dublörün dilemması'ndan yola çıkıp bir şeyler söylemem gereken yazar kişi. evet bu kadar sığ adamım diğer kitpalarını görmezden gelip dublörün dilemması'nı görüyorum. neyse konu ben değilim zaten murat menteş/dublörün dilemması.
kitabı çıkmadan önce takibe almıştık zira hakkındaki efsaneler ve murat menteş'in önceki kitapları şevki iştiyakımızı artırıyor idi. roman çıktı ve hemen edindik. bir çırpıda okuyup kitaplığımıza kaldırdık.
murat menteş'in bu romanında kurduğu algoritma kesinlikle kusursuz. türkiye'de bu türde yazılmış eser sıkıntısı da kitabı biraz daha öteye taşıdı/tabi murat menteş'i de. ben menteş'in yazarlığını muhammed ali'nin boks yapmasına/stiline benzetiyorum. (hayır kelebek gibi uçarım/arı gibi sokarım değil.) üstadın(muhammed ali) rakibinde zayıf bir yer bulduğunda aynı noktaya mütemadiyen çalışması gibi murat menteş'de türdeki zaafiyeti iyi değerlendirip aynı noktaya üst üste yumruklarını sallamıştır. bu darbeler öyle çok gelmiştir ki bilincimizi nakavta sürüklemiştir.
zaten murat menteş'in yaptığını türkiye'de yapabilecek çok fazla kişi de yok. nihat genç'in dediği gibi kelimeleri kırbaçlayıp hizaya getiriyor. kelimeleri böylesine hırpalayan birini görmedim. öyle cümleler kuruyor ki çarpılmamak/etkilenmemek iş değil. tüm bunları yapan bir adamın haddızatında kötü bir roman yazmasını beklemek müşkülpesentliktir. (eminim onur ünlü ile el ele verip bu kitabı(dublörün dilemması) filme alacaklardır.)
son tahlilde okuyunuz/okutturunuz yazarıdır kendisi. dublörün dilemması türkiye'de türe yapılmış muhteşem bir katkıdır.
ahlaklı dindar nasıl olunur anlamak istiyorsanız bu adamı okuyun. sezarın hakkını sezare vererek, vicdan, akıl, mantık çizgisinden çıkmadan, iktidara yaranmaya çalışmadan yazabilen nadir insanlardan biri.
yazmak için cümle biriktirdiğini düşündürüyor. hikaye değil, olay dizisi, kurgu değil, yazmak için cümle biriktirdiğini düşündüyor. seçmece karpuzun hep en kırmızısı seçemez yoksa bir insan.