şakirtlerin genelde laf attığı, sanılanın aksine soldan gösterip sağdan (yeni şafak) vuran yazarlardan. Ayrıca onur ünlü ve burak aksak gibi samanyolu tvyi samanyolu yapan adamlarla aynı çatıda çalışan adam.
romanlarındaki karakterlerine hayati tehlike, ruhi mücerret, nuh tufan, nazlı hilal gibi ilginç çağrışımlarda bulunacak isimler verir. köşe yazılarına genellikle alıntı bir sözle başlar. verdiği örnekler yerinde olur, zaman zaman eleştirsem de beğenerek okurum. katıldığı programlardan anladığım kadarıyla kendisi sıradışı, entel olarak tanımlamaktan hiiç hoşlanmaz.
pe ka ke adlı köşe yazısı ile gözümden düşmüş yazar kişisi.
bunu milliyetçilik ve barış karşıtlığı olarak algılamayın ama bu nedir allah aşkına? diyarbakır'a gitmesek anlattıklarına inanacaz anasını satayım. abi sen romancısın. romanlarında bir şehri o denli abartılı anlatabilirsin, sorun yok. lakin köşende yazdığın bir yazıda nesnel olmak durumundasın ister istemez. nedir bu çaba? ne yani sen öyle acıklı, abartılı, ajitatif bir yazı yazdın diye ben barış sürecine destek mi verecem? bırakın bu ucuz numaraları, bırakın artık bu saçma romantizmleri. herkes barış istiyor, diyarbakır'ı gezip gören herkes beğenir. ama bu abartıyı bana açıkla murat bey? gözümüze soka soka pkk terörünü meşrulaştırma çabanı bize açıkla? nedir derdin? sadece barış mı? hadi ordan.
twitterda bugün takibinde olduğum bir kullanıcı tarafından lanet edilip kendi köyünden kovulmuş zeki yazar. bugün ne yazdida tepki aldı diye düşündüğüm yazardır.
kendisi iyi de çevresi kötü olan yazar. dublörün dilemması ilk çıktığında okumuştum, çok beğenmiştim. klark programını da takip ederdim. korkma ben varım'dan sonra acayip bir patlama gerçekleştirmiştir. murat menteş okumayana kötü gözle bakan insanlar falan türedi bir anda. kendisinin bir de dahi listesi var imiş. dahiler şöyle:
orhan gencebay, dücane cündioğlu, ersin karabulut, enis batur, cem yılmaz, ismet özel, ara güler, kutlukhan perker, nihat genç, vedat özdemiroğlu, ah muhsin ünlü, ferhan şensoy, alper canıgüz, doğan hasol, gökhan özcan, alper görmüş, sezen aksu, fatih altınöz, ali atay.
bu insanları kendi alanında birer dahi olarak görüyormuş menteş.
bugün izmir kitap fuar'ında imza sırasında 2 saatten fazla beklediğim, zekasına hayran olunası yazar. açıkçası o kadar çok kişinin okuduğunu bilmezdim. pek tanınmıyorlar çünkü. bir de gözlüklerini sordum dayanamayıp, numaralı mı diye. tabii ki öyle, çok ayıp sorduğun dedi. sonra beni utandırmak istemediğini söyledi. olsun menteş, 3 kitaba da ben imzayı kaptım, 5 saniye utansam ne olur?
bir arkadaşın yazmış olduğu ve star gazete ekinde yayımlanacak olan murat menteş yazısının daha sonra nedendir bilinmez(!) yayımlanmadığı eleştiri yazısıdır: