(bkz: #5107356) çok ağır konuşmuş, ağzına sağlık diyorum. ben de ne zamandır başlığına uğramak istiyodum, işbu vesileyle bi kaç laf ediyim. şimdi az buçuk okumayı seven arkadaşların bildiği üzere bu murteci biraderimiz belli bi izan ve bilgi birikimine sahiptir, kendine has üslubu ve afili cümleleriyle entrylerini okutur. ancak şöyle de bişi var, ben okuduğum bi çok uzun entrysinden sonra şunu söylüyorum: "eeeee? sonuç ne?" ya da: "iyi hoş da senin önerin ne?"
bi de diğer yazarlara bi önerim var. üşenmeyin, murteci biraderimizin uzun entrylerine tek bi günde göz atın. bence kafanızda canlanacak profile şaşırır kalırsınız: insan hakları savunucusu bir islamcı, kozmopolitan bir antiemperyalist, böyle karmakarışık bir şey. sağlıklı bir profil değil sanki. en azından gerçekçi görünmüyor bana. bi ara entryolojisine dalıp daha da somutlaştırıcam bu tespitimi.
(eyvah eyvah, şimdi ayar da verir bu.) yine de okumadan geçmediğim bi yazardır kendisi. insana ekstra bi şey katan nadide yazarlarımızdandır, severim-sayarım. *
#5160514 nolu entrydeki gibi ortaya düşünmeden atılmış bir laf edip, sonrasında çark edince de bunun arkasında duramayarak, getirip o bilindik "amca bu bana bölücü" demek istedi ajitasyonun arkasına sığınarak, mazlum edebiyatı yapmak yerine daha akl-i selim düşünüp, düşüncesizce konuşma potansiyeline sahipse, bir çok kez düşünüp yalnızca bir kez konuşmalı.
önce öznel çelişkilerini eleştirmeli sonra dünyayı analiz etmeli.
yoksa dtp nin ağzıyla fikir beyan edip ben dtp ile hem fikir değilim, vakit gazetesi ağzıyla türkan saylan yorumu yaparak ben vakitten hazetmem, said nursi ağzıyla islam analizi yaparak fethullahçı değilim gibi oksimoronları tespih boncuğu gibi dizerse kişi, elbette kendisine dair bu orijin noktası konusunda yersizce etiketlere katlanmak zorunda kalır.
ya olduğun gibi görünmeli, ya da göründüğün gibi olmalı. erdem bunu gerektirir.
resmen "fahişenin namusunu sorgulama bana memati, git kendisine sor yiyorsa" dedim yahu; ama ona göre insanların namuslarını kendilerine sormamız abesmiş, beynimizde karar verip öyle yaftalamalı imişiz. zira şu entryden başka bir anlam çıkarabilene nutella hediye ediyorum;
neyi kabul ettirmek istiyor anlamak güç; fahişe fahişedir. bir şekilde o yola girmiştir; sebebi kendisini ilgilendirir. ama sen kalkıp burda içinde fahişe-namus geçen bir başlık açtıktan sonra gelip de "namus hakkında sen kadar veremezsin" diyen birine fahişeleri kastederek "onlar da illa kendilerine bahane bulurlar" diyemezsin.
o zaman niyetin bellidir senin vatandaş. illa "fahişeler namussuz orospulardır" dedirtmeye çalışıyorsundur. ve şahsen bunu anlayamayacak kadar gerizekalı değilim şükür ki, o yüzden tuzak kurmadan önce öngörülü olmak lazım. elde patlayan tuzakların hesabını tuzağı patlatanlardan sormamak lazım.
bu arada en sevmediğim şey elin adamıyla sözlük aracılığıyla nickaltı tartışmasına girmektir ki belki bir ya da iki defa istemdışı bir şekilde gerçekleştirmişimdir. ama lafımı anlayana bir kere söyledim. o yüzden bu noktadan sonra susacağım.
basit bir provokasyon girişimine bu kadar uzun bir yazı yazmam bile bana kendimi sorgulattı mahmut..
edit: son eklentiler yapıldı, ama hiç bir şey çıkarılmadı.
şu fani dünyada kendisine yol göstermekten iftihar edeceğim kişidir. uzun laf aptala anlatılır dedikten sonra bürünmesini istediğim yazarlığın elbette ki pratik tarifini, miktarlarda kilo litre yok her şey kaşıkla bardakla hanımlar, vereceğim.
klavye delikanlılığıyla "kimsin lan sen? beni biliyon mu olum" minvalinden bir uslupla yazılı bir metine dair savunma yahut aklanma yapıldığına ilk kez tanıklık etmeme sebep yazar.
yahu banane senin hayatından, benim için aynı platformda bulunmamız ancak yazınsal düzeydeki düşüncelerinin aksettirdiği şekliyle bağlayıcıdır. bir de bilmeden etmeden konuşma durumu söz konusu. sayın yazar kendisini sanırım bilmenin ölçütü olarak değerlendiriyor ki, kendisine karşı antitez geliştiren herkes nazarından bilgisiz cahil olarak kalıyor. ya benim gibi düşüneceksin, ya da, hiç düşünmeyeceksin. bu da farklı bir faşizanlık tabi.
hemi de evet. fethullah gülen said nursi'nin, halifesi, varisi, yoldaşı ve hatta kulu ve elçisidir.