bir teoriye kesinlikle katıldığım beyan. atatürk'ü kesinlikle masonlar öldürmüştür. doktoru mim kemal öke hali hazırda masondu zaten. atatürk'ün mason olması durumuna gelince, eğer öyleyse bile farketmez. atatürk'ün dili, dini, ırkı ne olursa olsun fark etmez. tek gerçek, bu ülkeyi sevdiği ve onu kurtardığıdır.
,
kafa kurcalayan sorunsallardan biridir. dağılmış yok olmuş bir ülke, etrafı en güçlü devletlerle çevrilmiş. silahsız, gemisiz nasıl döktük biz bunları ya denize? bu kadar kısa sürede nasıl kuruldu acaba bu cumhuriyet? inanılır gibi değil arkadaşlar sizce de öyle değil mi? işte bu ve bunun gibi nedenler atatürk' ün arkasında birileri olduğunun kanıtıdır. diğer bir deyişle atatürk mason oalbilir ki %95 öyle.
valla ben olduğu taraftarıyım. çünkü tek başına bir ülkeyi bitirip yeni bir devlet açması çok zor. tamam tek başına değildi ama kapı komşusu rusyayla bir ittifağa girmeyip kıtalar ötesindeki amerikayla iyi olması da buna bir delalet olabilir. ama her türlü verdiği hizmetlere kimse bok atamaz. zamanın derin devlet isimlerinden birisi de olabilir kanımca. delilleri mevcut çünkü o konuşmaların. çok kesin birşey değil. hatta sırf saklanıyor diye de gerçek olma iihtimali var.. off laan ....
Mason localarını kapatmasından da anlaşıldığı üzere, evet. Bir mason, localarını kapatıp Kendini etkisiz hale getirmediği sürece asla gerçek bir mason değildir.
sorunsal değil ayan beyan olan durumdur. evet atatürk selanik mason locasına kayıtlı 3. mertebeden bir masondu, hatta ateist olduğu için terfi edemedi, zira ateist olduğu tespit edilenlerin masonluğu dondurulurdu.
m. kemal atatürk mason mu? atatürk mason localarını kapattı mı?
bu yazıda m. kemal atatürkün osmanlıyı yıkmaya çalışan masonların teşkil ettiği hareketin bir parçası olduğunu ve m. kemalin masonluğunu okuyacaksınız.
hemen konuya girelim
nesta h. webster eserinde[1], jön türkler hareketi, italyan büyük doğusunun direktifi altında, selanik mason locaları tarafından başlatılmıştır. aynı makam, daha sonra m. kemalin başarıya ulaşmasında da yardımcı olmuştur.[2] diyerek mason localarının osmanlıdan cumhuriyete geçişte ve cumhuriyet döneminde oynadığı role özlü bir şekilde işaret etmektedir. aynı şekilde, 1920 yılında londrada yayınlanan morning post gazetesi de; kesin olarak söyleyebiliriz ki, türk ihtilali hemen hemen tümüyle bir mason-musevi komplosudur.[3] ifadesiyle bu rolü teyid etmektedir.
bundan da anlaşılmaktadır ki, m. kemal atatürkün içinde bulunduğu hareket; mason yapılanmasıydı.
peki m. kemal mason muydu, bu konuda deliller var mıdır?
hemde çok
evet, m. kemal atatürk bir masondu.
üstelik m. kemale ithafen tek adam kitabını yazan şevket süreyya aydemirin tanımlamasıyla, o bir cilacı değil, bir yontmacıydı.[4]
m. kemal, mason olmak için ilk başvurusunu, 1905 kasımından 1907 ekimine kadar görevli kaldığı şamda yapmıştır. mimar sinan dergisinde semih tezcan mim kemal öke ve atatürkle diyalogu başlıklı makalesinde, büyük üstad mustafa hakkı nalçacının torunu ümit nalçacıdan rivayeten, m. kemalin şamda görevliyken mason olmak için yaptığı başvurunun kabul edilmediğini yazmaktadır.[5] m. kemal 13 ekim 1907'de (şamdaki görevini tamamlayarak) selanike döner. 29 ekim 1907'de ittihat ve terakki cemiyetine girer. üye alımları ya ömer nacinin evinde, ya da mason locası `macedonia risorta´nın bekleme odasında yapılmaktadır. ıkinci mekanda subaylar önce tekris edilerek mason, sonra yemin ettirilerek cemiyet üyesi yaptırılmaktaydı.[6] diyen mason yazar tamer ayan, üye listelerinde yer alan isimlerden bazılarını sıraladıktan sonra bir sonraki sayfada konuyla ilgili değerlendirmesini şöyle yapmaktadır:
atatürk çevresindeki, hem ittihatçı, hem mason olan asker ve sivil arkadaşlarının etkisiyle, önce mason, sonra ittihatçı´ kuralına uygun olarak öncemacedonia risorta´ locasında mason olmuş ve bunu takiben de ıttihat ve terakki cemiyetine 1907 yılında 322 numara ile üye yapılmıştır.[7]
araştırmacı bilal şimşir, türk tarih kurumu tarafından yayınlanan, ıngiliz gizli belgelerinde atatürk adlı çalışmasında, 20 ocak 1921 tarih ve sayı 35, ıstanbul genel karargahındaki general haringtondan ıngiltere savunma bakanlığına gönderilen şifre tel no:1,9821-gizli kayıtlı evrakta, m. kemal hakkında derlenen bilgilerde;
1907'de selanike atanınca, ıttihat ve terakkiye ve italyan mason locasına girdi[8] denildiğini aktarmaktadır.
aynı şekilde, ıstanbuldaki ıngiliz yüksek komiseri sir h. rumboldun 27 nisan 1921'de ıngiliz dışişleri bakanı lord curzona gönderdiği ve dönemin türkiyesinde yaşanan gelişmelerin (örneğin ıstanbul ve ankara hükümetlerinin dış ilişkileri, osmanlı donanmasının durumu, mevcut osmanlı ordusu, polis teşkilatı, ıstanbul ve ankaranın mali durumu, milli mücadele harekatının ilişkileri vs.) yer aldığı yıllık raporda da, m. kemalin mason olduğu şu sözlerle ifade edilmektedir:
kurmay subaylığa hak kazanmasından sonra 1907'de selanike atanmış ve aynı yıl içerisinde ıttihat ve terakki cemiyetine girmek suretiyle farmasonlar arasına katılmış ve ıttihatçı fikirlerin en ateşli savunucularından biri olmuştur.[9]
öte yandan, 1965-66 yıllarında hollanda grand orienti araştırmacı üstadlarından lowensteijn, ünlü türk masonlarını araştırmaya koyulup, istanbuldaki obediyansa bir yazıyla başvurarak bilgi ve belge ister. kendisine türkiye büyük locası büyük sekreteri nafiz ekemen imzalı bir cevap gelir. anılan yazıda kargotich (kargaliç) adlı eski bir yugoslav masonun, atatürkün makedonyada bir locada mason olduğu ve kalfa derecesine kadar yükseldiği hakkındaki ifadesi önemle aktarılır. kargatovichin, yugoslavya büyük locası yıllığında m. kemalin masonluğu hakkındaki bilgileri okuduğunu kesin bir şekilde dile getirdiği belirtilir.[10]
m. kemal atatürkün mason olduğu, pek çok ülke yayınında da açıkça yer almıştır. m. kemalin beni en iyi anlatan kitap[11] dediği bozkurt adlı kitapta atatürkün mason olduğu şu sözlerle ifade edilmektedir:
m. kemal vedata locasında bir birader olarak örgüte katıldı.[12]
aynı kitapta bir de şu hadise nakledilmektedir:
fransız sarraut, cavid için kişisel bir ricada bulunmak üzere ankaraya gelmişti. sarraut, doğu farmason locasının tanınmış bir ismiydi. m. kemale meslekteki bir mason birader olarak başvurmuştu.[13]
başka bir delil ise, m. kemal atatürkün yakın dostlarından ve onun kalemşörlüğünü üstlenen falih rıfkı atayın bugün gazetesine manşet olan; evet, atatürk bir masondu. itirafıdır.[14]
diğer taraftan, jürgen w. diener, beyaz zambaklar dergisinde m. kemalin mason olduğunu yazmıştır. diener onun makedonya (risorta et veritas) locasına mensup bulunduğunu bildirir.[15]
g. gamberini de mille volti di massoni adlı 1975 tarihli çalışmasında, dünyanın bin ünlü masonu arasında atatürke de yer vermektedir.
ayrıca 1988'de, hamburgda atatürkü anma töreninin yapıldığı mason locasının duvarlarındaki dünyaca ünlü masonlar listesinde onun da adı bulunuyordu.[16]
bu arada, 1932'deki beynelmilel masonlar birliği (amı)nin büyük konvanının, dönemin diktatörü m. kemal atatürkün tam kontrolündeki ıstanbulda toplanması anlamlıdır. o toplantıda dünyanın en üst kademe masonlarının cumhurbaşkanı olarak m. kemale gönderdikleri bağlılık mesajları onu kendilerine yakın saydıklarının delilidir.
atatürkün mason olduğunu, dünyaca ünlü özgür ansiklopedi wikipedia (almanca ve ıngilizce) da bildirmektedir.[17]
m. kemalle mütareke yıllarında ıstanbulda tanışan mason kont sforza da modern avrupanın kurucuları adlı kitabında onun mason olduğunu yazmıştır.[18]
bunların dışında, daniel ligounun mason ansiklopedisinde ve daha pek çok kaynakta atatürkün mason olduğu belirtilmektedir.[19]
şayet m. kemal mason ise, localar niçin ona hala açıktan sahip çıkmamaktadır?
bu soruyu mason yazar tamer ayan, yakın tarihte yayınlanan atatürk ve masonluk adlı kitabının önsözünde kısaca şöyle cevaplandırmaktadır:
eski mason yöneticileri, atatürkün mason olduğu ortaya çıktığı takdirde, bu sıfatının atatürke zarar vereceğini düşündüklerinden( ). ya atatürkün mason olduğunun duyulması ona zarar verirse?, ya da, atatürk düşmanlarının eline kötüye kullanabilecekleri yeni bir koz verilirse? [20] kaygısıyla sessiz kalmayı yeğlemişlerdir.
nitekim atatürkün mason olduğunun anlaşılmasının tepki yaratmasından endişe duyanlar arasında, bu konuda belgesel araştırmalar yapan ve önemli ip uçları yakalayan mason araştırmacı osman zeki koylan da vardır. koylan, dönemin büyük üstadına gönderdiği ( ) atatürkün masonluğuna ilişkin bazı verileri, hatta kendisine göre kanıtları içeren 12 ekim 1981 tarihli önemli mektubunu, bu konuda duyduğu endişeyi, aşağıdaki cümlelerle dile getirerek bağlar:
netice itibarı ile: bize karşı umumi (genel) bir antipati (soğukluk) devam ettiğinden, atamızın intisabı konusunun harice (dışarıya) intikalini asla tecviz etmiyorum (onaylamıyorum). mamafih (bununla birlikte) localara tamimini takdirinize arz ederim yıllarca araştırmalara rağmen bir türlü çözümlenmeyen bu meçhulü gün ışığına çıkarmak bana nasip oldu.[21] diyerek atatürkün masonluğunu belgelediğini söyleyerek sorumuzun cevabını vermektedir.
mason localarının atatürkün şefliği döneminde kapanması (1935) mevzuuna gelince
araştırmacı suat parlar, çalışmasında, atatürkün mason olduğuna dair kuvvetli iddialar bulunduğu, en azından masonluğu felsefe olarak benimsediği bilindiği halde, 1935'de mason localarının niçin kapandığı meselesine eğiliyor ve şöyle diyor:
devletin en önemli kurumlarının başında zaten masonlar varken, (locanın) malvarlığı konusunda alınacak tedbirler, sembolik olmaktan öte bir anlama sahip değildi![22]
m. kemalin özel hekimi ve yakın arkadaşı olan büyük üstad mim kemal ökenin mason derneğinin 1949 yılındaki büyük kongresinde yaptığı ve türk mason dergisinin birinci sayısının 12-14'üncü sayfalarında yayınlanan konuşmasında bu konuyla ilgili olarak söyledikleri aydınlatıcıdır:
memleketin siyasi akışları bir an için bizim mesaimizi men etmişti. bu yalnız bizim değil, türk ocakları, kadınlar birliği vesaire gibi teşekküllere de teşmil edilmişti. bu tatili mesai bir kapanış değil, bir ima üzerine olmuştur. atatürk mason teşekkülü için çok büyük iltifatta bulunmuş, ankaradaki binaya her yıl 3 bin lira yardım etmişlerdir. bugün başımızdakiler de aynı yardımda bulunmuşlardır. atatürk memleketimizi ziyarete gelen tanınmış şahsiyetleri bu lokalde kabul ve ziyaret etmiştir. mason teşekkülünü atatürk kapattırmamıştır. siyasi ahval o zaman böyle bir imayı mecburi kılmıştır. o zaman başkanlıktan mareşal fevzi çakmakın emri üzerine ayrılmıştım. mareşal askerlerin bu kabil teşekküllerde bulunmamalarını emretmiştir. ortalığı karıştırmak, şahsi taassuplarını kullanmak isteyen baykuşlara bu kürsüden tekrar ediyorum: `bu teşekkül atatürkün ruhunu tazib (ruhuna azab) etmemiş, taziz etmiştir (sevgi ile anmıştır).[23]
mason yazar tamer ayan da bu konuyu ele alarak, eğer atatürk masonlara yapılan suçlamalara inansa, hatta inanmak değil şüphe bile etse; üzerine titrediği rejimin selameti için masonluğu kanun yoluyla kapatmaz, hatta masonları ıstiklal mahkemeleri ve takriri sükun kanunları gibi olağanüstü yöntemlerle sindirmez miydi? diye sorarak şu hükmü veriyor:
( ) atatürk, ülkeye ışık veren bu pencereyi tuğlayla ördürüp iptal ettirmemiştir; ancak kamuoyunu ve rejimi masonluğun aleyhine yönlendiren ve şartlandıran antimasonik baskı ve propagandanın, masonluğa telafi edilmez ölçüde zarar vermesini önlemek amacıyla, sadece perdelerinin ev sakinlerinin eliyle kapatılmasını ve oturanların da tatile çıkmasını sağlamıştır. özetle atatürk masonluğu yasaklatmamıştır. bilakis böylesi bir ılımlı çözümle zulümden kurtarmıştır.[24]
kaldı ki, masonlar, m. kemal atatürkün gazetesi anodolu ajansında şu bildirgeyi yayınlamışlardır:
mesul ve maruf (sorumlu ve herkesçe bilinen) imzalar altında ajansımıza verilmiştir. türk mason cemiyeti memleketimizin sosyal tekamülünü ve günden güne artan muazzam terakkilerini dikkate alarak ve türkiye
cumhuriyetinde hakim olan demokratik ve cidden laik prensiplerin tatbikatından doğan iyilikleri müşahede ederek faaliyetine, bu hususta **hiç bir kanun olmaksızın** nihayet vermeyi ve bütün mallarını memleketimizin sosyal ve kültürel kalkınmasına çalışan halk evlerine teberruu muvafık (bağışı uygun) görmüştür.[25]
ayrıca şükrü kaya hükümet adına kamuoyuna yaptığı resmi açıklamada;
türk masonları kendi **ideallerinin hükümetin esas programına dahil olduğunu** görerek, kendi teşkilatlarını **kendileri fesh etmişlerdir. hükümetin bu iş üzerinde hiç bir teşebbüsü ve alakası yoktur. ** diyerek durumu belirtmiştir.
m. kemal atatürkün cumhuriyetçi (daha doğrusu diktatörlük) kadrosunda görev alanların büyük bölümü masondur. bir bakıma yönetim ve devrimlerin gerçekleştirilmesi masonlara emanet edilmiştir.
hür ve kabul edilmiş masonlar büyük locasının resmi web sitesinde açıklanan kadro:
fethi okyar, rauf orbay, refet bele paşa, ali ihsan sabis paşa, meclis başkanı kazım özalp paşa, meclis başkanı abdülhalik renda, başbakan hasan saka, içişleri bakanları şükrü kaya ve mehmet cemil ubaydın, dışişleri bakanları bekir sami kunduh ve tevfik rüştü aras, sağlık bakanları rıza nur, adnan adıvar, refik saydam, behçet uz, milli eğitim bakanları reşit galip, hasan ali yücel, ekonomi bakanı sırrı bellioğlu, milletvekilleri cevat abbas, atıf bey, edip servet tör, yunus nadi, reşit saffet atabinen, memduh şevket esendal, hilmi uran, tevfik fikret sılay, ahmet ağaoğlu, ankara valisi nevzat tandoğan ve belediye başkanı süleyman asaf ilbay, istanbul valileri muittin üstündağ, lütfü kırdar, danıştay başkanı mustafa reşat mimaroğlu, jandarma genel komutanı galip paşa, istiklal mahkemesi başkanı necip ali küçüka, amiral mehmet ali paşa atatürkün çevresinde ülkeye hizmet (!) etmiş masonlardır.[26]
yazıda sunduğumuz delilleri, beyni resmi ideoloji telkiniyle yıkanmış olup düşünme mekanizmasını kullanamayanların kabul etmesi elbette güç.
fakat, mason dergisi büyük şarkta, mason üstadı fahrettin kerimin yayınlanan bir yazısındaki şu sözleri dikkat çekici ve düşündürücüdür; türk masonları inkılap yolunda gazinin (m. kemalin) en sadık en disiplinli askerleridir.[27]
bütün mason localarında hür masonlar içerisinde adı geçtiği, bazı mason localarında dünyanın en büyük en önemli masonları arasında adı yazılıp duvarlara yazıldığı, masonlarca çok sevildiği halde sadece kendisini sevenlerce inkar edilmeye çalışılan sorunsal. Ne chp ne atatürk adına kurulmuş dernek ve kuruluşlar ne de devlete ait kurumlarda aksini iddia eden tek kişi çıkmazken sadece masonluğun ne bok olduğunu bile bilmeyen heriflerce inkar edilmesi çok ilginç geliyor bana açıkçası.
Aynısı islamci kesimin atatürkü dinsiz, laik kemocanlarınsa dindar ilan etmesi amma velakin bazı kemalistlerin inatla inançsız olduğunu vurgulamaya çalışması sorunsalında da yaşanıyor amk.
kitap okunmaz, youtubeden vidolar izlenir üzerine bi doz kurtlar vadisi alınır daha sonra böyle sorular gelir. cahillik böyle işte böyle boktan sorulara cevap vermeye bile gerek yok.
masonlarla mücadele etti diye mason damgası yapıştırılıyorsa heee evet atatürk mason. hee evet o hareketi de türk imparatorlarının hareketi diye değil mason diye yapıyor. ama bu adam o kadar geri zekalı ki gidiyor türkiye için işe yarar işler yapıyor. onlara göre....
sana ne lan sana ne? Atatürk'ü kafir ettiniz, siyonist ettiniz, ayyaş ettiniz, sana ne lan? adam rakıya tapsa bile sana ne? o bu ülkeyi kurup senin gibi ergenlerin sivilcelerini rahat rahat patlatması için hayatını adadı, kıymet bilin.
türkiye'de mason localarını kapatanın mustafa kemal olduğunu bilmeyenlerin açıklama yapmaya çalıştıkları hadise. kaynak ise hastaneden raporlu bir deli :)