2007-2008 sezonu içinde 21 aralıktan bu yana yönettiği 10 mactan 3 maçın beraberlik ve 7 maçın deplasman takımı galibiyeti ile bitmesi nedeniyle deplasman takımlarının umudu olan hakem.
11 nisan 2008 besiktas genclerbirligi oftas maci'nda beşiktaş lehine 2 adet penaltıyı gördüğü halde vermeyen, yüreği yetmeyen hakemimsi solunum sistemini gördüğünü çalamayacak şekilde kullanamayan canlı, organizma.
alanya'da kendisine denk gelirsem 2 çift lafım olacak kendisine, bu 2 çift lafımı kaldırırsa da android olmaya aday olacaktır.
tamam ulan biz kötü oynuyoruz, yönetim rezalet, hoca taktik, teknik bihaber. sanane ulan? 3 metre önünde ahmet çakar'ın söylemiyle adam deveye biner gibi nobre'ye biniyor, "kalk" diyorsun, serdar özkan'ın çekme, çelme, tekme, itme her şey olan pozisyonuna "devam" diyorsun.
hani bizim tribünler bağırıyor ya federasyona ve sizlere vallahi de haklılar, billahi de haklılar.
o değil de, sevgili eyyam profesörümüzün volkan'ı atarken gösterdiği kararlılığı ve çevikliği, roberto carlos maç sonunda suratına şut çekip küfürler yağdırırken de görmek isterdik doğrusu.
nedir durum hocam, cv'de real madrid yazınca toplar görülmez, küfürler duyulmaz mı oluyor acep?
gördüğü pozisyonları çal(a)mama konusunda hanesine bir kaç pozisyon daha eklemiştir.
fenerbahçe'nin bursaspor'u konuk ederek 1-0 mağlup ettiği maçta, Lugano'nun 3 metre boyunca formasında çekilip sonunda indirilmesine birkaç adım mesafadeyken nasıl nasıl vermez akıl alır gibi değil.
hangi düşünceyle çalmadı o pozisyonu merak ediyorum. mükemmel görüş, mükemmel açı ve tartışmasız net penaltı. çalmadı. hayretler içinde bırakarak çalmadı.
ali tandoğan'ın roberto carlos'un diz bağlarını kopartmak için bir yerlerden talimat almış izlenimini uyandıracak şekilde taban girmesi sonucu, direk kırmızıyı bırakın sarı dahi göstermemiş, bir kere daha hayretler içinde bırakmıştır. neden ve nasıl?
fenerbahçe'ye penaltı çalıyor diye hak edilen kırmızıyı veriyor diye bu ve benzeri adamlar baskı altında kalıyorlarsa ya bu ölçekteki adamları hakem yapmasınlar ya da kim bunlara baskı yapıyorsa bulsunlar. koymuşum böyle adalete!
tff ve mhk nın katliamlara devam edeceğinin açık kanıtı olarak sezonun en hayati maçına atanmış 1. klasman futbol hakemi. ülkede o kadar fifa kokartlı hakem varken böyle tecrübesiz hakemlerin bu denli hayati maçlara atanması ne kadar doğrudur bilinmez. ama bilinen mustafa kamil abitoğlu nun en ufak hatasında hakemlik kariyerinin daha başlamadan biteceğidir.
galatasaray'ı her arenada savunabilecek kapasitede olan bir hakem. aslına bakılırsa bu tarz 3. sınıf düşünen insanların hakem olarak atanmasında a-bitoğullarının günahı yoktur. günah kişiliksiz federasyonlarındır.
ayrıca aklıma gelmişken;
eşeğe demişler ki ne kadar çok eşeksin, o da çıkmış demiş ki beni sahibim eşek diye aldı, köpek dese köpek olurdum.
bursa-trabzon maçında sercanın yaklaşık iki metrelik ofsaytını göremeyen , trabzon-galatasaray maçında serkanın ceza sahasında düşürülmesine göz yuman , diyarbakır-trabzon maçında yine trabzonun bir penaltısını vermeyen ama önemli maçlara tekrar tekrar atanan bulunmaz hint kumaşı olan hakem . bu liste daha uzardı ama şimdilik hatırladıklarım bunlar. ne diyelim türk futbolunun senden ve senin gibi zihniyetlerden çok çekeceği var.
28 şubat 2010 galatasaray kasımpaşa maçında türk futbolu adına ümit vermiş hakemdir. zira maçtaki yüksek tempolu futbolun perde arkasındaki kahramanıdır kendisi. ayarında yapılan sertliğe gösterdiği müsama ve ota boka faul çalmaması ile maçın temposunu hiç kesmemiş ve çok iyi bir maç yönetmiştir. kendisini tebrik ediyoruz.