müslüman alimlerinin sayısı bilinmez ama skolastik avrupa kendi kendine çürürken bir devri müslüman alimler geliştirmiştir. endülüs diye bir gerçek vardır. hatta avrupa'daki gelişmeler endülüs'ten sonra zincirleme halinde süregelmiştir. müslüman alimlerin helenistik döneme ait latince'den arapça'ya çevrilen eserler ve bizzat alimlerin kendi eserlerinden yararlanarak skolastik düşünceyi yıkmışlardır. mesela osmanlı'ya bakarsak ilk dönemlerinde muntazam bilim çalışmaları yapılmıştır. değişik diyarlardan alimler pay-i tahta getirtilmiştir. kütüphaneler kurulmuştur. ali kuşçu, akşemseddin, katip çelebi, piri reis gibi bilim insanlarına sahip bir devlet olmuştur. genelleme yapılması yanlıştır kitleler hakkında. bazı müslümanlar insan taşlayıp kafa kesiyor diye her müslüman'dan bunu bekleyemeyiz.
farabi'yi bilirsiniz. müthiş bir filozoftur. farabi felsefeyle dini ayırmamış. ikisinin birbirlerini tamamlayan olgular olduğunu söylemiş. ve aklı kuran-ı kerim'den önce getirmiş. yani kitabı önce akıl süzgecinden geçirip, sonra inanın demiş.
gazali ise dogmatik şeyleri savunmuş, kuran-ı kerim'in akıl süzgecinden geçmesine gerek olmadığını söylemiştir. bunun kutsallığı bozacağına inanmıştır biraz. farabi'nin eserlerini eleştirmiş ve onun yolundan giden alimlerle atışmıştır.
gelelim bu iki alimin osmanlı'yla ilişkisine. dediğim gibi osmanlı fatih sultan mehmet devrinde neredeyse dünya'nın en iyi teknolojisine sahipti. fakat osmanlı'nın duraklamasına ve yıkılışına baktığımızda bilime değer hiçbir şey olmayan, cahil, şeyhül islam'ın esaretinde hasta bir adam görüyoruz. bunun değişik sebepleri vardır. mesela benim için oldukça anlaşılır bir örnek var onu sizlere ileteyim.
yavuz sultan selim'in mısır'ı fethetmesinden sonra islam için kutsal olan bir takım şeyleri istanbul'a getirdiği, bol bol altın bulduğundan falan bahsedilir. fakat istanbul'a mısır'dan sayısı 350'ye yakın profesör getirdiği pek bilinmez. bu profesörlerin hepsi gazalicidir. mısır'da adı hatırımda kalmamış bir üniversite vardır ve tüm profesörleri gazalicidir. bu üniversiteden profesörleri toplayıp istanbul'a getirmiş padişah. gelelim can alıcı noktaya. bu profesörleri osmanlı topraklarındaki medreselere dağıtmış. sonra osmanlı'nın islam'a bakış açısı ister istemez değişmiştir. bilime yaklaşımının da değişmesi kaçınılmazdır. zaten kanuni'den sonrası malum.
osmanlı örneği vermemin sebebi 600 küsür sene islam'ın temsilcisi olmuş imparatorluk olmasıdır.
sonuç olarak batı'nın rönesansı, reformu doğu ile batı arasında dengelerin değişmesine nedendir. atalarının alim olduğu bir toplum cahil de olabilir bunda şaşırılacak durum yoktur. gün gelir doğu dünyası batı'yı bilimde geçer. bu da olabilir. yani demek istediğim dünya boş bir ceviz tanesi gibi boşlukta yuvarlanana kadar bilimde doğu ve batı'nın rekabeti sessiz ve yavaştan da olsa sürecektir.
edit: okumadan eksileyen insanın bilime yaklaşımı nasıldır acaba?
şu anki sözde müslümanların tersine islam'ın bilimde sanatta altın çağını yaşadıkları dönemde olumlu olan yaklaşımdır. Avrupa rönesansının ortaya çıkmasına neden olan eski islam bilginleridir. Özellikle islam bilginlerinin tıp ile ilgili çalışmaları dikkat çekicidir. Fotoğrafın çekim yöntemini basit hali, evrimden ilk söz konusu islam alimlerinin ürünleridir. Kimse Müslümanlar bilimle ilgisi yok demesin. Şu anki sözde müslümanların bilimden uzak olmalarının nedeni Kuran'ı iyi anlayamamaları ya da her yanıtı dinde aramalarıdır. Oysaki Allah araştırmayı öğütler.
inanın köyde evde köyün gençlerine dünyanın yuvarlak olduğunu inandıramadım. dünya boşlukta duruyor diyorum. dünya sağlam diyorlar birbirlerine bakıp. sanki boşlukta durunca sağlam olmuyormuş gibi algılıyorlar.
çalışmıyoruz öncelikle. Araplar petrolün üzerine yatıp kazanıyor. Bizler onlara göre daha etkin olmamıza karşın dünya genelinde alt seviyedeyiz..
Keşke kâfirlerin 10'da 1'i olsak diye iç geçirtir.
kafirlerinkinden çok iyi diyen arkadaş ya hiç eczaneye, hastahaneye girmedi ya da troll olarak yaklaşıyor olaya. 10 liralık göz damlası bile amerika/texas'tan geliyor güzel kardeşim..
bilimin gelişmemesi "allah izin verirse, allahın takdiri" yaklaşımıdır. Şu an nefes alıyorsan allah izin veriyordur çalış sen hıyar demogoji yapma..
Subhaneke okuyarak tedavi yöntemi geliştirmeleridir. Laboratuara girsene ancuk. Edison binlerce kez laboratuar yaktı ama felsefesi şuydu "o yananlar benim yanlışlarımdı."
Dusmancadir. Zira ortadogu halklari daha asagilik ve fakir olduklari icin, dusuk iqlu ve cahillerdir. Arap, iranli, ermeni, kurt, laz, gurcu, turkiyeli turk gibi bilimum igrenc asagilik etnik grubun kaderi budur. insallah pislik icinde bogulur muslumanlar.
bilimle tek alakaları kur'an da vardı demektir müslümanların. e be adam bu kadar yıldır kur'an ı okuyosun hiç mi anlamadın da fark etmedin derler adama.
birçoğunun yaklaşımı korkakçadır. attıkları her adımın günah olabileceğini düşünürler. evrim olayına* mantıklı demek bile günahtır bazıları için. serbest düşünmek de günahtır, kutsal kitapta yazanların hepsinin doğru olamayabileceğini düşünmek de günahtır. free your mind be kuzum.
+ hocam kosinus teoremini anlatir misiniz?
- kuran da yaziyor evladim. hem gunah, ne yapacaksin sen kosinusmus teoremmis, deyyuz!
+ amin.
- adinda bile meymenet yok, vajinismus gibi ne o oyle!
+ vajinismus nedir hocam?
- eeoo sey.. bir muz cesiti yavrum.
seklindeki diyalogsal ornekte de goruldugu uzere, kuran da yaziyor seklindedir. genelde gunah olarak nitelendirilir.
bilim bilim diye götünü yirtma meraklisi olupta, bilim adina zerre adim atmayi basaramamis, bilim kelimesini sozlukten öte bi platformda dahi kullanmayan pisirik, populer olma ugruna bilim kelimesini dahi pic eden zevzek insan söylemidir.
bugun kullandigi bircok cihazin, teknigin ve arastirmanin temellerini atan biruni, farabi, battani, ömer hayyam, piri reis, ibn i batuta, ibn i sina, aksemseddin gibi yuzlerce bilim insanindan da habersizdir. ona göre kelime i sehadet getiren herkes sokaktaki haci osman amca dir. bana göre onuda leylekler getirmistir.
bitti nokta.
tümdengelirsek,
zaten en başta din kavramı bilimle hiçbir zaman çok yakın durmamıştır.. toplumun kabul edebileceği bir raddede bilime katlanır gözükmüştür her devirde her din.. ancak en temeline indiğinizde dinlerin iddia ettiklerinin, bilimlerin iddia ettikleriyle örtüşmesi olanaksızdır.. sadece her iki olguyu da hazmetmiştir inananlar ve inanmayanlar..
müslümanlık da istatistiki ve matematiksel olarak şu anda dünyanın en az gelişmiş yerlerinde görülen bir din olduğundan (müslüman oldukları için gelişmemiş diyemeyeceğim, ancak veriler basit ve net, en gelişmiş müslüman ülkeler türkiye ve malezya), dinin genel olarak gösterdiği bu hoşgörü katsayısı, en az müslümanlıkta görülmektedir.. eğitimsizlik nedeniyle genelde ana düşünce ''allah yarattı len her şeyi sokarım bilmine..''dir.. yani genelde islamiyet şu anki sosyal yapısıyla bilime en fazla diş bileyen ve ona şüpheyle yaklaşan toplu inanış biçimidir..
buradan hareketle her dinibütün müslüman bilime şüpheyle bakar biraz..
tümevarırsak,
daha demin ünlü ingiliz biyolog charles darwin'e 'dallama' diyen ve seyahat ve eserlerini ''ehe ordan oraya tatil yapıp durmuş maymun kafalı şey bişiler de yazmış arada amına koyyim.. haheh bok gibi de kokarmış..'' şeklinde eleştiren bir adam gördüm..
genelleme yaparken biraz daha düşünmemiz gerektiğini bize bir kez daha ispatlayan genellemedir.
islamı bağnazlıkla birleştirenler genelde arap kültüründen kurtulamayanlardır. zaten bu islam değil arap kültürüdür. islam ise akıl yolunu seçmenizi söyler.* ayrıca müslüman alimlerin yok sayan saygıdeğer müslüman olmayanlara sevgilerimi iletirim.
tedirgin bir yaklasımdır. acaba altından darwin cıkar mı, dinimizin soyledikleri yalanlanır mı ? diyerekten, her şeye şüpheyle bakarlar. bu şüphecilik bile müslümanlarin ne kadar ileri goruslu insanlar olduklarını gösterir.
