mumun hareketli isigi altinda sevgili ile birer kadeh icilir. parmak saraba daldirilip sevgilinin dudaklarina sürülür, sonra da o dudaklar öpülür. askin sarabinin tadidir iste o. o mum sönsede sarabin ve askin vermis oldugu sarhoslugun etkisiyle aydinlanir o gece, askin gözlerinde görülür olur günes.
bakalım sevgili üstadımız, pirimiz cübbeli ahmet hoca bu konu hakkında neler diyor;
'' muhterem cemaat ! yeni bir adet uydurmuş küffarlar. yok efendim neymiş, mum ışığı, şarap ve gece... noluyormuş efendim mum ışığında şarap içince ? romantizm oluyormuş. bak sen şu işe ! hey allahım... o mum ışığında namaz kıl desen kılmaz deyyus, ama gider şarabı içer. gece dinlenmek içindir değerli müminler. yahu haydi ayağın kaydı mumun üstüne boylamasına oturdun. sonra ne olacak ? yazık değil mi anüsünüze. hem de kıçınız ateşte yandı. e ama şarap içerken iyiydi ! sevgili inanananlar, bunlara kanmayın. bu mum tüccarlarının hep oyunu bunlar. şarap gibi bir naleti satmak için yemedikleri nane kalmadı. vay efendim mummuş. vay efendim şarapmış. sanmayın ki elektriği savunuyorum. elektrik de pis bişey. hattı zatında çarpıyor adamı.. ''
