hep içimde seviyorum ulan bu dini, insanlar düzgün olmalı, aslında bu sözler şiir gibi, insanlara düzgün, ahlaklı, sade, gerçekçi, çıkar düşünmeyen, düzgün insan olmayı öğütleyen diyerek baksam da; akp ve tayyip erdoğan tutumuyla aklıma dank eden tutumumdur.
(bkz: tayyip i uzmek allah i uzmektir) vesilesi ile; direk saldıranlar olsa da pek umurda da değildir. bu entry'de eksi oyu önemsemiyorum; izninizle sadece bir entry'de bile olsa kendim oluyorum.
19'dur hatta adnan hoca'dır; biraz zekanıza dokunanlar mevcuttur; ancak gerçekle karşılaştıkça tayyip'in müslümanlığından kaçar aklı selim bir insan.
rahat düzgün bir yaşamdan; sokakta başı açık kadınlara laf edilen muhitlerde ev kiralamaya çalışıp; babası alevi olup da çıkarını mevcut yönetimden alamayıp, fakir düşüp ve elimde beş parasız ay sonlarını tüm halk gibi yaşayan bir birey olarak kafama "al lan sana allah ahlakı" denilmesidir.
yahu, "ben allah'ı temsil ediyorum" edasıyla; "fakirleri çok zengin ettim" yalanıyla, sigaramın fiyatını 5 katına çıkaran; dolmuşumun fiyatını avrupanın en pahalı toplu ulaşım aracı haline getirenlere isyanımdır.
avrupa yakasına geçmem 4 doları (5.500) bulmuş, evimden işime gitmem 8 dolara yaklaşmış (9.200), kiralar en boktan yerlerde 400-500 dolar civarında oynarken ve insancıl yerlerde kiralar 1000 dolar minimum civarındayken; 700 dolar işsizlerine para dağıtan memleketlerle ben niye aynı durumdayım diye sorgulattırır.
düzgün bir yaşam yaşarken; bir anda açlık sınırının altına düştüm yönetimim sayesinde.
kendi çapımda zengin bir yaşam yaşarken; şimdi evlenecek durumda olmayan, ailemin yanında yaşamayak zorunda olan bir duruma düştüm mecburen.
peki niye ? ulan niye ? diye sorgulatarak yaşanılan durumdur.
sebebi belli aslında.
beyefendinin kardeşi sigara içmekten akciğer kanserinden ölmüş; acısını tüm ülkedeki sigara içenlerden çıkarıyor.
beyefendinin kankalarının yeteri kadar parası yok; acısını ben çekmeliyim kazandığım 3-5 kuruş paramla.
ben batmalıyım; ve o'na tapanlar para kazanmalı.
o döneme kadar kazananlar kafir, ateist, şerefsizin önde gideni!
al ulan geldim mecburen senin şirket ortaklarından birine, yine de böyle yaşıyorum.
babamın evinden ayrılsam, gavurun tabiri ile "homeless" bile düşebilirmişim meğer.
şirkette tüm asgari ücret çalışanları, ikinci işine girmiş.
eşleri de çalışıyor, çocukları da çalışıyor.
ne oldu ? özgür ve medeni olmuşuz.
türbanını bağlayıp içinde o beyaz bezini bağlayan "asil" adamlar direk parayı kopartanlar olmuş.
ben bekarım, evlenmek istediğim kıza evlenme bile teklif edecek durumum yok; başımı eğmeliyim.
lakin bu yönetim bunu önermiş.
apolitik yetiştirilmiş olarak, kabul etmeliyim.
itaat etmeliyim.
"vay kafir" diyenlerden de eksi oy alıp; daha da fakir ol ulan şerefsiz denilmeliyim.
peşin ve kesin not: başbakanı sevmem ama ona gavur da demem. herkesin inancı kendini bağlar. başbakan ben müslümanım dediği sürece benim için müslümandır.
ama,
bir kişi başbakana kızıp dinden çıkıyorsa yukarıdaki bkz. benzetmesi uygundur diye düşünüyorum.
