her konuda o kadar bilgili ve konuşkan ki*, sözlükler hakkında birşey demese eksik kalırdı.
değil yüzünü görmeye, sesini duymaya bile tahammül edemiyorum bardakçı, sen nasıl bir adamsın yahu.
son dönemde televizyon dünyasında meşhur diye tanımladığımız cenahta bir moda haline gelen sözlüklere ve sözlük yazarlarına laf atma çabasının dünyaca ünlü tarihçimiz murat bardakçı tarafından tekrarlanmasıdır. böyle yapınca ellerine ne geçiyor anlamıyoruz. yaptıkları yanlışları yüzlerine vurmayalım mı yani, bunu mu istiyorlar? biri çıksın şu alışkanlığı bozsun, uğraşmasınlar sözlük yazarlarıyla. zaten onlar kadar kazanamıyoruz, koltuklara yayılıp laf satmıyoruz, bizim akşama kadar bedenimiz akşam da parmaklarımız çalışıyor. evet aramızda belki biraz fazla abazan var ama hiçbir kadının mini eteğinin altına kamera sokup haber yapmıyoruz.
şahsım adına hayatımın iflas ettiğini düşünmüyorum, hadi iflas ettiğini düşünelim, o zaman hayatı iflas edenler size sözlükte yazılacak olan yazılarla endeksli olarak sizin programınızı izliyor demek oluyor, bu bağlamdada sizin bu programı yapmamanınız gerekir. sonuçta buda düşünce özgürlüğü. sizlerin arasında olmadımı takma isimle köşe yazısı yazanlar o zaman bizde genelleme yapalım ve tüm yazarlara zavallı insanlar iflas etmiş insanlar diyelim olurmu. murat bardakçı genelleme yapman hiçte doğru olmadı.
"sende mi mınısikiim yaaa! günah keçisi olduk şerefsizim!" diye düşündüğüm durumdur. artık işin boku çıkmıştır gerçekten. yakında başbakan da çıkıp "sözlük yüzüden moralim bozuluyor. ülke meselelerine odaklanamıyorum." derse şaşırmayacağımdır. rahat bırakın artık ya! işinizi yapın eleştirilerin de güzel olanlarını alın gerisini siktir edin gitsin. biz de o zaman yazarlar çıkalım nihat doğan'a, acun'a, murat bardakçı'ya sataşalım şöyle böyle diye. 2 gram eğlencemiz var onun da içine ediyolar yani bravo!
Empatik olarak bakıldığında bir nevî haklı olan satışmadır. ismini, cismini, tipini bilmediğin bir ton adam sana sövsün, saysın, seni itin götüne soksun; sen rahat rahat sindir bunları. Görelim bakalım sonra "Ooouğ, ahıllı ossun la murat!" diye bir ergen gaz potansiyeliyle çıkışabilecek misin zeki çocuk?
tüm sözlükçülere bir genelleme yaparak " klavye delikanlısı " demiştir. ardından yine ağır sözler kullanmıştır efenim. bu genellemelerle savunma mekanizmanızı tatmin edemediğiniz ortada murat bey. 10 dakika da bir reklam giriyor programa. inci sözlükdekilerin yaptığı saçmasapan bir işle tüm sözlükleri eleştirmek de başarınızın bir yönü olsa gerek. madem eleştirilerden muzdaripsiniz, eleştirilere yanıt verebilirsiniz, hakaretle değil ama.
yani kimse kusura bakmasın ama belki benim cahilliğimdendir onu da bilmiyorum, murat bardakçı isminde birisini tanımıyorum ben. herkes hakkında istediği şeyi söyleyebilir bu sebeple. sözlük insanlarına sataşabilecek ya da eleştiride bulunabilecek erginliğe erişmiş birisi de olabilir ama daha ileri gitmek istemiyorum hepten rezil olucam galiba.
evet sanırım birileri bizi artık istemiyor. zamanında el bebek gül bebek büyüttükleri sözlükleri sanıyorum ki 18 yaşımızı geçtiğimiz için evden dışarı atmak istiyorlar. nedeni aslında basit biraz da kargayız biz. göz oyduk, oymadıkda değil hani.
istenen bu değil miydi? eleştiren nesil yok efendi, mal gibi yaşıyor bunlar diyenleri hatırlamıyor muyuz? derdimiz belli aslında sıçana kadar eleştirmek. burada kimsenin yadsınamaycağı bir gerçek bu olmalı. evet sıçana kadar eleştiriyoruz. haklı haksız ama eleştiriyoruz. çünkü kafamıza vuran yok, başımızda dikilen yok veya sözlüne 0 veririm diyen yok. burada aslında allah'ına kadar ezilmiş bi nesil var ve bu nesil sözlüklerde kendini anlatabiliyor, eleştirebiliyor, yerden yere vuruyor.
asla ve asla geri vites gibi derdimde yok ki isim soyadım şu anda sözlüğün bilgilerinde mevcut çoğumuzda olduğu gibi. kendilerine herhangi bir sataşmam olmamakla birlikte gün olurda bir eleştri savurursam direk aratsın beni. gözlatına aldırsın, başımda diksin 2 memuru, çok konuştun gbt'ne 0 verdik desin..