şarkılarına ve sesine diyecek sözüm yok ama murat göğebakan itici be çok itici. tıpkı ibrahim tatlıses iticiliği var bu adamda da, her ikisine de on saniyeden fazla tahammül edemiyorum.
az önce beyaz show'da coşarak şarkılarını söyleymiş kişilik. buradan öğrendiğim hüzünlü hayat hikayesi ile yüreğimi burkmuştur. bundandır belki bu kadar hissetmesi/hissetirmesi söylerken. "diğer şarkılar için bilmem, ama ayyüzlümü ondan başkası kesinlikle okumamalı, lakin kimse onun kadar anlamlı söyleyemez" diye düşünmektedir yazar kişisi.
bornova'da bir otobüs durağında rastladığım akp gençlik şöleni afişinde ismini katılan sanatçılar arasında gördüğüm ve bugüne kadar sol görüşlü olarak bildiğim, şaşırtan müzisyen.
ayrıca şahsı adına paranın, ne kadar önemli olduğunu da göstermiştir bu vesileyle.
hasta oldugu halde karısı tarafından aldatılan , o da yetmiyormuş gibi açtıgı boşanma davasından vazgeçen şarkıcı.
büyük konuşmak gibi olmasın ama bana kalırsa bu yaptıgına aşk veya sevgi vs hiç biri denemez bu yaptıgına ancak bir sıfat yakışır ki şu an onu söylemeyi ne ben kendi yazar sıfatıma sıgdırabiliyorum nede murat göğebakan gibi bir sanatçıya.
bir insan hasta oldugunda kendisini aldatan eşe geri dönmemek üzere elveda der diyememek erdem degildir, mahçupluktur.
hastalıkta ve saglıkta yanında olmayan bir kişiyle nasıl bir arada hayat sürülebilir ki.
dünyada bir insanın başına gelebilecek felaketlerin bir kısmını tek başına yaşamış adamdır. evvela adana depreminde akrabalarının çoğunu kaybetti. sonrasında kanser hastalığına yakalandı, allah'ın sevdiği kuluymuş ki kurtuldu. daha sonrasında karısının ihanetine uğradı. eğer söylenenler doğruysa hem de hasta yatağındayken bunu yaşamış. iki kat ızdırap. buna rağmen adam dimdik durmaya çalışıyor. helal olsun, ben olsam çoktan intihar etmiştim.
Murat Göğebakan, 9 Ekim 1968 tarihinde ADANA'da doğdu. 5 yaşına kadar Almanya'da yaşadı. Daha sonra ilk, orta ve lise öğrenimini tamamlamak üzere Adana'ya döndü ve öğrenimini bu şehirde tamamladı. Ardından 1986 yılında Hacettepe Üniversitesi devlet konservatuarına girdi, tamamladığı üniversite eğitiminden sonra da Çukurova Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak yer aldı. Bu yıllarda dergah eğitimi aldı, gitar dersleri verdi ve bar çalışmaları yaptı. 1995 yılına kadar Adana'da yaşadı ve bu esnada bir evlilik yaptı. Bülent isminde çocuğu olan Göğebakan 1994 yılında eşinden ayrıldı.
Murat Göğebakan 2 Mayıs 2009 tarihinde grip diye gittigi hastanede, kan kanseri olduğunu öğrendi. Göğebakan, 28 Kasım 2009 tarihine kadar tedavi gördüğü Memorial Hastanesi'nden taburcu oldu.
albümü ilk çıktığında orta 3'teydim. (ulan yaşımı belli etmedim inşallah) deli gibi dinlerdik arkadaşlarla. o zamanki saflıkla işte, kola-meyve suyunun yanına bisküvimizi alır, içer içer kafa yapardık. hala o albümün a kısmı favorilerim arasındadır, her ne kadar hatırlamasam da şarkıların ismini... bir dönem senle geçirdik murat göğebakan ama ondan sonra hiç dinlemedim. bil istedim. çok da sikindeydi...
gecenin kör yarısı nereden estiyse artık malabadi köprüsü isimli şarkısı dilime dolanan şarkıcı. üniversite yıllarımdı sanırım tv de ben sana aşık oldum şarkısını dinleyip kasedini almıştım. yaptığı müziğin kalitesini tartışmıyorum ama o kadar zirzop heriflerin tutunduğu bir piyasada sadece hastalığı ile ilgili haberlerle medyada yer almayı haketmediğini düşünüyorum. geçmiş olsun murat göğebakan.
geçenlerde tv'de gördüm kendisini, pes etmemiş abimiz. gönül adamıdır. biraz nurculuğa doğru gitmiş diye duydum, hatta zaman'da bir röportajına rastlamıştım 3-4 yıl kadar önce o zaman anladım bir şeyler var. neyse, hiç önemli değil. önemli olan sanatçı kişiliğidir, insanlığıdır, şaklabanlık yapmamasıdır, karakteridir. severiz abimizi.
kanseri yendiğini öğrendiğim ve çok sevindiğim değerli sanatçı. sanatçı diyorum her önüne gelene söylemediğim sayılı kişilere söylediğim bu ünvanı çok güzel taşıyan kişi. o mutlu biz de mutluyuz.
kanseri yenmiş, çok geçmiş olsun, bir daha tekrarlanmaz umarım. demin show haber'de minik bir şarkı söyledi. kendini arabeske vurmasına gerek var mıydı? yoktu aslında.
gördüğüm an yas tutasım gelen ve şarkı söylerken yaptığı mimik,el,kol hareketlerini küçükken geçirdiği ağır bir travma sonucu istemsiz yaptığını düşündüğüm insan evladıdır.
