, buyrun atatürk'ü de sevmeyim, o evden sıkılıp çıktığınızda ise hiçkimse size kucak açmadığı zaman da geri dönmeyin zira atatürk'ün dediği gibi, "geçmişini bilmeyen geleceğini de bilmez."
atatürk geçmişimizdir bizim, atatürk'ü sevmek geçmişi sevmektir, türkiye cumhuriyeti'nin geçmişini...
humeyni'yi sevmeye benzemez atatürk'ü sevmek. her yiğidin harcı değildir atatürk'ü anlayıp candan sevmek.harbi yürek ister. bu yüzden pek kızamıyorum sevmeyenlere...
ben sirf muhalefet olsun diye sevmiyorum. oyle insanlar ataturk'u seviyorlar ki onlarla bir kefede olmamak adina... aslinda severim iyi adamdir. ah her seyde ataturk'un fikirlerini carpitip cikartmasalar..
-efendim soygun yapmissiniz, bankanin icini bosaltmissiniz ne diyorsunuz?
-ben ataturk'u seviyorum..
-eee?
-vatan sagolsun.
-efenmdim darbe planlamişsiniz?
-ben ataturkcuyum laikim.
-sorunun cevabini alsak?
-ben bu ulke icin cok sey yaptim?
-ne mesela?
-bu ulkede iyi bir sey yapmasan hapse atarlar mi?
ah sorulan sorulara konuyla ilgili cevaplar alabilsek, kimse ataturk'u, cumhuriyeti koruma kalkani yapmasa..
benzer sorulari musluman bir yazara soruyoruz.
-efendim 14 yasinda bir kiza taciz de bulunmussunuz?
-yalan kem kum bla bla bla. ben muslumanim, allah'in askeriyim. *
-efendim deliller var.
-ha oyleyse bizim muslumanlikta 14 yasta kiz ile evlenilebilir, resit sayilir.
senin 30 kat a*ina koyyum.zihinsel ozurlu biri cocuk sayilir, hic bir zaman resit olmaz. muslumanlik oncelikle kizin istegini sorar, once adet goruyor mu, akli basinda mi diye sorar. bunlar olmadan bir kizla evlenmek mumkun degildir. evlenmek diye bir fiilinde yok. muslumanlik boyle durumlar icin oyle tedbirler koymus ki sen bi punduna getirip resmi nikah bile yapip insanlardan sakladiysan evli degilsin. evlilik icin insanlarin bilmesi şarti var. evli degilsin, zina isledin demektir. bir musluman zina da isleyebilir. diger gunahlari da isleyebilir. bu muslumanligina zarar vermez. ancak kuran'in yasak dedigi bir seyi reddedip kendine uydurmak kafirliktir. sen kimsin de allah kelami'ni degistirip allah'in adini kendine kalkan yapiyorsun bre kafir.
yoktur böyle bir şey...
varsa da ben inanmıyorum...
sevmek zorunda değilsiniz, bir sebebiniz varsa, buyrun söyleyin... '' şu yüzden sevmiyorum '' deyin...
babaannem ağlamış mesela öldüğünde...
babam 1943' te şiir okumuş sehpa üzerinde, alkışlamışlar...
annem de göçmen...
atatürk hakeza...
hemşehriyiz lan...
sevmiyorsanız söyleyin, sebebi varsa...
yoksa eğer,
eşşek gibi seveceksiniz !
seveceksiniz ulan !
se-ve-cek-si-niz !
anıtkabir' i gördükten sonra, ben buna kani oldum...
dedim ki,
'' bir sürü pezevengin, hap satıcısının, hırsızın, puştun olduğu bu ülkede atatürk' ü sevmemek biraz ağır kaçmaz mı ? ''
o halde, ben atatürk' ü seviyorum...
ama platonik, o beni sevmiyor... zamanla ısınacağız birbirimize, aramıza girmeyin, kurşun saçarım...
denyo belirlemede en önemli kriterim budur. bi insan atatürk ilgili nötr kalabilir, abartılıyor diyebilir ama atatürk'ü sevmiyorsa denyonun önde gidenidir gözümde. ha bi de bunlar lafa gelince herkesi seviyorlar o da ayrı. bunların geçmişi araştırılsa tek damla türk kanına rastlanacağından da şüpheliyim.
iki yıl önceki vakit gazetesinin net sitesi manşetiydi. gazetenin bu provakatif başlığının altına "ben de sevmiyorum" diyen halis orospu çocuklarına bakıp gülmüştüm. hayat ne garip, bir avuç ta olsa bu yobaz fikriyatı ciddiye almamak lazım.
"Zerre mikdar şuur ve insaf kırıntısı taşıyan herkesin maksadının, tahkiri men olduğundan hemfikir olacağı meşhur kanûn şöyle:
Yayın : Resmi Gazete
Yayım Tarihi ve Sayısı : 31/07/1951 - 7872
Numarası : 5816
Madde 1- Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Yukarıki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.
Madde 2- Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumî veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunulacak ceza yarı nispetinde artırılır.
Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.
Madde 3- Bu Kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.
Madde 4- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 5- Bu Kanunu Adalet Bakanı yürütür.
Atatürk diye isimlendirilmiş bir ismi, Türk milletinden gelebilecek tahkirlere karşı korumak kastıyla bile olsa, kişiye münhasır bu kanûn, haysiyet kırıcıdır ve kanûnun kendisi Mustafa Kemâl’i, mefhum-u muhalifiyle tahkir etmektedir. Zirâ bu kanûnun sebebiyet verdiği zehâba göre, Mustafa Kemâl'in cezbettiği tahkirâtın def'i ancak kanûn ile kabildir. Mustafa Kemâl'i millet nezdinde hakaret edilecek mevkide gösteren bu kanûnu reddetmek, herkesten çok, ehibbasının işi olmalı değil mi?"
ülkemizde bir yaftalama aracı olarak pek de güzel kullanılmasına rağmen sadece "tercih meselesi"dir. Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir. ha keza her amerikalı da george washington'ı, her kübalı da che guevara'yı sevmeyebilir. Saygı göstermek farklıdır, sevmek farklıdır neticede ve kimse kimseyi, hiçbir siyasi veya askeri lidere sempati duyması konusunda zorlayamaz, zorlamamalıdır. Siz içinize sindirin veya sindiremeyin fakat insan hakları literatürü ve demokratik anlayış bunu gerektirir.
Atatürk ve Atatürk sevgisi kolay istismar edilebildiği, her türlü lanet işi, komployu yapan vatan hainleri bile Atatürk'ün adının arkasına sıgınabildiği için "Atatürkü seviyorum/sevmiyorum" demenin üzerinde durulmaması gerekir, her söyleyene inanmamak icraata bakmak lazım.
"yalnız bir tek şeye ihtiyacımız vardır çalışkan olmak" demiş birisine duyulan sevginin göstergesi çalışkan olmaktır.
"kendiniz için değil, milletiniz için çalışın, çalışmaların en güzeli budur" demiş birisine duyulan sevginin göstergesi millet için, milleti yüceltmek için çalışmaktır; milleti bölmek, ayrıstırmak, küçültmek için değil.
"hayatta yegane fahrim Turk olarak dogmamdır" diyen birisini sevmenin gostergesi Turklugu sevmektir.
"hayatta en hakiki mürşid ilimdir" demiş birisine duyulan sevginin tek göstergesi bilimi yol gösterici kabul etmektir, saplantıları, paranoyaları, korkuları değil!
"ölülerden medet ummak medeni bir millet için kara bir lekedir" demiş birisine duyulan sevginin göstergesi sorunları veftalara havale etmeden çözmektir.
"hakimiyet kayıtsız sartsız milletindir" demiş birisine duyulan sevginin göstergesi millet egemenliğine ve tbmm'ye ram olmaktır, darbe yapmak, darbeye kıskırtmak, darbe icin ayak oyunlarıyla cinayet işlemek değildir!
`
"Benim için en büyük korunma noktası ve şefkat kaynağı milletimin sinesidir" demiş birisine duyulan sevginin göstergesi millete saygı duymaktır, ona bidon kafalı demek değildir!
"Tarihimizi tetkik ediniz. Türklugun çektiği bütün felâketler, maruz kaldığı tehlikeler ve musibetler hep kendi öz benliğini, millî varlığını ihmâl ederek nereden geldikleri ve ne oldukları, hangi nesle mensup bulundukları belirsiz bir takım kimseleri kendilerine reis tanıyarak onların şuursuz bir vasıtası olmak mevkiine düşmüş olmasındandır" demiş birisine duyulan sevginin göstergesi sıradan bir adamın darbe yapıp diktatör olmasına musaade etmek değil, ona engel olmaktır!
Bunların aksini yapanlar gece gündüz Atatürkçüyüz diye bagırsalarda sevgilerinin sahte ve ikiyuzlu oldugu ortaya cıkmıstır. şimdi kendinize sorun Atatürk'ü gerçekten seviyormusunuz, kendi adıma içim rahat!
Anam Türk babam türk geyiklerine başvurabilirsiniz.
Türk anası türk babası türk demek olsaydı sadece Gökalp Ali Kemal'e şiirini yazmazdı.
şimdi dediklerimi atatürk zamanında olan siyasi konjoktörle onunla çelişen ama değerli olan insanlar üzerinden çürütmeye çalışanlar olursa şimdiden belirteyim yanlış sularda oynamasınlar.
sen Bu Irk için Atatürk'le siyasi ve devrimsel konjoktörde çelişen insanların yaptıklarının binde birini yap sonra onları örnek göster değil mi?
Mesela Atatürkle devrimler konusunda kimi konularda yıldızları barışmayan Dr RIza Nur gibi git lozanda Bu ülkeyi temsil et.
Türk Tarihi üzerine cilt cilt eserler çıkart.
sevmemek lazımdır. hak etmediğimiz hakları ne diye verirsin, sana mı kaldı milleti kurtarmak, kurtardın da noldu, biraz esaret görcektik ki o zaman anlaşılacaktı değerin. şimdi adımız natali olacaktı, paul olacaktı. hele bir de ıstavroz çıkaracaktık ki olduğumuz yerde, pantolonun ütüsü bile bozulmayacaktı ne güzel. ah atam ya, sen bize naptın.
Atatürk'ü sevmemek kişisel bir haktır. Atatürk'ün tüm fikirlerini koşulsuz sevmek ve sevmemek ise ülkenin sonunu getirecek gaflet uykularındandır. Zira devrim yinelenmek demektir. Eksik noktalar mevcuttur. Atatürk'ün devrimci dehası ve askeri kişiliği yanyana geldiğinde putlaştırılacak bir lider gibi gözükse de devrimci yanının analizini yapmak ülkemiz ve dünya için daha verimli olacaktır. Yenilenmek sorgulamaktan geçmektedir. Ancak nankörlük boyutunda gösterilen kin yine devrimci sahte entellektüellik göstergesidir.
