murathan mungan

entry481 galeri11
    100.
  1. 101.
  2. "Sevginin hası sessiz yaşanır sesede gelmez sözede.."
    eksik olmaması gereken şair-yazar.
    3 ...
  3. 102.
  4. türkiye'nin catullus'u. soldan da destekleniyor, dtp'den de.
    0 ...
  5. 103.
  6. onun adını duyunca durmak, düşünmeden konuşmamak gerekir. aşkı, kadını ve beni onun kadar iyi anlatan bir başka adam daha yoktur. evet beni anlatır, hayatına giren erkeklere yazmış olduğu bütün şiirleri, yazıları üzerime alınırım, bana yazsın isterim, benim için yazsın isterim.. hatta her zaman gurur duyduğum, iyi ki ben böyleyim dediğim cinsiyetimden ilk kez onun için nefret etmiştim. çünkü o, ömrümü hayat yapan erkeklere demiştir, kadınlara değil.. böyledir işte mungan yürektir, bedendir, teni tenime değse yakacak olandır, sözü sözüme değse içimi ısıtacak olandır..
    3 ...
  7. 104.
  8. 105.
  9. KIRILGAN

    Kırılgan bir çocuğum ben
    Yüreğim cam kırığı
    Bütün duygulardan önce
    Öğrendim ayrılığı
    Saldırgan diyorlar bana
    Oysa kırılganım ben
    Gözyaşlarım mücevher
    Saklıyorum herkesten
    Ürküyorlar gözümdeki ateşten
    Ürküyorlar dilimdeki zehirden
    Ürküyorlar o dur durak bilmeyen
    Gözükara cesaretimden
    Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
    Bir yanı çılgın dağ doruğu.
    Oysa böyle yapmasam ben
    Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
    Bir yanım çılgın nar ağacı
    Bir yanım buz sarayı.


    Şiirini okumaktan çok keyif aldığım şairdir.
    2 ...
  10. 106.
  11. "şimdi biz neyiz biliyor musun?
    akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
    birbirine uzanamayan
    boşlukta iki yalnız yıldız gibi
    acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
    bir zaman sonra
    batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
    kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
    ne kalacak bizden?
    bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim su kırık dökük şiirim
    sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
    ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
    bizden diyorum, ikimizden
    ne kalacak?

    şimdi biz neyiz biliyor musun?
    yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz.
    umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada
    bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilmeyen çocuklar gibi...
    ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek
    her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz."
    4 ...
  12. 107.
  13. kadından kentler kitabında kentlerden çok kadınları anlatan yazar.
    2 ...
  14. 108.
  15. "geldiğimde" şiiriyle * yazarlığı kadar şairliğinin de iyi olduğunu kanıtlayan yazar-şair.

    Geldiğimde notun duruyordu masanın üzerinde
    Sekizde yazmıştın
    Saatime baktım sekizi beş geçiyor
    O gün anladım bu ilişkinin yazgısını
    Takvim tutmazlığı
    Aramızda düşman gibi duran zamanı
    O gün anladım
    Senin bana erken
    Benim sana geç kaldığımı
    2 ...
  16. 109.
  17. "işte sevgili, bir tek sevgili, nasıl değiştirir dünyanın gerçeğini?" demiş büyük şair. eşcinsel olduğunu saklamadığı için birçoklarının yüzüne de okkalı bir tokat indirmiştir. o kadar güzel ve anlamlı aşk şiirinin bir erkeğe ya da bir erkek hayal edilerek yazıldığını bilmek bazıları için epey sıkıntı verici olmalı.
    4 ...
  18. 110.
  19. Daha az seviyorum seni
    Giderek daha az
    Unutur gibi seviyorum
    Azala azala
    Aramızdaki uzaklığın karanlığında
    Geceler kısalıp,gündüzler uzuyor böyle olunca
    Daha az seviyorum seni
    Kendini iyileştiren bir yara gibi
    Daha az
    Ve zamanla Sen geceyi tutuyorsun,ben nöbetini
    Uzak dağ kışlalarında
    Görmüyoruz birbirimizi
    Usul usul sis iniyor
    Kopmuş yollara
    Işığı hafif,uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin
    Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda
    Sevgilim sevgilim
    Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
    Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da
    Artık daha az seviyorum seni
    Unutur gibi,ölür gibi daha az
    Yeniden ödetiyorum kendime Onca aşkın öğretemediğini
    Kolay değil
    Yalnızca sevgilimi değil,evladımı da kaybettim ben
    Kaç acı birden imtihan etti beni
    Tek bir gece vardır insanın hayatında
    Ömür boyu sürer nöbeti
    Bu da öyleydi,iyi ol,sağ ol,uzak ol
    AMA BiR DAHA GÖRME BENi!
    6 ...
  20. 111.
  21. --spoiler--
    unutma hakiki erkek yüzlerce erkekten meydana gelir. Zaten bir zaman sonra yüzlerce erkeğin sana verdiğini tek bir erkekten beklemeyecek kadar olgunlaşmış olacaksın sen de. Bir kadının aradığı o bir erkek her zaman için hayali bir varlıktır, hiç olmamıştır. Her erkekte aradığın erkeğin yalnızca bir parçasını bulursun. Gerçek bir kadın için, gerçek bir erkek allah gibidir. Her yerdedir ve hiçbir yerdedir. Aşk da budur zaten! Başka bir şey değil.

    aramaktan vazgeç demiyorum, bulmaktan vazgeç.
    --spoiler--

    şeklindeki söylemleriyle aldatmayı meşru gösteren bir kişi. kendisini tebrik eder, zaten aklı karışık olan hatun kişilerin bilinçaltına böylesi özlü deyişlerle girdiği için teşekkürü bir borç bilirim.

    belirtmek isterim ki;

    'gerçek bir kadın'* aşkına sahip çıkan ve asla ondan gayrısını görmeyen kadındır.
    6 ...
  22. 112.
  23. kelimeler onun sayesinde varlık nedenlerini hatırlıyor..

    bana anlam'ı öğreten, anlaşılamayacakları anlamamı sağlayan, anladıklarımı bir daha düşündüren, bilmeyenler-okumayanlar-farkında olmayanlar için gerçekten üzüldüğüm, 'uzak insanı başka biri yapmaya yetmez' sözüyle içimde efsaneleşen, sanki her yaşadığıma uygun bir yazısı varmış gibi ruh hallerimi yazılarıyla çerçevelediğim olağan üstü yazar.. hep yazsa..
    2 ...
  24. 113.
  25. (bkz: nilüfer)

    Zamanın eli değdi bize
    Çoktan değişti her sey
    Aynı değiliz ikimiz de
    Zaaflarına bir gece
    Hatalarına bir nilufer
    Sevgisizliğine bir kalp verdim

    Artık geri ver, geri veremezsin aldıklarını
    Artık geri ver, geri verilmez hiçbir yanılgı
    Yokluguma emanet et sen de benden kalanlari

    Her şeyi al bana beni geri ver
    Bir şansım olsun
    Başka yer başka zaman
    Sensiz ömrüm olsun
    Her şeyi al bir şansım olsun
    Başka yer baska zaman
    Sensiz ömrüm olsun

    Her şeyi al..
    Sensiz ömrüm olsun..
    6 ...
  26. 114.
  27. karanlıkta duruyorum
    aşk vurmasın yüzüme
    dokunmasın bana kimse
    kimse ulaşmasın artık
    tenimin incinen yerlerine..
    3 ...
  28. 115.
  29. olmasa mektubun adlı yeni türkü şarkısının murathan mungana yazıldığını öğrenip,tüm gençlik hayalleri yıkılan insanlar tarafından hiç sevilmeyen şair,yazar,edebiyat insanı...
    2 ...
  30. 116.
  31. günümüzün kuvvetli kalemine sahip şair, yazarlarından biridir. yazdığı bütün şiirleri farklı bir tad ile okutturur kendini. insan ve ilişkiler üzerinede çok sağlam tespit, yorumları vardır. derin bir kişiliği vardır, konuşmaya bir başladımı alır götürür insanı, evet bu da doğru bu da doğru derken bulursunuz kendinizi söylemleri karşısında.
    1 ...
  32. 117.
  33. 118.
  34. 2004 yılında söz vermiş şarkılar adlı albümde maskeli balo, aşk yeniden, kimdi giden kimdi kalan, terkeden, sevgili, fırtına, istemeyerek istemeyerek, çember, sesler yüzler sokaklar, dönmek, olmasa mektubun, hançer, ağır kapı, otel odaları, telli telli, dağınık yatak, göç yolları isimli eserleri bir araya getirilerek çeşitli sanatçılar tarafından dile getirilen eşssiz bünye. merak ediyorum asıl ibne kalemlerin efendisi ölümsüz eserler sahibi murathan mungan mı? yoksa eleştiri oklarını sırf cinsel kimliği yüzünden ona çevirenlermi?
    (bkz: bu işte bir ibnelik var)
    3 ...
  35. 119.
  36. --spoiler--
    artık merhametle sevmeyi de biliyorum. evet, çok seviyor, çok tutkusu var ama duygusunda merhamet yok, şefkat yok. merhameti de sadece fakirlere gösterilmesi gereken bir şey gibi algılıyor. karşısındaki insanı merhametle sevmenin getirdiği kollama bilgisine sahip değil. acıtmayı, köşeye sıkıştırmayı, üstünlük oyunlarını ilişkisinin bir parçası haline getirmiş...
    --spoiler--
    murathan mungan
    3 ...
  37. 120.
  38. ''her durumda kendi gücüne yaslanmayi ögrendim'' diyen adam. hayatin vermediklerinin hesabini, insanlardan sormamayi öğrendim diyen. * ve farkındalığına hayran kaldım o günden sonra. hem kendinin, hem hayatın farkında.

    bir kadinin aradigi o bir tek erkek,her zaman icin hayali bir varliktir. hic olmamistir.. her erkekte, aradigin erkegin yalnizca bir parcasini bulursun. gercek bir kadin icin, gercek bir erkek, allah gibidir, her yerdedir ve hicbir yerdedir. ask da budur zaten, baska bir sey degil."
    2 ...
  39. 121.
  40. 122.
  41. SENDE AŞKLARIMI TEMiZE ÇEKTiM



    ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda

    yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim

    oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim

    Ben sende bütün aşklarımı temize çektim



    imrendiğin, öfkelendiğin

    kızdığın ya da kıskandığın diyelim

    yani yaşamışlık sandığın

    Geçmişim

    dile dökülmeyenin tenhalığında

    kaçırılan bakışlarda

    gündeliğin başıboş ayrıntılarında

    zaman zaman geri tepip duruyordu.

    Ve elbet üzerinde durulmuyordu.

    Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha

    fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.



    Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, ratsgele bir ilişki

    gibi başlayıp, gün günden hayatıma yayılan, büyüyüp kök salan ,

    benliğimi kavrayıp, varlığımı ele geçiren bir aşka bedellendin.

    Ve hala bilmiyordun sevgilim

    Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

    Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana

    Bütün kazananlar gibi

    Terk ettin
    3 ...
  42. 123.
  43. gecenin uzun söylevi

    I.
    Coşkularımız yetim kaldı. Yoksul kağıtlarımızı onarmıyor artık şiirlerimiz. Şiirlerimizin kireci vuruyor yüzümüzdeki duvara. (Eksik fakat aydınlık anlatımları her çeşit mutsuzluğun...) Ve ellerimizi koğuşturuyoruz durmadan. Sabıkalı şiirlerimizden artan ve kendimizce yorumladığımız ellerimizi. Durmadan kendimize tırmanıyoruz uzun soluklarla. Ayaklarımız çiğnenmiş leylaklardan devşirilmiş; leylak yorgunu sarp yollar inmekte denizin sabıkalı sevdalarına.
    (Korsan yorgunu denizin; gökyüzüne rengi yitik şafakların yamadığı...)

    II.
    Gece. Zaman ihtilali. Kurşun geçirmez yüreklerimiz. Yani uzatmalı yasakların konakladığı o mağrur suskunluk. Kuşatmalardan artakalmış yaralı insanliğina kefil yürek. Şimdi gecenin uzun söylevinde yaşanan dilsiz şiirlerin yitik kafiyelerine ayak uydurmaya çalışıyor. Yetim kalmış çarpıntılarına; yaralarını sararak. Geveze dilsizliğin ikilemini yaşayan kafiyelerin küçük, ürkek adımlarına. Sessizliklerinde dingin bir barışıklığın büyüsü. Hangi büyülerle onarmaktayız kendimizi, bir parça daha yaşamak için.
    (Kıyılarımızda suskunluk.-Ellerimizin bizle birleştiği yerde- Biz lisanı bilinmeyen rehin bırakılmış bir coğrafya atlası.) Oysa deniz biziz. Kıyı biz. Sevişmek, bir gençlik karantinası.
    Ve uzun kalemlerin gölgeleri dolaşıyor yaralı duyarlıklarımızın üzerinde.

    Biz gündüz sürgünleri!
    Yazmakla tamamladık mı kendimizi?
    Yazmakla tanımladık mı?
    Kalemlerimizin uçları yine de nar çiçeği.

    III.
    Eski harfler kilitlemiş babamın tarihini cep yazmalarında. Ağır bir gözlük kalmış tahta mağaralarında deri çekmecelerin (ve uzun senelerin) . Beni o tanımlayabilirdi ancak. ince siyah çizgili, o acı yeşil, kırık dolmakaleminin kuruyan kanıyla. (O hiç unutamadığım dolmakaleminin. Ve herkesin hırsızı şiirlerinin...) Beni o tanımlayabilirdi ancak. Ben beş yaşındayken öldürdüğüm babam. Şimdi yırtık fotoğraflarını arka cebimde gezdirdiğim sünnetçi babam.

    IV.
    Acımlayabilirim biraz daha. Dilerseniz biraz daha ışıklandırabilirim nesnel gerçekliğimi; (sizler için) . Bana kendimi anlatmamış beni size anlatabilirim. Şiirlerimle sizden kaçırdıklarımı (gecelerimi) yakınlaştırabilirim karanlığımla.
    Gece. zaman ihtilali. Bu kültür birikimi hangi umarsız unutkanlığımızın hüviyetidir? Açıklar mısınız?

    V.
    Siz ve biz (birbirimizi görmeden, belki görmek bile istemeden) bin yıl daha gezinelim aynalı karanlığımızda. Yeraltı duyarlıklarımızdan biçtiğimiz civan giysilerimizin görece özerkliğini sınayalım. Gecenin eklemediği isyanlarımız ve şiirlerimizle; belin ve kanın eklemediği ideoloji çarşaflarında. Yani her sevişmenin son ihtilal provasında.
    Ve bin yıl daha kilitleyelim gizlerimizi çarşılı ilişkilerimizle. Çarşılı ilişkilerimizin müfredata uygun diliyle.
    Belki sonra, ondan sonra, her şey açık, apaçık yazılabilir, herkes için.
    (Bir duyarlık ihtilalinde kendimizi talan edip, sevdiğimiz zaman...)

    VI.
    Kan. irmak tanrısının suçu kan.
    Kimsenin birbirini tanımaması, anlamaması bundan.

    VII.
    Şimdi gecenin uzun söylevinden, insan olmaktan, toplumsal bir insan olmaktan, onanmaktan ve redd-i ilhaktan toplayabildiklerimiz bunlar. Kendimiz.
    Sunaklarımıza acılarımızı koyuyoruz.
    Bunlar hiçbir hapishanede yazılmamış hapishane defterleridir Efendim. Lütfen kabul buyrunuz.
    7 ...
  44. 124.
  45. Aşkın bir yolu vardır

    Her yaşta başka türlü geçilen

    Aşkın bir yolu vardır

    Her yaşta biraz gecikilen

    (bkz: yalnız bir opera)
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük