gündeme verdiği demeçte m. karayılan şöyle demiştir:
"TOKAT EYLEMi iDDiALARI iNSAFSIZLIK
Bazı kesimler açılımın Tokat eylemi provoke edildiği edildiğini ileri sürdü. Özellikle liberal demokrat çevreler tarafından hareketinize karşı geliştirilen bu tavrı nasıl görüyorsunuz?
Bazıları 'açılım Tokat eyleminin duvarına çarptı' diyorlar. Bu kadar insafsızlık, bu kadar körlük, bu kadar çifte standartlı olunamaz. Birileri Kürt sorununun çözümünden yana olduğunu söylüyor, kendisine liberal demokrat adını takıyor daha sonra da 'PKK bu yedi askeri vurdu, ben artık bundan sonra da PKK'ye karşıyım, tutum değiştirdim' diyebilmektedirler. Ben onlara şunu söylüyorum; bütün bu eylemsizlik süreci boyunca şehit düşen seksen arkadaşımız can değil mi? Sayın demokrat bey efendiler Kürt gerillaları da insan değil midir? Sadece Türk askeri mi insandır? Siz neden her gün genelkurmay gerillaların şahadetini basına açıklarken böyle bir tepki göstermediniz? Daha 4 Aralıkta Cudi'de iki arkadaşımız gencecik Zafer ve Harun arkadaşlar, yine Gabar'da bir arkadaşımız şehit düşmedi mi? Bir ay önce Çukurca'da sekiz arkadaşımız şehit düşmedi mi? Siz o zaman neredeydiniz? Açılım gitmiş, Tokat duvarına çarpmış, deniliyor. Bu kadar demagoji, gerçeklerin bu kadar çarpıtılması durumu da olamaz. Aslında biz bu zihniyetin altında hakim ulus anlayışının yattığını iyi biliyoruz. Kendisine ne kadar solcu, demokrat dese desin özü itibarıyla bu tutum hakim ulus zihniyetinin dışa vurumudur. Bu zihniyette ezilen ulusu insan yerine koymama vardır. Her ne kadar 'çözüm istiyoruz, baskı olmamalı' denilse de bilinçaltında ezen ulustan bazıları ölebilir ama önemli olan devlet güçleridir, yaklaşımı söz konusudur. Ben bu tür çevre ve kişileri bu konuda vicdanlı davranmaya, samimi olmaya ve çifte standart tutumları bırakmaya davet ediyorum. Bu kadar arkadaşımız şehit edilmiştir. Yine Önderliğimiz çirkefçe yöntemlerle işkence sürecine tabi tutulmuştur. Hergün sokaklarda Kürt gençleri öldürülmektedir, buna ses çıkarmamaktadırlar. Askere karşı bir tepkisel çıkış olduğunda avazları çıktığı kadar bağırmaktadırlar. Peki ya DTP'nin kapatılmasına ne diyeceklerdir? Açık ki Kürt halkına karşı 'demokratik açılım' adı altında bir saldırı vardır. Biz bunu nasıl görmeyelim? Siz istediğiniz kadar bu söylemleri süsleyip, topluma farklı yansıtın biz bunları görüyoruz. Dolayısıyla Kürt halkı ve dostları bu tür demagoji ve propagandalara kanmayacaktır. Gerçekler ortaya çıkmış bulunmakta ve artık Kürt halkı da kendisini savunmak durumundadır. Siz illa bir savaş sürecini mi dayatıyorsunuz? Kürt halkı buna karşı da bu süreçte kendisini savunabilecek güce sahiptir. Pratik bunu da gösterecektir.
TOKAT EYLEMiNDE MERKEZi BiR PLANLAMA YOK
Peki gerçekleştirilen bu eylemi nasıl okumak lazım? HPG bundan sonra buna benzer eylemler gerçekleştirebilir mi?
Eylemi HPG açıkladı. Eylemin yanlış yansıma durumu da oldu. Eylem Dersim eyaleti değil, Dersim sahası kapsamındaki Karadeniz eyalet güçleri tarafından yapılmıştır. ilgili birim kendi inisiyatifiyle yapmıştır. Merkezin bu konuda herhangi bir planlaması söz konusu değildir.
TETiĞE BASMAYACAĞIZ AMA TETiKTE BEKLEYECEĞiZ
Genel olarak gelişmeler karşısında sürece ilişkin tutumumuzu şu biçimde netleştirebilirim. Biz tetiğe basmayacağız fakat tetikte bekleyeceğiz. Daha doğrusu mevcut gelişen saldırılar karşısında tetikte olmak zorundayız. DTP'yi bile yasaklayan zihniyetin özgürlük hareketine nasıl yaklaşacağını kestirmek zor değildir. Bir imha planının gündemde olduğu açık ortadır. Bu açıdan dakik ve her türlü olasılığa hazır olmak zorundayız. Her koşul altında saldırılar karşısında Kürt halkı da meşru müdafaa hakkına sahiptir. Biz sürece bu çerçevede yaklaşmak ve süreci izleyerek ona göre tavır geliştirmek durumunda olacağız.
Sen saldırırsan elbette ki savunma olur, misilleme hakkı vardır. Bu süreci geliştiren kişiler bunu düşünsünler. Onlar yaşananlardan sorumludur. AKP hükümeti sorumludur. O imralı zindanını yapan anlayış sorumludur. O ölüm çukurunu yapan anlayış sorumludur. Sürecin giderek şiddete doğru kaydığı ve bu konuda bizim barışçıl çabalarımızın şiddetle karşılandığı, özellikle AKP hükümetinin çok pişkince hem bizi tasfiye etme söylemi hem de Kürtleri kazanma girişimi gibi karşısındakini adeta aptal yerine koyma tutumu süreci bir çıkmaza götürmüştür. Bu da beraberinde ister istemez farklı bir sürecin boyutlanmasını getirecektir."
açıklamadan anlaşılacağı üzere;
abd dayatması ile yapılan kürt açılımı, pkk nın iyice fütursuz olması dışında hiçbir işe yaramayacaktır. genel olarak pkk ortadan kalkmadıkça türklerde kürtlerde bu ülkede huzurlu yaşayamaz. her geçen birbirimize biraz daha düşman olmaktayız. karayılan dallaması falan umrumda değil, aponun kendisi bile değil ama kürt halkı umurumda. bu ülkenin geleceği bu iki halkın birleşmesinde, başaramazsak hep beraber parçalanacağız ve benim umrumda olmayan zatların umrunda olmadıkları gerçekte bu.