dinsizim demenin bile yürek istediği ülkemizde devlet eliyle beslenen, sadece inananların dini vecibelerini yerine getirmesi amacıyla değil, kamuda, yargıda, eğitimde, sağlıkta toplum yaşamına dair her konuda gücü eline alması istenen imamlar ordusu. akepe nin yarattığı düzenin başrol oyuncuları. onlar imamlık yapsın diye imam istemiyorlar. onlar imam savcı, imam hakim, imam doktor, imam başhekim, imam devlet istiyorlar. şu anki başbakan kim? imam. neden eğitimde onlarca sorun varken akepe iktidarı geldiği günden beri imam hatipleri yükseköğretimin her koluna sokabilmek için bütün varlığıyla mücadele ediyor? akepe kendi modelini yaratıyor. her konuda dogmatik düşünceyi ön plana çıkartmak istiyor. imam hatip liselerinden her yıl 25 bine yakın öğrenci mezun olurken nasıl oluyorda 100.000 camide 15.000 imam açığı olabiliyor? mezun olAN bu insanlar nerelere geliyor? yılda ortalama 2000-3000 imama ihtiyacı olduğu hesaplanan türkiye de neden yılda 25.000 kişi imam-hatip okullarından mezun oluyor? yumurta bile ithal etmek zorunda kalan ülkemizde hiç birşey üretmeyen bu insanlar devletin sırtına bir yük olarak görülmüyor mu? her bakımdan yetişmiş, üretken, kalifiye işgücüne ihtiyacı olan türkiye de bir imam ne üretir? hal böyle iken devlet kasasından beslenen bu insanların yetiştirilme amacı, nüfusunun yüzde 99 u müslüman olan halka karşı bir savaş yürütülmek istenmesi midir? en başta belirttiğim gibi dinsizim demenin bile yürek istediği ülkemizde böyle birşey söz konusu olamayacağına göre, bu müminler ordusunun savaşacağı tek bir yapı kalmıştır. ahı gitmiş, vahı kalmış bir laiklik. islam da olmayan ruhban sınıfı, din adamlığı sınıfı, bu özünde dine ters uygulamalarla yaratılmıyor mu? bu kadrolaşma ruhban sınıfının ortaçağdaki teokratik yapılanması gibi değildir de nedir?
