küçükken okul sıralarında sık sık söylediğimiz marştır. bugün mustafa kemal i özgürlük düşmanı olarak nitelendirenleri gördükçe anlıyoruz ki, çocuklara marş ezberletilerek bir yere varılamıyor. marşta geçtiği gibi hala başımızda olmasını istiyorsak çocuklarımıza mustafa kemal i iyi tanıtmalıyız. tabii ki sadece meydanlarda savaşlar kazanan asker mustafa kemal i değil; devlet adamı,devrimci mustafa kemal i ve onun fikirlerini tanıtmalıyız. tanıtmalıyız ki yeni yetişen nesiller O nun için sadece düşmanı ülkeden kovdu, ülkemizi kurtardı demesin. O bize öyle bir fikir ve rejim bıraktı ki, bu ülke binlerce yıl O' nun gösterdiği hedeflerle ilerleyerek ayakta kalacaktır desinler. kurdukları sistemle O' nu karalayanlara sadece bedenleri ve sevgileriyle değil fikirleriyle ve O'nu anlatmalarıyla da karşı koyabilsinler.
30 ekim 1922'de tbmm oturumunda bir kanun ve bağlı kararnamelerin geçmesinden bahis açılınca mecliste bir çalkalanma olur ve oturuma m.kemal'ce ara verilir. bir diğer oturumda mustafa kemal aynen şu cümleleri sarf eder:
"burada içtima edenler meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. aksi takdirde, yine hakikat usulü dairesinde ifade olunacaktır. fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir."
açık açık meclis kürsüsünden milletvekillerini tehdit ediyor ilk cumhurbaşkanımız. çok özgürlükçüymüş maşallah