radiohead: pek sıkı takipçisi olduğum söylenemez, ancak çok iyi bir tabakası var. sürekli takip eden insanlar oldukça fazla. çizgilerini her zaman korudular, bu en büyük artıları belki.
muse: şahsen en sevdiğim gruptur kendileri. amerika'ya açılma politikalarının ardından, müziği maalesef eski tadı vermemektedir. ayrıca amerika'da hala o kadar popüler değiller. evet son 2 albümleri fena değil aslında. ama ondan önceki albümlerinin yanında çok kötü kalıyor. * umarım en kısa zamanda eski çizgilerine dönüp. yeni hysteria, sing for absolution, newborn, muscle museum vs. çıkarırlar.
coldplay: amerika'ya açılma politikası sayesinde, en çok tanınan grup olmuştur. rihanna ile düet yapmaları, paradise gibi güzel şarkılara imza atmaları, dünyaca üne kavuşturdu. violet hill, yellow, in my place gibi şarkıları tavsiye edilir.
placebo var tabi bunların yanında. son albümleri pek tutmadı maalesef ancak hala seveni fazla. yani kısaca demek istediğim şu, adamlar müziği yapıyor aga.
çok güzel üçlüdür efem. değerini anlamak için fix you, unintended ve no surprises arka arkaya dinlenmeli, sonra battaniyeye sarınıp sigara içilmelidir.
radiohead ve muse efsanedir, dinlerken farklı dünyalara götürebilir. stone durumundaysanız radiohead çok iyi gider. muse uzun ve sıkıcı yolculuklara ilaç gibidir. coldplayi sevemedim gitti.
birbirine yakın olduğu her yerde dile getirilen, hatta açık ara farkla favori grubum olan muse'un radiohead'in çakması olduğu eleştirilerini de beraberinde getiren üçlüdür. şahsen radiohead ve coldplay çok dinlemesem de bu kadar insan söylüyorsa benziyodur derim ancak muse'un yeri bende bambaşkadır.