kimsenin diğer bir kimseyi zorla sevmesi istenemez.. saygı duyulabilir ve duyulmadığı anda şimşekler de çakabilir ve fek'at, 21. yüz yılda "neden sevmiyorsun ulenn"den öteye gitmeyen serzenişlere de hiç gerek yoktur.. atatürk diktatör-müdür? tartışılır.. ancak, etrafındakilerin diktatör olduğunu bilmeyen çok ayıp ediyordur.. (bkz: ismet inönü)
kimse ata'ya dikdatör yakıştırmasında bulunamaz. bu özgür bir düşünce değil bariz bir karalamadır. sev sevme sanki çok düzgün insanlar da tüm sözlük yazarları. e mal çok alıştık. bunu yazan tipin nasıl birisi olduğu da açık. kimliği gizli, adı sanı belli olmayan sadece bir nick. atatürk'e de küfreder istediğine de. "eme özgür düşünce yeaa buu" diyenlerin de kendi bileceği iştir. kendini kandırmak güzel.
dimi keşke şuanda sömürge altında bir ülke olsaydık.köle gibi kullanılıp,2.sınıf insan muamelesi görseydik.o zaman anlardın o sevmediğin adamın ne muazzam bir kişilik olduğunu.
herkes kendi tercihini yapabilir. aslolan ülkeninin genelinin tercihidir. yazarın biri böyle söylüyor diye.. ve unutmayın atatürk olmasa o yazar bu kadar rahat bir cümleyi sarf edemezdi. atatürk olmasaydı asla bu tarz demokratik bir yaklaşıma sahip olamazdı. o bir salak bence. size bir hikaye anlatayım. yıllar önce adnan menderes'in yakasına yapışmış bir genç.. "nerde demokrasi?" diye. o da demiş ki; "evladım demokrasi olmasa sen benim yakama yapışabilir miydin.. bundan iyi demokrasi mi var.."
ataturku sevmeyenin, aslinda ataturkle alip veremedigi birseyin olmasindan cok ataturke buyuk hayranlik duyan insanlarla hilafa dustugu icin dile getirdigi sozdur, aynen oyle, bu soze verilen karsi tepki de ataturk icin degil; fikirlerini benimsemis bir onderin sevilmemesininden dolayi dile getirilen oznel bir tututmdur.
genelde ataturke olur olmaz tepki verenin derdi onu sevmemek olmadigi gibi, ataturke hicbir suretle laf ettirmeyenin derdi de ataturkun manevi kisiligini muhafaza etmek degildir.
bu sadece her iki tarafin kendi kendini kandirdigi bir avunmadir.
ataturk'un sevilmesiyle sevilmemesi arasinda ne tur bir hissi farkin oldugunun onemi yoktur. buna ragmen dunyanin hicbir yerinde bir tarihi kisilik bu kadar yipratilmamistir. bir taraf elestirerek iyi bir sey yaptigini sanmaktadir ki iyi birsey yaptigini dusunmesinden mutevellit iyi birsey denemez, diger taraf buna reaksiyon gostererek koruyucu oldugunu dusunmektedir ki yanilmaktadir.
uzun sayilabilecek ve ataturku sevme-sevmeme gibi bir terazinin sahsim adina sozkonusu olmadigini anlatmaya calistigim bunca sozden sonra belki yine birileri sozlerimden ataturku sevmedigimi, baska birileri ise sozlerimin onlara karsi bir cikarma oldugu dusunecektir.
dilerdim ki turkiye'de bazi kavramlarin varliginin ya da yoklugunun alerji etkisi hic olmasa.
gayet normaldir. atatürk mutlaka sevilecek diye bir dayatma yoktur zaten. sevmemek ile küfretmeyi karıştıran aklı evveller bunu böyle anlamaktadırlar ancak. sevmeyince küfredenleri, yaptıklarına bok atanları ayrı koymak lazım tabi.
ha birde atatürk'ü sevmeyen ve söyleyemeyen milyonlar, o da şimdi yaşıyor olsa emin olun sallamazdı sizi.
herkes ilgilenir, kimseyi ilgilendirmez. atatürk ü seviyorum deyip bu ülkede darbe yapan da vardır, ülkeyi hortumlayan da. atatürk ü sevmiyorum deyip canını bu ülke için veren de. ayrıca ülkenin sahibi atatürk değildir. atatürkle ülkeyi özdeşleştirmek atatürk ü doğudaki derebeylerinden farksız kılar.
elindekileri kaybedince anlarsın aslında ne kadar sevdiğini. inşallah görürüm dayatmalardan ne kadar bıktığını, o zaman da "atam atam sen kalk da ben yatam" diye yalvardığını.
tanım: aykırı olmaya çalışan insanların gözde söylemi.
olumsuz bir duygusal tepkime.
iki kadeh rakı içince geçer. hatta çok sevilir, üçüncü kadeh aşık bile eder.
o da olmadıysa, dördüncü kadeh koyulur ve camdan dışarıya bakılır.
bembeyaz istanbul'u görünce, burada özgür insanlar olarak yaşamanın verdiği tarifi mümkün olmayan hafiflik sevmenizi sağlayacaktır.
rahat bırakın bünyeyi, kastırmayın. acımıycak.