türk halk müziğinin yaşıyan üstâdlarından biridir... musa eroğlu deyince birçoklarının aklına hemen "mihriban" türküsü gelir. aslında "mihriban" şiirini türküleştiren zâttır. ayrıca "halil ibrahim" türküsü de çok meşhurdur... hatta bir aralar bütün radyo ve televizyonlarda bu türkünün hikâyesi yayınlanırdı.. muhtemelen hiç unutulmayacak ozanlarımızdandır!.. Allah üstâddan razı olsun!..
Büyük usta, 'Dedem Korkut' (2007) albümüyle yeniden sevenleriyle buluştu. işte içindeki eserler:
1 Nem Kaldı
2 Çoban Yıldızı
3 Cuş Havası
4 Yare Söyleme
5 Zalim Poyraz
6 Evinize Varamadım
7 Yol Dayanırmı
8 Dedem Korkut
9 Bu Yarayı Ancak Çekenler Bilir
10 Bin Derdim Var
11 Ya Hızır
12 Ben Dedemden Himmet Aldım
13 Aman Ayşem
günümüzdeki birçok sanatçının ustası olan büyük halk ozanımızdır. evet, türküleri gözleri kapalı okur hatta bazen arif sağ gibi kafayı salladığı da olur ama bu onun türküyle ne kadar bütünleştiğini gösterir.
ardıç ağaçlarının gölgesinde yediği üç beş zeytin, bir dürüm deri peynirle karnını doyuran, göksu ırmağının çağıldayışına sesini karıştıran, taş örülü toprak evlerde başını ot yastığına koyunca aklına 'nazlı elif'inin hayalini düşüren, yeşile, maviye, buğday sarısına sığmayan ruhunu alıp büyük kentlere yolcu olan, türküleriyle dinmez bir sıla hasretini dillendiren, hayatını sevgi, emek üzerine örmüş bir halk ozanı. kimilerine göre bağlamanın ustası, kimilerine göre türkülerin dingin sesi, kimileri taşranın akşamları soğan kavrulan evlerinde ağırlar; ninni eder çocuğuna, kimileri sevdanın en delikanlı çağında sarılır sesine...
mut'un dedesi, elleri öpülesi, karşında bağdaş kurulup sesinden akan tınıyı gözlere çiğ tanesi edilesi...