fenerbahçe'de bir dönem oynayan türk asıllı isviçreli futbolcu. büyük umutlarla transfer edilmiştir fakat ağır oyunuyla biraz bunaltmıştır. 17 ağustos depremine suadiye'deki 27.katında oturduğu apartmanda yakalandıktan sonra bir daha türkiye'ye uğramamıştır. annesi oğlundan daha çok ilgileniyordu futboluyla. daha sonra galatasaray'a gelen hakan yakın adında bir kardeşi de vardır.
fenerbahçe' den sonra kaiserslautern' e, kaiserslautern' den basel' e transfer olan, basel' de savunma ve orta saha arasında kurduğu sağlam blokla ön plana çıkan ve basel' in isviçre birinci ligiyle uefa kupasındaki ilerleyişinde büyük pay sahibi olmuş isviçre asıllı türk futbolcu.
bir dönem star' ın spor haberlerinde her hafta murat yakın' ın türkiye' ye geleceği iddia edilirdi. sonunda fenerbahçe' ye geldi ama kanımca savunmada, stoper mevkisinde oynaması verim alınmasına imkan vermedi. gerçek yeri ön libero mevkisiydi.
fenerbahce'de oynarken "makine gibi ruhsuz, sanki japon endustrisinin urunu" diye bilimum spor yazarlarinin kotuledikleri adamdir kendileri. sonra bir gaziantep macinda adami izlemeye gittim; hayatimda gordugum en garantili ve duzenli topu bu adam oynuyordu. seri calimlar atamiyordu belki ama yedigi hayvani prese ragmen topu kaptirmiyor ve bir sekilde takim arkadasina aktariyordu. iste o zaman anladim turk spor yazarlarinin kalibresini.
gerci fener de dogru takim degildi bu adam icin o zamanlar ya neyse..
bundan tam 13 sene evvel, 13-14 yaslarinda iken asik oldugum futbolcu. benden tam 10 yas buyuktu. kucucuk bir kizdim, isyanlardaydim, salagin tekiydim, kisacasi ergendim. nerdeyse hergun aglardim ona hicbir zaman kavusamayacagim icin... yillar gecti simdi sadece gulerek animsiyorum dalaklarimi patlatircasina aglamalarimi, askimdan gebericekmis gibi olma triplerimi filan. o zamanlar cok sorun ettigim 10 yas farkina gelince; tesaduftur ki gittim kendimden 10 yas buyuk biriyle evlendim. anladim ki erkegin kadindan 10 yas buyuk olmasi aslinda sahaneymis. ve simdi dusunmeden edemiyorum; murat yakin'la iyi ki aramizda 10 yas fark varmis, neme lazim yoksa beni kesin alirdi.
son yaptigi asli astari belli olmayan aciklamalara karsi terbiyesiz ilan edilen emekli futbolcu.
adam n'apsin anne babasinin turk olmasi bir insanin turk oldugunu, en azindan turk gibi hissettigini gostermez ki. bu adam isvicre' de dogup buyumus orda okula gitmis turkiye'den cok uzakta kalmis bir gurbetci. turkiye'ye 98-99 futbol sezonunda geldiginde tek kelime turkce bilmiyordu. hatirliyorum hava alaninda spiker gs de seni istiyordu sen fenerbahceyi sectin neden fenerbahce? diye sordu; bu bakti what? dedi. spiker sasirdi bir daha sordu bu yine anlamadi. en sonunda spiker why fenerbahce? diye sorunca cakti davayi. zaten fenerbahce orasi belli transfer oldugu takim anlamadigi kelime "neden?" bu kadar basit bir kelime. hal bole olunca bu kadar kopuk kalip ustune de sartlar geregi isvicre milli takiminin formasini giyince napsin? biraz empati canim ya. biraz empati. turk medyasinin bir aciklamayi kiciyla yorumlayip baslik atma hastaligini da unutmamak lazim tabe.
basel'ln türk asıllı teknik direktörüdür. 1974 doğumludur. bir dönem fenerbahçe forması giymiştir. bu sene takımıyla avrupa ligi'nde yarı final heyecanı yaşamıştır.
takımı -basel- avrupa ligi finalinde fenerbahçe ile şampiyonluk için karşılaşacak antrenör. kocaman'dan sonra fenere gelmesini istediğim iki isimden biri. diğeri de bülent uygun'dur.
baseli 2 üstüste şampiyon yapan ve uefada yarı final oynatan teknik direktör. yeni takımı spartak moskovayla 2+1 yıllık sözleşme imzalamıştır. eğer şampiyonlar liginde başarılı olursa* üst düzey teknik direktörler arasında yerini alır.
bursaspor teknik direktörlüğünün en kuvvetli adaylarından biri olduğu söyleniyor, başarılı olur mu? olabilir ama trilyonluk anlaşma yapacaksak dünyaca ünlü bir teknik direktörde getirilebilir.
geçen hafta grasshoppers'ın lozan ile oynadığı maçın 85. dakikasında hakeme hakaret ettiği için tribüne gönderilen ve isviçre futbol federasyonu tarafından üç maç ceza alan teknik direktör.