dedesini, annanesini, kardeşini, annesini, evladını mağaraya doluşturup içine bomba atılıp katledilen bir neslin torunu tarafından şükredilmesi gerekirken yapılan saçma eylem. ne güzel şey lan!
atatürkü eleştirmek kolaydır ve her insanın hakkıdır.
aslıda eleştirilmek istenen her insan kolayca eleştirilebillir.
atatürk şimdi kimsenin önemsemediği demokrasi oldugusuna nasıl getirdi. siz fransız devriminin rus devrimin kavgasız oldugunu mu sanıyorsunuz.
atatürk ün yaptıgı devrimse bu devrimler arasından en az kansız olandır.
dersimli olsaydım atatürke dua ederdim hergün aşiret ağalarından kurtarılıp ekonomik anlamada önemli bir merkez olmuştur dersim.
tabi ki kurtuluş savaşından hemen sonra kendi bagımsızlıgını ilan eden ülkenin ortasında olan bir bölgeyle savaşmamak humanizmden çok aptalık olurdu.
rum konusuna gelince 1950 ye kadar istanbul rum yahudi ve ermeni doluydu.. 1950 deki olayları atatürke bağlamakta saçmalıktır.
bugün padişah olup kralıgını ogluna devretmektense yönetimi halka veren. 600 yıllık köleliği ve kullugu kaldıran atatürktür. yanlışları vardır. ama doğruları yanlışlarından onlarca kat fazladır.
dersim'de yaptıklarını unutamayan dersimli bir arkadaşımla, üniversiteye türbanlı diye giremeyen ve evlenmek zorunda kalan bir diğer arkadaşımlı, mübadele sonucunda varı yoğu elinden alınan ve yunanistn da yaşamak zorunda burakılan anadolulu rum bir diğer arkadaşımın klavye başında rahatça islamcıların baskısı olmadan yaşamamızı sağlayan bir şahsa yönelik haksız söylemlerdir.
edit: ayrıca doğu halklarını aşağılamaya pek bi hevesli bir neslin özgürce yazmasını da sağlamıştır kemal.
her yiğidin harcı değildir. biraz erdem gerektirir.
nasıl müslümler muhammed peygamber e laf söyletmeyip biat ediyorlarsai kemalcilerde aynısını yapıyorlar. buna rağmen 'biz kemal i putlaştırmıyoruz' diye ağlıyorlar.
ah şu kemalistler yok mu çok afacan çocuklar!
not: herm kürt milliyetçisi hem de şeriatçı bir yobazım. aynı zamand liberalim de. taraf gazetesi okuyorum.
özgürce eleştiri hakkını sana kazandıran insanı bile eleştirebilmelisin ki, gerçekten özgürce eleştiri hakkına sahip olmuş olabilesin. ha, bazıları anlamaz tabi bunu. ikiyüzlüdürler.
kesinlikle tabu falan değildir. atatürk dogmatik bir ikon olarak durmamaktadır. terbiye sınırları çerçevesinde gerçekleri çarpıtmadan herkes eleştirilebilir.
ancak;
diyelim sen kalkıp kılık kıyafet devrimini (dolaylı olarak atatürk'ü) eleştireceksin.
1) yapılan devrimin içeriğini, zamanlamasını, toplumun ona gösterdiği toleransı (yani devrimi oluşturan ve onun etkilediği unsurlar bağlamında) düşünüp bunlar üzerinden eleştirini getirirsen kimse sana kalkıp da yanarsın, taocusun, liboşsun... demez.
2) yapılan devrimi değil de yapanı karalamaya yönelik refleks geliştirirsen; mesela batı özentisiydi, alkolikti, din düşmanıydı.... gibi. bu durumda tepki alırsın ve tepki gösterenler de kusura bakma ama haklıdır.
ha bir de tarihi çok iyi bildiğini, kendi dışında herkesin tarihi m.e.b kitaplarından öğrendiğini, aslında var olan çoğu şeyin bilindiği gibi olmadığını iddia eden "herkes koyun"cular var. onlara zaten bir şey demiyorum.
eleştirin eleştirin.
siz bunca sene memleketin azına sıçanları unutun.
demireli özal ı mesut u tansuyu erdoğanı
bırakın atamı eleştirin ne olacakki
iyiki bu memleketi bırakmışta biz bu hale gelmişiz..
yüce din kemalizmde büyük günahlardandır. sorgulamak eleştrimek bi yana adı geçince ayağa kalkıp saygı duruşunda bulunurlar. eleştirmek mi kat-i sürette yasak. yasak kardeşim yasak! eleştirilmez sorgulanmaz sadece söyledikleri yapılır doğruluğu yanlışlığı tartışılmaz.
sayın okuyucu eksilerken tanrılaştırdığın şahısların aslında senden benden farksız insanlar olduklarını hatırla.
mustafa kemal atatürk' e hakaret etmek isteyenlerin ılımlı yoludur... ve en büyük savunmaları da düşünce özgürlüğünün arkasına sığınmalarıdır. yine ne büyük şanstır ki mustafa kemal atatürk onlara kendisini eleştirebilecekleri bir ülke bırakmıştır.
atatürk karşıtlarının bu ülkede yapmanın mümkün olmadığını iddia ettikleri eylem.
arkadaş bu yaşıma geldim medyadan olsun, sözlüklerden olsun atatürk hakkında bırakın eleştiriyi, birçok hakeret içeren söz duydum ya buna rağmen nasıl hala bu ülkede atatürk eleştirilemiyor denilebiliyor şaşırıyorum. atatürk e diktatör deniliyor, atatürk e dinsiz deniliyor, atatürk e soykırım yaptırdı deniliyor, atatürk e vatan haini deniliyor, atatürk e tek gözü kör deniliyor, atatürk e alkolik deniliyor, atatürk e aslında türk değil bile deniliyor bir de bunları diyenler çıkıp ısrarla atatürk eleştirilemiyor diyor.
bu iddalarda bulunan kesimin aslında ne istediği belli arkadaş; ama açık açık söylemeye yürekleri yetmiyor. istiyorlar ki atatürk e ayan beyan küfür etmek serbest olsun, istiyorlar ki okullardan atatürk resimleri indirilsin, istiyorlar ki memleketin dört bir yanındaki atatürk heykelleri yıkılsın. biz biliyoruz bu insanların atatürk e karşı nasıl bir kinle dolu olduklarını, başı boş bırakıldıklarında kendilerine karşıt görüşlerdeki insanları yakacak kadar gözleri dönmüş olduklarını.
bu nedenledir ki ne zaman bu memlekette atatürk ü eleştirmek imkansız diyen birisini görsem, aklıma hiç de güzel şeyler gelmiyor.
Anladığım kadarıyla sözlük eleştiri ile hakaretin aynı anlama geldiğini sanıyor ya da bir eleştirinin kişiyi tümden kötülemek anlamına geldiğini sanıyor. Kaldı ki, eleştiri olumlu anlamda da olabilir, olumsuz da olabilir.
Şimdi ben çıksam Maradona sol ayağını çok da iyi kullanamıyor dersem, bu Maradona'nın kötü bir oyuncu olduğu anlamına mı gelir? Maradonayı eleştirmem için onun kadar futbol oynamam mı lazım ya da futbolu çok mu bilmem lazım? Futbolu Maradona seviyesinde bilmeyen biri, onun sol ayağının kötü olduğu eleştirisini yapamaz mı?
Birini eleştirebilme hakkı kazanmak için en azından onun yapabildiklerini yapmak gerektiğini düşünenlere ne diyeyim ki bilmem! Bu mantıkla birini eleştirebilmek için önce onun seviyesine gelmek gerekir. Fakat, garip bir durum var ki, o da o eleştiriyi yapamadan o seviyeye gelmek veya onu geçmek mümkün değildir.