köşk'ün genç ve güzel kızının, bilindik musiki hocasıyla olan aşkının farkedilmesiyle kurduğu kaçış cümlesidir. aslında ben ona öyle derin derin bakmadım, o da benim elimi tutmadı, hatta öpmedi bile sadece musiki meşkediyorduk denilerek bu elim ve imkansız aşk saklanmaya çalışılır. lakin aşk saklanılmaz bir hadise olduğundan evin aşçısı, bahçıvan, dadı herkes olayı bilir, en son babalar duyar klişesi değişmediğinden baba gördüğünde dudaklardan bu cümle dökülür.
artık eski romanlarda rastlanan bir cümleden ziyadeye variyet gösteremese de; musiki meşketmenin ve musikinin o tatlı lütuflarından nemalanmanın güzelliğini safça dile getirişi anlatan bu cümle, yine musikinin değerini bilenler tarafından arada bir dilin ucuna birikip damlamaktadır. bu tadı, günümüzün elektronikleşen dünyasından kendisini dışlayıp en azından mekaniği buyur eden plak tutkunları kadar artık flac uzantılı ses dosyalarının yaşattığı o duruluk ile de sıkça hissedenler vardır.
ama, canım efendim, tabii ki bir tat vardır ki mukabili mümkün değil; bir gül ağacından yapılmış piyanonun başına geçip, o güzel hanımefendinin sizin sandalyenize yaslanmasında pır pır eden yüreğinizle sararmış nota defterinin sayfalarına bakarak yaşamak, ah işte o..benzersiz, nadide bir ân idir.
-mualla kızım bu ne vaziyet?
-sandığınız gibi değil! biz sadece musiki meşkediyorduk babacığım.
-kızım musiki böyle mi meşkedilir? elleri senin dizlerindeydi..
-işte ya babacığım. sizin de dediğiniz gibi bana usül öğretiyordu. düm tek tek düm tek.. 6/8 lik yürük semai.
-ha
-----------------------------------------------
-bu sefer de ucuz atlattık telat..bana birkaç usül daha öğret ki şüphelenmesin.
-telat kim ulan?!!
- mualla! musiki hocan tanburi hasan efendi ile namumunasit bir vaziyette göksu'da ne yapiyordun kuzum?
- sadece musiki meskediyorduk naima kalfa.
- mesk mesk değil sanki ask-i muhabbet ediyordun. bir daha böyle vaziyetler olmasin sakın. yoksa pasa baban sana fevkalade hiddetlenir.
- kim takar babayi.
- o ne biçim lakirdi.
- valla ben söylemedim, sadece sineyi yaremden gelen bir ses terennum ettirdi.
evin küçük hanımıyla onun musiki hocasının, kendilerine namüsait bir halde rastlayan evin babasına karşı gayri ihtiyari olarak sarfettikleri savunma cümlesi.