mustafa filminde konu edilen hadiseleri, yıllar yıllar içinde müslümanlar anlatmış fakat, laikçiler atatürk e hakaret ediyor bunlar diye küfretmişlerdi. konu aslında hakaret etmek degildi, gerçeklerin ortaya çıkması, resmi tarihin uydurmalarına baş kaldırma idi, gerçekleri tarih yazsın, bazı yalakalar degil, can dündar ın da açıklıkla bahsettigi gibi, kim ne adına bu gerçekleri gizlemeye kendinde bu hakkı görüyor.
atatürk ün karısının mektuplarını yayınlayacaklardı gecen yıl, kıyamet koptu, sebebi neydi?
o mektuplar açıklanma ihtimali sıfırdır, buradan iddia ediyorum, o mektuplarda yazılan şeyleri toplum duydugu anda toplu dudak ucugu olacak inanın bana.lozan ın gizli maddeleri açıklanmış mı ki, latife hanımın mektupları yayınlansın, buradan sabih kanadogluna sesleniyorum, ümmet olmak koyun sürüsü olmak diyor du dün, peki bu laikçi bagımsız bireylerden oluşan ulusalcı topluluk, dini önder gibi inandıkları atatürk ün mektuplarını neden merak etmiyor? lozan ın gizli mddelerini neden merak etmiyor, malum ülkemizin kuruluş sözleşmesidir aynı zamanda lozan, atatürk ile ilgili bilgilerin %90 ı neden resmi tarihin anlattıkları ile sınırlı, neden ?
muhafazakardan kasıt dinci kesimse filmi gluteus maximuslarıyla izlemişler derim. meclisin açılması olayından dolayı böyle bir tespitte bulunmuşlarsa o zaman maximuslarını geçtim rektumlarıyla izlemişler filmi.
muhafazakarlardan kasıt cumhuriyeti ve atatürk ilkelerini muhafaza ve müdafaa etmeyi amaçlayan kesimse aferin der alınlarından öperim.
gösterilen tepkilere bakarak, kendini muhafazakar olarak görmeyen (neyin muhafazakarlığı?) insanların Mustafa filmini daha çok sahiplenmesiyle, sahipsiz kalan yargıdır.
doğrudur, çünkü filmdeki atatürk karakteri muhafazakar görüşün yerden yere vuracağı ve halkın da görünce sevmeyeceğine emin olduğu karakterdir.
filmi sevmeyen ulusalcılar da tıpkı bu muhafazakar kesimle aynı değerlere sahip olduklarından atatürk'ün böyle gösterilmesinden rahatsız oldular. yıllarca türk-islam eğitim sisteminden geçince laik de olsalar aynı ahlaki değerlere sahipler çünkü dincilerle, o yüzden atatürk'ün karakterini onlar da sevmiyorlar aslında (bkz: atatürk'ü sevmeyen ulusalcı).
atatürk'ün çapkın olması,
içmesi, hatta ölümünün sebebinin alkol olması,
dinsiz olması,
pragmatist hatta makyavelist olması,
tıpkı muhafazakarlar gibi ulusalcıların da benimseyemeyecekleri özellikler çünkü.
o yüzden hani diyorlar ya, muhafazakarlar ve sol kesim bu filmi sahiplendiler, demek ki solcular da aslında muhafazakarlarla aynı fikirdeler diye.. oysa aynı fikirde olanlar kendileri ve dinciler.
çünkü sol kesim atatürk'ün ne içkisine, ne dinsizliğine kötü gözle bakmıyor, atatürk'ü bu haliyle benimseyebiliyor. ama ulusalcı bunu yapamıyor ve atatürk'ün böyle gösterilmesini istemiyor. dinci ise böyle gösterilmesini istiyor ve bu sayede halkın da atatürk'ü sevmeyeceğini umuyor.
istekleri farklı ama bu farklı isteğe kendilerini meyleden ahlaki fikirleri aynı. bilmem anlatabildim mi..
her film için bir kesimin sahiplenmesi gerektiğini düşünerek,"bak işte şimdi biz bu filmi sahiplenmedik onlar sahiplendi" şikayetini yapabilme yetisine sahip insan paranoyasının sonucu.
"üç maymun" filmini sahiplenseydi daha anlamlı olurdu ama muhafazakarlar, ya da sahi kim sahiplendi o filmi.Kime seslendi Nuri Bilge Ceylan o filmde,üstünüze alınmayın ama,