sembolizmin ve empresyonizmin en baba temsilcilerine ait eserlerin sergilendiği müzedir. avrupa birliği ülkelerinin 26 yaş altı öğrencilerine, dolayısıyla erasmus öğrencilerine de ücretsizdir. aralık 2013 aralık itibariyle de ücreti 9 eurodur.
dün louvre müzesini, bugün de orsay'ı gezmiş biri olarak sıcağı sıcağına hemen bildiklerimi aktarmak amacındayım. paris'e gidip de sanat turizminin bir parçası olacaksanız karşınızda bulunan en büyük iki seçenek bu müzeler olacaktır. louvre müzesi içerik olarak dünyanın en değerli müzesidir demek hiç de yanlış olmaz, ama içindeyken insanı huzursuz eder. nereyi gezdiğinizi bilseniz bile daha göremeyeceğiniz binlerce eser olduğunu bilmek dikkatini çok dağıtıyor insanın. haliyle hem bedenen hem ruhen çok çabuk yoruluyorsunuz. bir efsaneye göre, müzedeki her esere 1 dakika ayırsanız, 364 gün sürüyormuş müzeyi gezmek. haliyle acaba hangisi en değerli diye kafada elemeye başlıyor ve karar veremiyorsunuz.
orsay'da ise durum çok iç açıcı, zaten empresyonizm ve sembolizm eserlerinin bulunduğu bir müzeden de bu beklenirdi. haritası, planlaması, eserlerin gruplara ayrılması ve hatta ışıklandırması konusunda louvre'un çok üstünde bir müze denebilir. 3.5 saatte her eseri görerek turumu tamamlayabildim.
sonuç olarak, içerik açısından louvre tanrıysa, orsay isa'dır.
iki müzeyi de gezdikten sonra düşündüğüm şey ise şu olmuştur: müzeyi müze yapan sadece sergilenen eserler midir?
orsay müzesi, paris'te seine nehri'nin sol yakasındaki eski tren garı gare d'orsay'ın içindedir. 1848 - 1914 yılları arasına ait sanat eserlerine ev sahipliği yapan müzede o döneme ait resimler, heykeller, eşyalar ve fotoğrafların yanısıra, monet ve renoir'ın başyapıtlarını içeren koleksiyonlar bulunmaktadır. bu eserlerin bir çoğu orsay'ın 1986 yılında açılmasından önce galerie nationale du jeu de paume'de tutulmuştur.
