özgürlüğü sadece türban özgürlüğü zanneden dürrüklerin, üak başkanı olduğu ve türbanın üniversiteye girişine karşı olduğu için salladıkları rektör.
bu dürrükler, üak'ın bildirisine imza koyan diğer rektörleri tanımazlar -gerçi mustafa akaydın'ı da tanımazlar, üak başkanı olarak açıklama yapıyor ya, oradan tanıyıp "yasakçı rektör derler- diğer rektörlere gidip "yasakçı rektör" diyemezler çünkü, popüler kültürün ötesinde kültür arayışları yoktur. anahaber bültenlerinde "üak başkanı" sıfatıyla yaptığı açıklamaları bilirler ancak.
mustafa akaydın'ı burada "yasakçı rektör" diye niteleyenlerin hiçbiri, üak bildirisine imza koyan 90 üniversitenin rektörüne gidip "yasakçı rektör" dememişlerdir, çünkü popüler kültürün ürünüdürler.
diğer taraftan, ülkede "kırmızı bölgeler" oluşturulurken, alkollü içki satılan yerlerin ruhsatı yenilenmezken -bakın daha çok ruhsat verilsin demiyorum, mevcut olanların iptali veya süresinin bitiminde yenilenmemesi- dernek lokalleri ile ilgili kanun çıkarken, kanal 7, stv gibi kanallar filmlerde bırakınız ses sansürünü sadece kadın boynu koklandığı, içki içildiği veya içki şişesi gösterildiği için sahne makaslarken özgürlük zedelenmiyor değil mi?
şimdi bu dürrüklere sormak isterim, özgürlük, demokrasi der bunlar, ulan sen milletvekilini seçiyor musun? bu hemen atlar "tabi olm seçiyorum" çok afedersiniz b.ok seçiyorsun! genel başkanlar çıkarıyor senin şehrinin adaylarını, sana da diyor ki, "seç koçum bunları" sen de "onaylıyorum ağam" bu mu özgürlük? kendi adayını ön seçimle seçebiliyor musun? seçemiyorsun... sen önce git siyasi partiler kanununun antidemokratikliği ile özgürlük kısıtlamasıyla ilgili konuş önce.
türban özgürlüğünü, özgürlük kılıfı altına sokup, "cumhuriyetin temel nitelikleri önemsizdir canım" diyenler için kakadır bu adam.
ha tabi size göre, parlamenter demokrasi olan ülkemizde cumhurbaşkanını halkın seçmesi de bir özgürlüktür, demokrasi için kazançtır. gidin o zaman devlet sistemlerini iyice bir okuyun, risale-i nur sahifelerinde öğrenemezsiniz bunları. öyle popülizm yapıp "özgürlük" kelimesini kullanmak çok basit çünkü.
ben de kampüste alkol almak istiyorum arkadaş, kimseyi rahatsız etmem, şerefsizim etmem, edersem de asın beni o derece. özgürlük istemiyor muyuz? nerede destekçilerim?
kendisi rektörlük döneminde dağdan inme teröristlerin topluma kazandırılması çerçevesinde burslarla okumalarına sebep olmuş muhterem rektör. makamına bu öğrencilerin kurduğu grupların başkanlarını bizzat çaya çağıran. olaya karışanlarını koruyup kollayan. kemer ve dönerciler çarşısında bombalama olaylarının bu öğrenci grupları zamanında olduğunu hiçe sayan at gözlülerce (bkz: laik demokrat cumhuriyetçi) diye nitelenen. kişisel olarak iki cihanda elimin yakasında olacağı belediye başkanımsı.
antalyalının beklentilerini yavaştan boşa çıkarmaya başlayan antalya büyükşehir belediye başkanı.
üstteki birçok entryden de belli olduğu üzere, akaydın hoca'yı destekledim ancak kendisine destek vermemiz, kimilerinin zannettiği gibi ve kendi yollarında yaptığı gibi koşulsuz ve katıksız değil!
evet antalya büyükşehir belediyesi'nin bağlı şirketleri ile beraber 1.2 milyar lira borcu olduğu doğrudur ancak, sen değil miydin hocam gelmeden önce "antalya'nın 1 milyar lira borcu var" diyen? sen değil miydin "antalya'nın geliri kendisine yeter, ankara'dan para gelmesine gerek yok!" diyen?
yani bu borcu bile bile o makama aday oldun! bu borcu taşıyabileceğin iddiası ile o makama aday oldun! geldin, 2010 dünya basketbol şampiyonası'nda antalya'nın olup olamayacağı belli değil çünkü salon inşaatına başlanmadı. mevcut yer danıştay tarafından iptal edildi ve sen yer bulup, bu salonun yapılmasını sağlamak yerine "paramız yok, ankara para göndersin" muhabbeti yapıyorsun, sen değil miydin "antalya kendisine yeter!" diyen? 2010 dünya basketbol şampiyonası'nı milyarlar izleyecek, antalya için müthiş bir reklam ve antalya bu olanağını kayseri'ye kaptırmak üzere! sen ise müthiş bir soğukkanlılık ile karşılıyorsun bu olayı!
antalya için menderes türel'in yaptığı ender faydalı işlerdendir kent müzesi yapımı. sen bu projeyi askıya alıyorsun... kaldı ki, o projeyi yürüten kurul akp'nin baskılarına rağmen onların istediklerini yapmayan, boyun eğmeyen bir kurul. sen ise "para yok" bahanesi ile projeyi askıya alıyorsun.
tramvay hattı her ne kadar yanlış yatırım olsa da, her ne kadar büyük fiyasko olsa da o hattı oradan kaldırmanız bugün mümkün değil ancak 2 aydır tramvay çalışmıyor neden? tedaş'a türel zamanında ödenmesi gereken para ödenmediği için e ödesene hocam, çalışsın şu zımbırtı?
antalya altın protakal film festivali de tehlikede görünen.
hemen her muhabbette "ben büyük borçla aldım belediyeyi" diyerek enkaz edebiyatı yapıyorsun... o makama aday olurken bilmiyor muydun? "antkart'ı yırtacağım" dedin yırtamadın, ki yırtılması hata olur. daha halkçı bir hale büründürülmesi gerekir. "antalya ankara'dan zengin" dedin, her muhabbette "para yok, ankara para göndersin yapalım" diyorsun. sen o makama o borcu bilerek geldin, o makama oturunca o borcu görmedin! zaten 1 milyarlık bir borç yükü tahmin ediliyordu.
hocam, antalya'da desteğini yitirmeye başladın haberin olsun. borç edebiyatı yapmayı, enkaz edebiyatı yapmayı bırak da önümüze bakalım. projeleri askıya almakla, olmaz bu işler.
ayrıca, akp'nin kadrolaşmasına gösterdiğimiz tepkiyi sana da gösteriyoruz, bir zahmet akp kadrolaşması zihniyetinde kadrolaşmaya gitmeyiniz! yok bu danışmanımın oğlu, yok bu şoförüm bilmem ne...
velhasıl, sana oy vermeyenler değil, sana oy verenler ensende mustafa hoca. her şeyi bilerek aday oldun, itiraz etme lüksün, yakınma lüksün yok! her şey ideoloji değil. bu kafayla gidersen emin ol %20 bile alamazsın antalya'dan bir sonraki seçimde...
seçim kampanyası süresince 3 dev proje sözü vermiştir;
mega proje 1: sağlık kenti antalya
antalya hastaneleriyle dünyanın gözbebeği olacak.
antalya'nın kış ayları kıymeti bilinmeyen bir hazinedir. uzun nekahat dönemi isteyen veya kansergibi uzun süreli tedaviye ihtiyaç duyan hastalıklar için antalyanın ılık kışları bulunmaz nimettir. antalya'yı sağlık kenti yapacağım. onlarca yeni ihtisas hastanesi açılmasını sağlayacağım...
kuzey afrika, rusya, ortadoğu ve avrupa'dan her yıl milyonlarca turist şifa bulmak için gelecek. açılacak hastanelerin yerlerini bile belirledik. sağlık turizmi ile antalya 12 ay kazanan bir kent haline gelecek.
mega proje 2:
üniversite kenti antalya
antalya üniversiteler kenti olacak.
bizim yazlarımız zaten dolu. üniversite gençliğinin enerjisi ile kışlarımız da dopdolu geçecek antalya tıpkı eskişehir gibi türkiye'nin örnek üniversite kenti olacak.
akdeniz üniversitesi 'ni türkiye'nin en iyi üniversitelerinden biri haline getirmek için 30 yılımı verdim. şimdi çıtayı yükseltip antalyamı türkiye'nin üniversite kenti yapmaya çalışacağım.sağlık kenti antalya'nın ihtiyaç duyacağı binlerce doktor,hemşire, teknisyen, bankacı antalya'mızda yetişecek.çocuklarımızın geleceği aydınlanacak. öğrenci sayısı ilk dönemde üçe katlanacak. anaların,babaların, gençlerin yüzü gülecek.
mega proje 3:
emekli kenti antalya
antalya'da dünya çapında emekli kentleri kuracağım.
antalya "emekli turizmi" nin nimetlerini bilmiyor. dünyada buna yoğunlaşmış kentler var. emekli turistdemek, yazlık turistlerden daha varlıklı ve daha uzun süre ikamet eden turist demek.
antalya'nın ılık kışları, elverişli coğrafyası avrupalı, rus, ortadoğulu emeklileri kentimize çekecek. bu tip entegre programlar için akademik onay şart. ben bu işin türkiye 'deki kürsüsünü açtım. antalya'mızı emekliler cenneti haline getireceğim. emekli kentleri kuracağım.emeklilerle istihdam ve kaliteli iş gücü ihtiyacı artacak.
diyerek antalya büyükşehir belediye başkanı olmuştur.
üniversite rektörlüü döneminde öğrencileri kışkırtan söylemleri ile; "ülkede aleyhte bir derin devlet var ise o bu heriftir" dedirten insandır. kendisi okulda konuşma yapamazdı yuhlama ve ıslıklar yüzünden.
antalya halkının bu adamı seçmesi ise akıl karı değildir.
son zamanlarda antalya trafiğinde kendisini sıkça andığım zattır. ne bitmez çalışmalarınız varmış a.k. bu gün bide gelirken dikkatimi çekti, fener mahallseinde eski lara yolu yani barınaklarda tüm ağaçlar ışıklandırılmış. çok mu gerekli ,hani bir sürü borcunuz vardı. haydi tamam gerekliydi , niye sadece bu süslemeler larada, fenerde ışıklarda var , benim mahallemde niye yok. bi dahaki seçimde muhtar bile olamaz. zaten partilerindeki h harfinin anlamını değiştirmeleri lazım. cumhuriyet halivaktiyerindeler partisi. bunun haklılığını antalya da fazlasıyla görebiliriz.
bu adamın sevilmemesinin tek nedeni kesinlikle iptal ettiği,100.yıl stadyum projesidir.kendimden biliyorum.
antalya,yıllardır derme çatma adı verilen,antalya atatürk stadyumu'nda,sıkış tepiş bir biçimde oynadı.zıplayınca sallantıya geçen,portatif tribünü,basık adopen tribünü ve bir tarafı bir tarafını tutmayan tribünleri ile,türkiye'de bulunan en kötü 3 stad listesine kafadan 1.sıradan girerdi.
antalya halkı,modern bir stadyumda maç izlemenin özlemini çok çekti.artık üzerine basıla basıla,kırmızı renkten çamur rengine dönmüş koltukları olan,sigara izmaritinden geçilmeyen,otoparkı ayrı bir dert olan,atatürk stadyumu'nda yıllarca,cefasıyla veya sefasıyla maç izledikten sonra,hep modern bir stadın hayalini kurdu.ki kayseri kadir has stadyumu'nun da yapılması,antalya'lı halkı iyice azdırdı.
şimdi,menderes türel,halkın bu sesini duydu belki de ve 100.yılda,tam stadyum için uygun bir yerde,önünde 3 gidiş 3 geliş lik geniş yolu,çevresinde hastaneleri (stadın batısı akdeniz üniversitesi hastanesi,doğusu eğitim ve araştırma hastanesi) bulunan güzel bir yere modern bir stadyum projesini başlattı.halkın özlemini çektiği o stadyum artık yapılacaktı.inşaatı bile başlamıştı stadın.
ama akaydın'ın bu yaptığı,halkın hevesini kursağında bırakmaktı.halkın özlemini çektiği kompleks tam başlasın.sen de ''borç var'' bahanesi ile projeyi durdur.
halk da böyle sevmez tabii..zira kendisi sayesinde;
antalyaspor stadyumsuz
antalyaspor taraftarsız
antalya'lı halk artık maç izlemeye gitmiyor
antalyaspor yakaladığı başarıyı kaybetmeye başladı
kısacası,''bir şehrin içine 2 sene de nasıl sıçılır?''ın tanımıdır kendisi.
menderes türeli övdüğüm yok.ama bu adamı chp'li olanlarda sevmiyor be.
antalya yı güzelleştirmeyi lüks semtlerdeki ve o semtlerdeki park ağaçlarını zevksiz bir şekilde kırmızı, mor, abartılı ışık kümeleri ile süslemek sanan, bira festivalleri gibi saçma sapan birsürü etkinliklerle antalyada kültür faaliyetleri yaptığını sanan işbilmez belediye başkanı.
chpye tövbe etmiştir antalya. farketmeden ak partinin ekmeğine yağ süren hoca beceriksizliği sayesinde ak partinin antalyadaki oylarını tavan yaptıracaktır. antalyayı rezil kepaze eden belediyecilikten bi bok anlamayan yahut anlasa da bunu niyeyse hiç çaktırmayan, insanları sömürmek uğruna son damlasına kadar çalışan (!) belediye başkanı. antalyalı bilir çalışan belediyeyiz yazıyor bi de sırıtık fotoğraflarının altında. a be akaydın sen antalyanın ortaya çıkardığı en büyük hatasın. yıllar önce yapılmış yollara tabelalar astırıp yolunuzu güle güle kullanın kağıtları yapıştırır, böyle bi insan işte. baktı anladı nasıl olsa gidicem sömürebildiğim kârdır mantığıyla yaşayan varlık.
oktoberfestte yaptığı hareketler ve festival sonrası yaptığı açıklamalarla hâlâ sarhoş olduğunu düşündüğüm belediye başkanı. yani bir insan festival yüzünden ölüyor ve başkan "banane" diyor. "içmesini bilmiyormuş" diyor. festival ise bira festivali. ayıp denen birşey var yahu. yani zararı herkes tarafından bilinen bir içeceğin festivali yapılıyor, sonucunda bir insan ölüyor ve "bir daha bu festivali yapmayacağız" demek yerine "evdede içmiş" deniliyor.
bir belediye başkanı sokak ortasında gençlerin, çocukların önünde görmemiş gibi bira içiyorsa bir daha ki seçimde sandığa gömülmesi gerekir. sonuçta bu festivale izin vererek katil olmuştur. ama şundan eminim ki; ankara belediye başkanı melih gökçek'i diline dolayan bu millet, mustafa akaydın faciasını görmezden gelecektir. ve şundan da eminim ki; bir daha ki seçimde chp'den antalya belediye başkan adayı olarak mustafa akaydın gösterilirse yine o seçilir.