candır. işte gelir gelmez yaptığı güzelliklerden bazıları:
-Öğrenci kafeteryasında 2.00 TL olan ogrenci yemeginin fiyatı 1.00 TL olmuştur.
-Bahar dönemi itibariyle,ihtiyacı olan,1600 öğrenciye burs verilecektir.Bu yardımdan yararlanabilmeniz için; rektörlükten alınacak olan formu doldurmanız gerekmektedir.
-Okulumuzda bulunan özel veya üniversite markalı kantinlerde satılan ürünlerin fiyatları rektörlük tarafından belirlenecektir ve kesinlikle bu fiyatların üzerine çıkılamayacaktır.
-Yaz okulu konusunda kredi sınırlaması kaldırılacaktır.
-Türkiye Cumhuriyeti uyruklu yada yabancı uyruklu bütün Hacettepe Üniversitesi öğrencileri Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerinden ücretsiz muayene olabilecekler.
-Beytepe Kampüsünde bulunan kameralardan 37 tanesi kaldırılmıştır.
-Derslerde ses kayıt cihazı kullanımı serbestleşecektir.
Otostop çekerken Beytepe'de soğuk bir pazar günü kim duracak allah aşkına diye düşünüyor öğrenci dediğin. Sonra önüne bir Audi yanaşıyor, içinde spor kıyafetli, karizmatik bir adam. Öğrenci olup olmadığınızı, kampüse neden geldiğinizi soruyor. Kütüphanede ders çalışmaya geldiğimizi öğrenince hafifçe gülümsüyor. "Siz hoca mısınız?" diye sordum. "Evet. Çocuk Hematolojisi bölümünde." dedi. Allah allah. Bir tıpçının sömestr tatilinde, hem de pazar günü, Beytepe'de ne işi var? inerken elinizi sıkmak için uzanıyor ve diyor ki: "Ben Murat Tuncer. Rektörünüzüm." Taş gibi kalıyorsun tabi, insansın neticede. O anda sadece şaşkın gözlerle elini uzatıp "Tanıştığıma memnun oldum." diyebiliyorsun. Böylece düzenlemeleriyle gönlümüze taht kuran Rektörümüzle de tanışmış oldum. Adam resmen pazar pazar, tebdil-i kıyafet gelmiş kampüse. Hakkaten yüzyüze konuşunca anlıyor insan yönetici dediğinin nasıl bir şey olduğunu. Adamda lider karizması var. Kütüphaneden bahsettik yolda, bana "Kütüphanemiz iki yıl içinde Türkiye'nin en iyi kütüphanelerinden olacak." deyince hiiiiiç sorgulamadan inandım. Tabi bunda şu ana kadar getirdiği düzenlemelerin yarattığı güven duygusunun da payı var.
sayesinde sevgili okulumuz hacettepe üniversitesinde neler döndüğünü gördüğümüz "insan", kendi öğrencisinin sesini bastırmak için biber gazı kullanmayı düşünen güzide okulun yeni rektörü. yurt saatlerini gece 2'ye çekerek, internete girişi oldukça kolaylaştırarak, kütüphanenin 7/24 açık kalmasını ve nescafe-çorba dağıtılmasını kararlaştırarak hızlı bir giriş yapmış bulunmakta. en önemlisi de gaz ihalesini feshetmiş, daha nolsun! insan böyle sömürgeci ve baskıcı bi okulda (tabi ki iyi yanları var ama konumuz onlar değil) böyle güzel bi yetkili görünce şaşırıyor açıkçası. bunlar ağzımıza öylesine çalınan ballardan değildir diye umuyorum, zira acısı sonradan çıkabilir.*
hacettepe üniversitesinde bir devrim açan yeni rektördür. kendisi öğrenci canlısı, kendisi bir doğa harikasıdır.
rivayetlere göre hacettepe hastanesi'ne eşofman giyip gitmişliği, sırada arıza çıkarıp hastaneden kovulması ve sonunda "açılın ulan, rektörüm ben. bastım sizi iyi mi" şeklinde demeç vermişliği vardır. *** akabinde düzen kurmak için binlerce şey yaptığı da görülmektir.