star gazetesi yazarıymış, şu anda cnn türk'te "telefon dinlemelerinden daha önemli olan, konuşmaların içeriğidir" gibi bir şey söylüyor. kovulunca editlerim. *
tabi taha akyol'un oğlu olduğu için kovulmak yerine babasından azar işitmesi gibi bir ihtimal de var. bu daha mantıklı geliyor.
1972 Ankara doğumlu...
lise öğrenimini TED Ankara Koleji, Nişantaşı Anadolu Lisesi ve Özel Tercüman Lisesi'nde tamamladı. 1996'da Boğaziçi Üniversitesi iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Uluslararası ilişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü'nden mezun oldu.
Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsünde Kürt Sorununun Kökeni konulu master tezi hazırladı. 2006 yılında bu tezi genişleterek Kürt Sorununu Yeniden Düşünmek: Yanlış Giden Neydi ? Bundan Sonra Nereye? adında bir kitap çıkardı.
Mustafa Akyol, halen Star ve Hürriyet Daily News gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.
Gazeteci- yazar Taha Akyol'un oğludur.
birkaç gün önce televizyonda izlerken şu adam aynen şu cümleyi kuran adam: suriye ye uluslararası toplumun müdahale etmekte geç kaldığını düşünüyorum.
şimdi öncelikle ben senin babanı da sevmezdim. ama bak emin ol baban senin kadar mandacı olmadı. bir şeye hizmet etti ama onun ne olduğunu çok net bilmiyordu. ama sen tam bir amerikan bebesi olarak yetişmissin bunu anladık. baba parasıyla iyi yerlerde okumalar, yine babanın parası ve nüfuzuyla gazetecilik oynamalar falan. bu ülkede senden kat kat kaliteli adamlar olmasına rağmen senin bir yerlere gelmen başka bir şekilde açıklanamaz.
mümtazer türköne cinsi bir adamdır. biri türkler için bozkurt düşmandı o yüzden sembol olmamıştır diyerek mantıklı konuştuğunu zanneder, diğerı islam öncesi türk tarihini yok saymayı bir marifet sayar. gerçekten merak ediyorum, islam öncesi tarihimizi es geçmek bize ne kazandıracak? gerçi siyasi konjonktür arap köpekliiğini ve kürdofilliği gerektiriyor. bir şekilde ekmek yemek lazım sonuçta. ulan islami rejim altında olan iran bile islam öncesi tarihine sahip çıkıyor, araplar bile kimi konularda övünçle bahsediyor.
islam öncesi Türk medeniyetini bilmeden,araştırmadan,en ufak bilgi sahibi olmadan yorum yapıp Türklerin islamla adam olduğunu söylemeye getiriyor bu adam.
Yazının baştan başa safsata olduğu bakmadan anlaşılıyor.
Bir Kere eski Türk tarihini araştırmayan bilmeyen bir insanın Eski Türkler göçebeydi medeniyetleri yoktu hatta ve hatta şehirli değillerdi demesi ne kadar abez ise islam Türkleri şehirli yaptı demek o kadar abezdir.
Hazar Türkleri Yahudidir ve Ticaretle Çok zengin olmuşlardır,300 yıl ayakta kalabildikleri gibi islam ordularını rusları durdurabilmişlerdir.Bunlar şehirlidirler.
Bulgarlar önceleri hristiyandılar ve yine şehirlerde yaşıyorlardı.
Uygurlar 840tan sonra biraz batıya çekilip orada var olan şehirlere yerleştiler ve tarih,dini eserler verdiler.
Bugün Turfandan çıkan onlarca göktürk ve uygur alfabeli metinleri nereye koyuyor bu adam acaba.
Medeniyetten kastın ne olduğu belli değildir en başta.
Medeniyet,Kanunu,Şehri,Dili,Alfabesi olan demek ise Eski Türklerin kendilerine ait dili,kanunu,dini,alfabesi vardı.
Medeniyet şehirli demek ise.Türklerin Şehirde onca yıllar yaşadıklarını söyledik.
Osmanlıdaki Türkmenlerde Konar göçerdir.O zaman osmanlı göçebe bir devlet midir? sorusu tekrar ve tekrar sorulur.
At üzerinde hayat süren insanlar göçebe ise Birçok devleti göçebe olarak değerlendirmek gerekir.
Bir diğer örnek ise islam öncesi Türklerde önemli insanların olmayışıdır.
Maalesef bu tip iddiaları kaynak yetersizliğinden çürütemiyoruz.Çünkü Binlerce yıl öncesinden bahsediyoruz ve günümüze pek bir şey kalmamış.
Ama birçok uygur metnini,onlarca göktürk yazıtını
Ya da Altın elbiseli adamı bilmeyen biri olduğunu görebiliyoruz.
Kadının toplumdaki yeri ise ayrı bir şeydir.
Sabarlarda,iskitlerde kadın hükümdarlar varken kutadgu biligde kadının aşağı görülmesi islamın Türklere zararlarındandır.
Ya da Türklerde köleliğin olmaması,islamdan sonra köleliğin baş göstermesi bir diğer zararıdır.
Eski Türklerin Öz dili her şeyiyle öz olması,fakat islamdan sonra arap ve acemcenin zararlı etkisinde kalması islamın bir diğer zararıdır.
Osmanlının kendine bir kere bile Türk dememesi ayrı bir meseledir.
Kuteybe bin müslümin Türklerle yıllarca savaşması,Arapların hazar Türkleriyle savaşması arap özentiliğini yıkar derecededir.
Sonuçta ne mi olmuştur.
islamı kabul ettikten sonra bugün bile islamla alakası olmayan özellikler taşıyan bir din haline gelmiştir bu.Yani Keramet islamiyette değil Türklüktedir.
Öz Türklük hala geri plana itilmeye çalışılmaktadır.
Fakat hiçbir şey bilmeden yapılmaktadır.
işte Arapçılığın Türk milleti üzerinde bıraktığı etkileri...
----
mustafa akyol isimli genç bir yazar gençliğe hitabe, atatürk ün kendi siyasi şartlarını yansıtan ama bugüne yol gösteremeyecek tarihsel bir metin olarak kabul edilmeli, okullardan ve ders kitaplarından kaldırılmalıdır demişti.
----
mustafa akyol bunları söylemiş; fakat küfürden başka yanıt alamamış.
olsun ben ona buradan cevap veririm, kemalist gençliği -naçizane- temsilen!
sayın mustafa akyol;
yazılarınızın çoğunu okudum ve inanın objektif olmaya özen gösterdim. hatta ve hatta vahdettin ile ilgili yazınızı çok beğendiğimi dile getirmek isterim.
fakat bu kesinlikle bir istisnadır!
yazılarınızın çoğuna itimat etmeyeceğim!
siz ki islam' dan önceki türkleri kayda değer bulmayan, türk' ün tarihi islam' la başlar diyen insansınız!
ne hakla ve ne hadle gençliğe hitabe' nin bugüne yol gösteremeyeceğini düşünürsünüz?
bugünümüze yol gösterecek kayda değer ne vardır ki siz gençliğe hitabe' ye saldırırsınız?
bugünümüze yol gösterecek insanlara ya suikast düzenlendi,
ya hapse tıkıldı!
bugünümüze ışık olacak her şeyin üstü kapatıldı!
haksız mıyım mustafa bey?
haklıyım efendim.
star gazetesinde kaleme aldığı yazı ile atatürk'e çatayım derken saçmalamış yazardır. öyle bir önyargıyla ve basit heveslerle kaleme alınmış ki, neresinden tutarsan tut elinde kalıyor.
gençliğe hitabenin verdiği mesaj aslında çok karmaşık değildir. yapılan hatalar ve ihanetler neticesinde dağılma noktasına gelmiş, düşman tarafından işgale uğramış ve savaşlarla büyük bedeller ödenerek yeniden kurulmuş bir ülkenin gençliğine öğüttür. kısaca, "bak genç kardeşim, bu millet vaktiyle zor günler geçirdi ve küllerinden yeniden doğdu. gelecekte birgün, şartlar yeniden kötüleşirse, memleket ihanet ve düşman tehditleriyle burun buruna kalırsa, milletin canına ot tıkanması için gereken şartlar oluşursa şunları yapmalısın. bunları yaparken de, sana gerekli olacak tek destek, senin manevi kültüründe ve benliğinde gizlidir."
biz gençliğe hitabe içerisinde bahsedilmiş her cümleyi ve ayrıntıyı tarih içinde okumadık mı? peki bunların gelecekte de bu milletin başına gelmeyeceğinin garantisi var mıdır? hayır! işte gençliğe hitabe, o karanlık günlere düşmemek ve düşüldüğünde de çıkabilmek için gelecek nesillere yapılmış bir öğüttür aslında.
şimdi bir şahıs çıkacak ve bu hitabeyi, faşizmle, darbecilikle, diktatörlükle özdeşleştirecek. söylememiz gereken yegane cümle, "git bir kere daha oku ve anlamaya çalış" olmalıdır.
milliyet gazetesinde yer alan bir okur yorumu aslında bazı şeyleri çok güzel özetlemiştir.
--spoiler--
hepsini geçtim, sadece şunu eleştireceğim: bir ülkede bireylerin "bağımsızlık" birinci hedefi, amacı değilse; kendi kutsalını belirlemeyi nasıl başarabilirsin? bu nasıl bir zihniyettir. atatürk'ü, değerlerini, bağımsızlık fikrini, bu bağımsızlığa karşı çıkanlarla savaşma kudretini çıkartınca yerine ne koyacaksınız? yeni nesli nasıl, ne ile motive edeceksiniz?
--spoiler--
düşünce özgürlüğü kapsamında ne kadar saçmalayabileceğini ispatlamış yazarımsı. şimdi başlıyoruz. işin özünde ne diyor bu adam diyorsanız kısaca "gençliğe hitabe kaldırılsın." niye çünkü faşistçe kaleme alınmış, niye çünkü türklüğü övüyor, niye gençliği darbeye kışkırtıyor vs. vs. ama en önemli niyesi, pek tabi gençliğe hitabenin m. kemal tarafından kaleme alınmış olması. yoksa derdi bunların hiçbiri değil. şu son haftalarda inanılmaz stratejik biçimde yürütülmekte olan bir "mustafa kemal'in miraslarını ortadan kaldırma, kaldıramıyorsak itibarını düşürme, onu da yapamıyorsak unutturma" operasyonu var. pek tabi bu noktada aklımıza hemen istiklal marşı geliyor. açıp bakıyoruz istiklal marşına mesela. yazarı kim mehmet akif. gayet dindar, saltanat yanlısı, osmanlıcı vs. bu zihniyetin sabaha kadar destekleyeceği bir adam aslında. e ama bakıyoruz yazdığına ulan bildiğin türklüğü övüyor, vatanını savun diyor, ne bilim bağımsızlıktan bahsediyor falan. e övecek tabi g.t kafalı buna itiraz etmiyoruz hele bi oku. gençliğe hitabeye karşı çıkan bu mantığın bu noktada ne demesi lazım "istiklal marşı kaldırılmalı çünkü rererö bıkbıkbık faşistçe falan filan". ama demiyorlar. çünkü diyemezler. çünkü amaç o değil. tüm dert ve tasanın ne olduğu çok açık. bugüne kadar sesini çıkaramayanlar kudurdu en doğru ifadeyle. şimdi sağlı sollu girişiyorlar. bakalım daha neler görcez.
twitter'da kemalist düşünceyi benimseyenelerin kendisine gösterdiği tepkileri rt yaparak çağdaşlık düzeyleri ettikleri hakeretlerden belli diyerek aklınca orta okul çocuğu zekasıyla eleştiren, kaleminin ucunun kimlere bağlı olduğu açıkca belli olan, türk halkının milli değerlerini ağzına bile almaması gereken kişi.
edit: beyfendiye hemen hemen buna benzer şekilde yolladığım tweeti rt etmemesi kendisinin zeka düzeyinin göstergesidir, yazdığı yazıyı haklı çıkarmak için bu kadar kahpe yollara başvurması düşündürücü.
milli güvenlik gereği olan politik ve stratejik bilgilerin verildiği milli güvenlik dersini "12 eylül dayatması" sayan, milli bayramların statlarda coşkuyla kutlanmasını "dikta" olarak değerlendiren kansız.gençliğe hitabenin; evet, türk gençlerinin ülkesini çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırmasına dair en büyük yol gösterici olan gençliğe hitabenin kaldırılmasını istemiş.vay arkadaş, görüyor musun başımıza geleni?
yazarından siyasetçisine herkes ülkeyi yıkmaya, türk milletine milli değerlerini unutturmaya çalışıyor; ben söyleyecek birşey bulamıyorum artık.
galip tarafta olmanın verdiği güven ve gazla düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan yazar.
kanaltürk'te yorumcu olduğı programda, ataya ve inkılap kanunlarına sürekli giydiren, bunların tekrar tartışılması gerektiğine inanan eleman ancak bu tartışmanın ülke açlık ve sefalaet içindeyken; fransızı, italyanı, yunanı, ermenisi, hatta rusu kutsal mabetlerimizi, evlerimizi, gururumuzu, inançlarımızı, kültürümüzü ve bağımsızlığımızı istila ederken Yüce Türk Millleti tarafından yapıldığını göz ardı etmektedir.
sayın akyol'un bilmesi gereken şudur ki; kendisi osmanlı devletini sonlandıran zihniyete sahiptir ancak cumhuriyetin o kör bağnazlığa geçmesinin önünde benim gibi milyonlarca türk genci vardır. çabalarını başka yüzyıla ertelemesi nasihatıyla.
star gazetesinde, "sahip" in düşüncesiyle yazan kişi. hitabeyi kaldırın yazısıyla kendisinin de belirttiği gibi dahili ve harici bedhahların başını çekmektedir.