istanbul fen mezunudur. kendi anlatıyordu, mühendislik diplomamı babama götürdüm, baba bak senin istediğini okudum. şimdi kendim için okuyabilir miyim? dedim. ve radyo televizyon bitirdim.
futbol bilgisinin ne kadar olduğu tartışılır spiker.
arda'nın şu sıralar oynanan elche-atletico madrid maçında "kalecinin elindeki topa" kafa vurarak attığı golü defalarca izlemesine rağmen "arda'nın kaleciye müdahalesi yoğğğ, hakem bize bakmiyyy" şeklinde anlamsız tepkiler vermiştir.
biri şuna kalecinin elindeki topa müdahale edilmeyeceğini öğretsin.
avrupa basketbol şampiyonasının tek iyi yanıdır. bu hayattan bezmiş oyun oynayan ve izleyenleri de hayattan bezdiren milli takımın tek iyi yanı maçlarını murat kosova nın anlatmasıdır.
Bugünkü Finlandiya maçı sonrası milli boşalma yaşamış, yaşatmıştır. Gerek futbolda, gerek basketbolda Polyanna'cılık oynamaz, içinden geldiği gibi anlatır. Bu yüzden adamın dibidir.
belli ki futbol maçları bu adamı uyutuyor. oysaki kaan kural'la beraber nba maçlarını anlattığı dönem, maçların heyecanına heyecan katardı murat kosova.
dikkat ettim ne zaman bir türk takımı maçını anlatsa en fazla beraberlik alıyoruz.
fener 2 marsiyla 2, galatasaray 0 braga 2, galatasaray 1 cluj 1, fenerbahçe 0 arsenal 3, arsenal 2 fenerbahçe 0.
dün gece dakika 74'te webo'nun kafayla vurduğu top üstten dışarı gidince "fenerbahçe için şeref golüne çok yaklaşmıştı webo" dedi. küçük bir çam devirdi orda kendisi.